‘Bazı insanlara güvenmeyeceksin’ deyip taksiciyi öldürdü
İzmir'de Türkiye Demiryolu İşçileri Sendikasına üye metro ve tramvay çalışanlarının Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine greve gitmesi, şehir içi ulaşımda aksamalara neden oldu.
İzmir Metro AŞ adına yetkilendirilen Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası ile Türkiye Demiryolu İşçileri Sendikası arasındaki 625 çalışanı ilgilendiren TİS görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine kentteki metro ve tramvay istasyonları, “Bu iş yerinde grev vardır” yazısı asılarak kapatıldı.
Grev nedeniyle metro ve tramvay hatlarının bulunduğu bölgelere ilave otobüs ve vapur seferleri konuldu. Toplu ulaşımda aksamaların yaşandığı kentte trafikte de yoğunluk gözleniyor.
Öte yandan, sabah saatlerinde alınan grev kararından habersiz olan vatandaşlar şaşkınlık yaşadı.
Metroya binmek için gelen vatandaşlardan Ercan Turalis, gazetecilere eylemden haberi olmadığını ve işe gidemediğini söyledi.
Kendilerine farklı bir ulaşım imkanı sağlanamadığını aktaran Turalis, “Böyle bir yönetime isyan ediyoruz. Biz yıllardan beri CHP’ye oy verdik ama şu an yollarımız kapalı. İşimize gidemiyoruz. Neden böyle oldu, neyin grevi bu? Bunun duyurulması gerekiyordu. Halk ona göre kendisine önlem alırdı. Bu sabah öğrendim. Bilgim yoktu. Ben şimdi taksiyle mi gideceğim?” diye konuştu.
Hasan Arda da eylemi görünce şaşırdığını belirterek,”İşlerimiz var ama şaşkınız. Ben Konak’a gidecektim. Kaldık, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yetkililerden çözüm bulmalarını istiyoruz” dedi.
Grev konusunda yazılı bir açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Çok üzgünüm, çok gayret ettik, olmadı” dedi. Yetkili sendikanın kararıyla iki işletmede de grev başladığını ifade eden Başkan Soyer, “Toplu ulaşımda yaşanabilecek sıkıntıyı asgariye indirmek amacıyla ESHOT ve İZULAŞ otobüsleri ile İZDENİZ gemilerinin mevcut sefer sayı ve sıklıkları artırıldı. Ayrıca tramvay durakları geçici olarak otobüs durağı olarak kullanılmaya başlandı ve ESHOT, tramvay güzergahları için hızla yeni hatlar oluşturdu. Metro güzergahında çalışan otobüs hatları da ilave seferlerle güçlendirildi. Aylardır devam eden görüşmelerde, masada hep uzlaşmayı isteyen taraf olduk. Eşit işe eşit ücret anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda belediyemize bağlı tüm şirketlerimizde uyguladığımız ücret politikasını burada da hayata geçirmeyi istedik. Metro ve tramvay çalışanlarımıza, belediye şirketlerimiz içerisindeki en iyi şartları sunduk.” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin metro ve tramvay çalışanları için sundukları toplu iş sözleşmesi şartlarını da açıklayan Soyer, “Teklifimiz, en yüksek giydirilmiş net ücret 25 bin 009 TL, en düşük giydirilmiş net ücret 22 bin 105 TL. En yüksek net ücrette 12 bin 157’den 25 bin 009’a çıkan teklifimizle önerdiğimiz artış oranı yüzde 105’dir. İstenilen en yüksek giydirilmiş net ücret 39 bin 685 TL, en düşük giydirilmiş net ücret 33 bin 813 TL. Bu rakamların içine yol, yemek ve izin ücretleri dahil değildir” diye konuştu.
İzmir’in parasını İzmir’e hizmet için kullandıklarını belirten Soyer, “Kentimizin ve hemşehrilerimizin ihtiyacı olan, hak ettiği yatırımları da bu bütçeden karşılamak zorundayız. Gönül ister ki daha yüksek maaşlar verelim. Ancak hem sorumluluklarımız ve zorunluluklarımız hem de ekonomik gerçekler, bu rakamlar çerçevesinde kalmamızı gerektiriyor. Çünkü devam eden ve yapacak olduğumuz daha çok yatırım var. Çalışanlarımıza önerdiğimiz rakamların Türkiye şartlarında pek çok kamu kurumundan ve özel sektörden daha yüksek olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda, belki de Türkiye’deki tek kamu işçileri grevini İzmir hak etmiyor. İşçilerin taleplerini duyurabilecek yöntemler varken doğrudan greve çıkılması, üstelik de hafta başı başlatılması kentimiz ve hemşehrilerimiz açısından ciddi mağduriyete neden olmuştur. Tüm bu koşullar içinde İzmirlilerin ve belediyemizin bu mağduriyetleri hak etmediği inancıyla sendika yetkililerini İzmir için sağduyuya davet ediyorum” dedi.