Rekabet’ten gıdacılara ‘bilgi paylaşıp birlikte fiyat belirlediniz’ cezası
Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle, şirketlerin birbirilerinden eleman almamalarına yönelik centilmenlik anlaşmalarının iş gücünün yurt dışına yönelmesine sebebiyet veren etkenlere de katkıda bulunabileceğini söyledi.
Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle, şirketlerin birbirlerinden çalışan almamaya yönelik “centilmenlik” anlaşmaları nedeniyle bazı şirketlere yönelik alınan ceza kararını değerlendirdi. Küle, “Bu anlaşmalar ülkemizdeki iş gücünün yurt dışına yönelmesine sebebiyet veren etkenlere de katkıda bulunabilir.” dedi.
Rekabet Kurumu, geçen hafta işgücü piyasasına yönelik rekabeti bozucu centilmenlik anlaşmaları yaptıkları gerekçesiyle 27 şirkete idari para cezası kesmişti. Rekabet Kurumu’nun Başkanı ise cezalar hakkında yaptığı değerlendirmede çalışanlarla ilgili rekabete aykırı anlaşmaların iş gücünün hareketliliğine, istihdamın verimliliğine ve ücretlerin rekabetçi seviyelerde belirlenmesine engel olduğuna dikkat çeken Küle, alternatif ve avantajlı iş imkanlarından yoksun kalan çalışanların ücretlerinin baskılanabildiğini ve çalışma koşullarının negatif yönde etkilenebildiğini bildirdi.
Küle, bu durumun, nihai mal ve hizmetlerin üretiminde kalite, nitelik düşüşü gibi yansımaları olabileceğine dikkati çekti. Çalışanların, serbest ve rekabetçi iş gücü piyasasının sunduğu fırsatlardan mahrum kalmamasını önemsediklerini vurgulayan Küle, şunları söyledi:
“Başka bir işverende daha üretken olabilecek çalışanın iş değiştirmesinin engellenmesi, çalışanların yeteneklerine uygun bir teşebbüs tarafından istihdam edilememesi sonucunu doğurabiliyor. Uzun vadede baktığımızda bu anlaşmalar, ülkemizdeki iş gücünün yurt dışına yönelmesine sebebiyet veren etkenlere de katkıda bulunabilir. Çalışan mobilitesinin engellenmemesiyle bu yönde de olumlu adımlar atılacağını, yetişmiş personelimizin ülkemizde farklı sektörlerde istihdam olanağı bulabileceğini söyleyebilirim.”
Son 3 yılda artan göç dalgasının büyük bir kısmını yurt dışında çalışmak isteyenler oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 yılındaki uluslararası göç istatistiklerine göre geçtiğimiz sene Türkiye’den yurt dışına göç edenlerin sayısı 466 bin 914. Bu sayının tamamı çalışma amaçlı gidenler olmasa da büyük bir kısmının yeni iş fırsatları ve sosyal anlamdaki fırsatlar nedeniyle gittiğini söylemek mümkün.
Küle, işçi-işveren ilişkisinde güçlü konumda bulunanın işveren olduğunu dile getirdi. “Çalışanların, ücretlerindeki düşüşlere tepkisini iş değiştirerek gösteremediğini ortaya koyan çalışmalar da bulunuyor. Dolayısıyla biz de Kurum olarak çalışanların suni şekilde refahını düşüren bu gibi ihlallere etkili şekilde müdahale etmeyi amaçlıyoruz.” dedi.
Son aldıkları iş gücü kararının konusunun “çalışan ayartmama” anlaşmaları olduğunu söyleyen Küle şunları söyledi: “Burada da işverenler birbirlerinin çalışanlarını istihdam etmemek üzerine anlaşıyorlar. Böylece iş gücü piyasası dediğimiz, çalışanların emeklerini arz ettiği, işverenlerin de emek talebi içinde olduğu bu piyasada işverenler rekabet etmekten, yani çalışanlarına daha iyi koşullar sağlayarak bu çalışanları muhafaza etmekten veya yeni istihdam etmekten vazgeçiyor.”