Özel-İnce görüşmesinden çıkan karar: İttifak Memleket Partisi’nde şekillenecek
Seçimlerin ardından CHP'de tartışmalar devam ediyor. CHP'li Engin Altay, partisinin iç muhasebe yapması gerektiğini söyleyerek, "Bu seçime 'başarı' diyenin aklından şüphe ederim" dedi. Öte yandan Kılıçdaroğlu, dün Murat Karayalçın ile görüştü. Sarıgül'ün partisi TDP ise CHP ile birleşme kararı aldı.
CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından partisinin ciddi bir iç muhasebe yapması gerektiğini söyledi. “Bu seçime ‘başarı’ diyenin aklından şüphe ederim” ifadelerini kullanan Altay, “Çekilmeyi bilmek lazım. Çekilmek lazım. Örgütü rahatlatmak lazım” diye konuştu.
Sözcü’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Altay’ın röportajından öne çıkanlar şöyle:
Neden görev almadınız?
Ben 10 yıl grup başkanvekilliği yaptım. Partim seçim kaybetti. Kazansak TBMM Başkanı olacaktım. Öyle bir hevesim vardı. Bu tablodan sonra, ‘Hem grup başkanvekili hem meclis başkanvekili ol’ dedi arkadaşlar, kabul etmedim.
Neden?
Çekilmeyi bilmek lazım. Çekilmek lazım. Örgütü rahatlatmak lazım. Ama ‘Yeni yüzler gelsin’ derken, yeni MYK gibi olmaması lazım tabi.
“Çekilmek lazım” cümlesini seçim sonuçlarıyla bağlantılı söylüyorsunuz değil mi?
Tabi yani. Partiyi temsil ettik. Parti için mücadele verdik. Parti adına laf söyledik. Seçimi kaybettiysek benim gibi arkadaşların bir kenarda durmasını bilmesi lazım diye düşünürüm.
‘Genel Başkana da söyledim’
Bu görüşünüzü partide de söylediniz mi?
Genel başkanın yanında söyledim. ‘Çekilmeyi bilmek lazım’ı kendisine de söyledim. Kendisi için ‘Sen çekil’ diye söylemedim ama ‘Ben 10 yıl yaptım, çekilmeyi bilmek lazım’ dedim. Ayrıca meclis grubunda da söyledim.
Çekilmesi gerekenler yok muydu?
Vardı tabi. Zaten MYK üyelerinin tamamı istifasını verdi genel başkana. Çekilmemesi lazım gelen bir kişi vardı, Ali Öztunç. O da tasfiye edildi.
Çekilme sözünüz Kılıçdaroğlu için de geçerli mi?
Şimdi o gün değil. Kemal Bey’in tasarruflarını tümüyle görmemiz lazım.
Seçim sonucuna başarı demek mümkün mü?
Değil. Bu seçime ‘başarı’ diyenin aklından şüphe ederim.
CHP nasıl bir ders çıkarmalı?
CHP ciddi bir iç muhasebe yapmalı. Ama gerçek anlamda iç muhasebe, tepeden tırnağa muhasebe.
MYK’daki değişiklik yeterli mi?
Yeterli değil, nasıl yeterli olsun.
Habertürk’ten ayrıldıktan sonra köşe yazılarına kendi kişisel internet sitesinden devam eden Fatih Altaylı, CHP Genel Merkezi’nde Kemal Kılıçdaroğlu ile partililer arasında yapılan görüşmelere ilişkin kulis bilgisi aktardı.
Altaylı, CHP Genel Başkanı’nın güvendiği birkaç isimle olan görüşmesinde onlara, “Bu benim ilk ve son Cumhurbaşkanlığı adaylığımdı. Bir daha Cumhurbaşkanlığı dahil, herhangi bir pozisyona aday olmayacağım. Ne zaman yapılırsa yapılsın bir dahaki seçimde aday ben değilim. Böyle bir niyetim de, arzum da yok” dediğini aktardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün partisinin genel merkezinde seçim sonrası yenilediği MYK ile ilk toplantısını yaptı. Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre, partinin kongre ve kurultay süreçlerinin ele alındığı toplantıda Kılıçdaroğlu’nun yeni üyelere, “Sahada daha görünür ve aktif olacağız. Fil dişi kulelerde kalan bir anlayış olmayacak” dediği öğrenildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin önemli isimlerinden Murat Karayalçın ile görüştü.
Murat Karayalçın, geçtiğimiz günlerde seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu. Partinin kurultay sürecini başlatma kararını ‘son derecede olumlu’ karşıladığını söyleyen Karayalçın “Örgütümüz bu süreçte seçimleri değerlendirebilecek, geleceğe yönelik öneriler geliştirebilecektir” demişti.
