Baskı, şiddet, yaş ayrımcılığı: Filmekimi karanlık köşeleri aydınlattı
'Oppenheimer' ve 'Barbie' dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. Gişe başarılarının yanı sıra toplumsal açıdan da birer fenomene dönüşen her iki yapımın müzikleri de bir o kadar iddialı. Ludwig Göransson imzalı 'Oppenheimer' müzikleri 'Barbie'nin yıldızlar geçidi soundtrack'iyle karşı karşıya.
“Sinema öldü mü? Ölecek mi?” gibi tartışmaların yersizliğini hatırlatan günlerden geçiyoruz. 21 Temmuz’da tüm dünyada aynı anda gösterime giren ‘Oppenheimer’ ve ‘Barbie’ gişede gösterdiği başarının yanı sıra arkadaş sohbetlerinden basında çıkan haberlere kadar hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Olkan Özyurt 10Haber’de geçen hafta kaleme aldığı yazısında çarpıcı rakamlarla işin sinema endüstrisine dair boyutlarını açıklamıştı. Lafı işin bu kısmında fazla dolandırmadan her iki filmin soundtrack yarışına odaklanmak istiyorum.
Birkaç yönetmenin seçimlerini saymazsak sinema ve müzik, bu sanatın ortaya çıkışından bu yana hep yan yana durdu, birbirini besledi. İşine aşık her yönetmen için müzik de çok önemli bir ayrıntıydı. İngiliz yönetmen Christopher Nolan’da da durum böyle. film müziklerinde uzun zamandır Hans Zimmer ile çalışan Nolan, Alman bestecinin şu aralar ‘Dune 2’ ile meşgul olması nedeniyle rotayı Ludwig Göransson’a çevirmişti. Kaldı ki yönetmen daha önce de ‘Tenet’in müziklerinde de Göransson ile çalışmıştı. Henüz tanıma fırsatına sahip olmayanlar için ‘Oppenheimer’ın müziklerini besteleyen İsveçli sanatçı hakkında bazı bilgiler paylaşalım. Bu esnada da belki soundtrack albümünü dinlemek istersiniz.
38 yaşındaki Ludwig Göransson, besteci kimliğinin yanı sıra orkestra şefi yönüyle de biliniyor. ‘Creed’ ve ‘Creed2’ filmlerinin yanı sıra ‘Kara Panter’in de film müziklerinin altında imzası olan Göransson, bu sayede de En İyi Film Müziği dalında Grammy kazanmıştı. Karanlık ve yer yer minimal tonlarıyla gerçek bir İskandinav bestecisi olan Göransson’un müzikal açıdan maharetlerini en iyi sergileyebileceği filmlerden biri kuşkusuz ‘Oppenheimer’ olacaktı.
Bu konuda nokta atışı yapan Christopher Nolan’ı diğer pek çok konuda olduğu gibi tebrik etmek gerekiyor. Zira Göransson’un imzasını taşıyan albüm hem Oppie’nin gelgitlerini hem de işe koyulduğu tartışmalı projesinin hissiyatını çok başarılı bir şekilde yansıtıyor. Bu albümü dinlerken insan ister istemez “Acaba Göransson’un elinden bir de alternatif ‘Interstellar’ besteleri gelse nasıl olurdu?” diye düşünmeden yapamıyor.
Çağdaş minimal notaların yanı sıra yer yer barok ezgileri de duyabildiğimiz albüm ister istemez Jonny Greenwood’u hatırlatıyor. Hayır hayır; elbette ki hiçbir esinlenme vs söz konusu değil. Bahsettiğimiz şey tamamıyla müzikal dil ile ilgili. Greenwood’un naçizane son dönem başyapıtlarından biri olan ‘Phantom Thread’ın ardından bu albüm de bende aynı heyecanı yarattı. Melodi üretmeyi sevdiği her halinden belli olan Grönsson’un diğer çalışmalarına da bakmanızı ısrarla tavsiye ediyoruz.
‘Oppenheimer’ filminin müzikleri hikâyenin ve o hikâyenin ruhunun bir tamamlayıcısı olarak kurgulanırken ‘Barbie’nin müziklerine baktığımızda günümüzün en önemli yıldızlarının hit adayı şarkılarından oluşan bir nevi toplama albüm görüyoruz. Bu arada hit adayı dediğimiz şarkılarıdan biri olan ve Dua Lipa’nın seslendirdiği ‘Dance The Night’ bu başarıya çoktan ulaştı bile. Spotify’da 160 milyondan fazla dinlenme sayısına ulaşan şarkı, filmle özdeşleşen parçalardan. Atlantic Records etiketli albümün önce çıkan ve 100 milyondan fazla dinlenen bir diğer şarkısı ise Nicki Minaj’a ait.
Hemen hemen her yerde maruz kaldığımız ‘Barbie World’ şarkısına yeni bir yorum getiren Nicki Minaj, albümden ikinci hiti çıkarmayı başardı. Karanlık sesiyle tanıdığımız Billie Eilish, bu pespembe albümün modu en düşük şarkısı olan ”What Was i Made For’u seslendiriyor. Pink, Sam Smith, Dominic Fike gibi isimler albümde şarkıları yer alan diğer isim. ‘Barbie’nin başrol oyuncusu Ryan Gosling, albümde sesini de konuşturmuş. ‘La La Land’ filminden de şarkı söylemeye alışkın Gosling, albümün en rock, en sert performansına imza atmış. Albüm müzikal bir bütünlük iddiasında olmamakla birlikte yaz yolculuklarında pek çok arabada, otobüste ve uçakta vazgeçilmezlerden biri oldu. Başta İngiltere olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde ‘Barbie’ soundtrack albümü listelerde bir numaraya demir atmış durumda.