Karayalçın, seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüksek bir performans ortaya koyduğunu, adil olmayan bir seçimde aldığı yüzde 48’lik oy oranının ‘ciddi bir kazanım’ olarak görülmesi gerektiğini kaydetmişti.
Buna rağmen CHP’nin aldığı yüzde 25’lik oy oranının ‘ciddi bir başarısızlık’ olduğunun altını çizen Karayalçın “Eğer parlamenter sistemde olsaydı, bu oy oranı, başarısızlığın ötesinde bir hezimet olarak değerlendirilecekti” yorumunu yapmıştı.
“Meclis seçimindeki başarısızlığın nedeni CHP örgütünde, uzunca bir süreden bu yana, yaşanan düşük siyaset kapasitesidir” saptamasında bulunan Karayalçın, CHP’nin örgütsel çalışmalarındaki yetersizliklere dikkat çekerek şunları söylemişti:
“Örgütümüz yıllardır; broşür-afiş-pankart işleri ile seçim güvenliği ile sınırlı olan bir çalışma içine kapatılmıştır. Kuşkusuz bunlar da parti görevleridir. Ancak örgütün birincil görevi siyaset üretmek ve bir ölçüde bununla da bağlantılı olarak partinin adaylarını belirlemek olmalıdır. Örgüt kapasitesinde düşüklük bunların tümünün eşzamanlı olarak yerine getirilememesi durumunda ortaya çıkar.
Önümüzdeki Kurultay sürecinde, seçimlerde yaşanan taktik ve stratejik yanlışlıkların tartışılacağını biliyorum, buna genel başkanlık konusu da eklenebilir. Oysa bana göre, asıl tartışılması gereken konu, Cumhuriyet Halk Partisi’nde düşük kapasiteye yol açan yapısal sorunlardır. Bu sorunlar CHP’nin merkez ve taşra örgütlerinin yeniden yapılandırılması ile aşılabilir.”
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı ve CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, TDP Parti Meclisi’nin toplantısının ardından açıklama yaptı. Partisinin CHP’ye katılma iddialarıyla ilgili konuşan Sarıgül, parti meclisinin CHP ile birleşme kararı aldığını duyurdu.
“Bugün TDP için demokrasi adına, özgürlükler adına çok önemli bir gün” diyen Sarıgül, şöyle konuştu:
“Hayatta bazı dönüm noktaları vardır. Yaşamın hangi noktasında nerede olursam olayım siyaset vefadır, mertliktir, omurgası olmaktır. İnsan hayatında önemli kararlar alması gereken zamanlar vardır. Devletler ve partiler de böyledir. Olaylar ve gelişmeler partileri bir noktaya getirir. Bir karar vermek zorunda kalırlar ve verdikleri kararla tarihe geçerler. Arkanıza yaslanır ve kurulduğumuzdan bugüne yaşananları gözden geçirin. Hem oy pusulasında hem de Türkiye siyasetinde TDP’ye yer açtık. Çözüm önerilerini ortaya koyduk, şan şöhret peşinde koşmadık. Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmedik. Kendi görüşlerimizle siyaset yaptık. Koltuk için saf, yön, ağız değiştirmedik, prensiplerimizden vazgeçmedik. Kurulduğumuz günden bu yana demokratik parlamenter sistemi savunduk. Seçim kararı sonrası parti meclisimizi topladık ve ‘Kılıçdaroğlu Türkiye’yi rayına oturtur’ dedik. Bu seçimler son derece önemliydi, zaman kucaklaşma zamanıydı. Biz haklı mücadelemize devam edeceğiz. Erzincan modeli izlenmesi gereken bir modeldir. Bu modeli Türkiye modeli yapacağız. Bu model halkla iç içe olma modelidir. TDP olarak verdiğimiz kararla tarihin doğru tarafında yer alacağız. Bugün verdiğimiz kararı tarih ömür boyu yazacaktır. TDP olarak akıl almaz kalem yazmaz bir mücadele verdik. Hangi rüzgarlara kapılmadığınızı çok iyi biliyorum. Büyük fedakarlıklarla yaptığınız çalışmaları tarih unutmayacaktır. Doğru karar verdiniz bu verdiğiniz karar vatandaş tarafından alkışlanacaktır. Bir insanın akrabasını seçme şansımız yok ama siyasi akrabaları seçme şansımız var. TBMM kapıları her dakika hepimize açık. O parlamentoda konuşma yaparken sizler adına konuşma yapacağım. Bu akrabalıklarımızı inşallah ömür boyu sürdüreceğiz. TDP ile CHP birleşme çalışmaları bugün itibarıyla başlamıştır.”