Saçlarınızda dolaşan ılık rüzgar, yüzünüzü yalayan sımsıcak bir güneş ve yosun kokusu… Deniz kenarında sakince uzanan şehirlerin tadı bir başka. Arnavut kaldırımlı sokakların bembeyaz plajlara açıldığı şehirler, mevsimin son düzlüğünde enerji depolamanız için sizi çağırıyor.
Büyük şehirlerin kaosunu, trafik gürültüsünü, hele ülkenin yürek söken atmosferini geride bıraktığınızı düşünün. Hepsinin yerini rengarenk boyalı evlerin sıralandığı bir sahil şeridi, balıkçı teknelerinin süzüldüğü limanlar ve bembeyaz plajlar almış. İster romantik adresler arayın, ister huzur dolu bir tatil, dünyanın en güzel deniz kenarı şehirlerinde yeni kültürlerle tanışırken eve harika anılarla döneceksiniz.
Polperro (İngiltere)
Cornwall’daki bu pastoral kasabanın dar sokaklarında 16’ıncı yüzyıldan kalma çoğu beyaz badanalı geleneksel balıkçı kulübeleri sıralanıyor. Küçük bir vadide yer alan ve yemyeşil ağaçlarla çevrili olan kasaba, şirin dükkanları, kafeleri, restoranları ve barları ile ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Teknelerle dolu limanı ise bir yağlı boya tablodan fırlamış kadar etkileyici.
Port Fairy (Avustralya)
Avustralya’nın Victoria eyaletinin güneybatısındaki bu sahil kasabasında tarihi yapı statüsüne alınan 50’den fazla bina var ve çoğu 1800’lerden kalma. Balıkçı evlerinin oluşturduğu pastoral görüntüsüyle öne çıkan kasabanın en eski oteli 1844 tarihli Caledonian Inn. Port Fairy’nin cazibe noktası çam ağaçlarının çevrelediği Moyne Nehri. Balıkçı teknelerinin sıralandığı sahil şeridi, okyanus manzarasıyla üç plaj, büyüleyici bir liman ve antika dükkanları sizi bekliyor.
Portree (Skye Adası, İskoçya)
Portree, yemyeşil tepeler ve kayalıklarla çevrili İskoç adası Skye’ın en büyük yerleşim yeri. Limanı süsleyen rengarenk evler ise gün batımında köyün pitoresk görüntüsünü güçlendiriyor. Lüks otellerden konuk evlerine kadar birçok konaklama alternatifi var. Otobüsle ada çevresinde turlar yapılıyor. Portree çevresindeki yaylaları keşfetmek için en iyi yol, midilli gezileri.
Antibes (Fransa)
Fransız Riviera’sındaki bu büyüleyici şehir, 25 kilometrelik sahil şeridindeki plajlarıyla haklı bir üne sahip. Özellikle Plage du Ponteil ve Plage de la Gravette öne çıkıyor. Exfolra Park, zarif bahçeleriyle göz dolduruyor. Garoupe Deniz Feneri’nden tüm bölgenin muhteşem manzarasının tadını çıkarın. Nice’den yapılan şarap tadım turlarına ya da küçük ve harika bir köy olan St Paul de Vence turuna katılabilirsiniz. Picasso Müzesi’ne gitmeyi de sakın ihmal etmeyin.
Saint-Jean-De- Luz (Fransa)
Güneybatı Fransa ile İspanya arasındaki tek korunaklı koyda bulunan bu balıkçı kasabası limanı, mimarisi, kumlu koyu ve mutfağıyla artık ünlü bir tatil beldesi. Kartpostal güzelliğinde bir kasaba arıyorsanız kesinlikle doğru yerdesiniz. Yerel pazarları, peynirleri ve kaliteli şaraplarıyla gurmeler için bir cennet olduğu söyleniyor.
Cobh (İrlanda)
Bir zamanlar Queenstown olarak adlandırılan Cobh, Avrupa’nın en güzel küçük kasabalarından biri. Dik bir tepenin eğimini takip eden ve limana bakan 23 rengarenk sıra evin her biri bir mühendislik harikası. Ufuk çizgisine hakim olan gösterişli St Colman’s Katedrali’yle de adından söz ettiren kasaba, İrlanda’nın sunduğu en güzel manzaralara ev sahipliği yapıyor.
Mahone Bay (Kanada)
Mahone Körfezi’nin kuzeybatı kıyısında yer alan aynı adlı kasaba, pitoresk manzarasıyla uzun zamandır sevilen bir tatil rotası. Basit ama sıra dışı bir yaşam tarzına sahip. Renkli, şirin sokaklarıyla Kanada’nın en güzel 10 kasabasından biri olarak nitelendiriliyor. Deniz kıyısında bulunan üç güzel kilisesi ise bir yıldız gibi parlıyor.
Cudillero (İspanya)
Cudillero, Asturias’ta, Cantabrian Denizi’ne kıyısı olan pastoral bir balıkçı köyü. Bir dağın yamacına kurulan köy, küçük limanın iki yanında yükselen rengarenk evleriyle bir kartpostalı andırıyor. Deniz Feneri, La Garita, La Atalaya ya da El Pico’nun da aralarında olduğu birçok keyif rotası var. Deniz kenarında Arnavut kaldırımlı dar bir meydanda yer alan balıkçı meyhaneleri ise başlıca cazibe merkezi.
Reine (Norveç)
Norveç’in en çok fotoğrafı çekilen köylerinden biri. Reine, Bodo’dan gelen feribotların varış limanı olan Moskenes’in 9 kilometre uzağında. Eğer şanslıysanız Kuzey Kutup Dairesi’nin 100 kilometre yukarısında bulunan, Atlas Okyanusu kıyısındaki bu balıkçı köyünde muhteşem Kuzey ışıklarını görebilirsiniz. Kuzey ışıkları için en iyi zaman eylül ile nisan arası. Moskenes Adası üzerindeki köyde denize inen dağlara, yeşil düzlüklere ve rorbuer denen kırmızı-beyaz balıkçı kulübelerine hayran kalacaksınız.
Piran (Slovenya)
Adriyatik Denizi kıyısında bulunan bu güzel şehir, kiliseleri ve manastırlarıyla Orta Çağ mimarisinin zengin kültürel mirasına sahip. Dolambaçlı sokaklarında yürürken, sakin okyanus manzaralarına karşı yükselen Venedik gotik binalarını göreceksiniz. 13’üncü yüzyıldan kalma deniz fenerini mutlaka görün. 10 dakikada yürüyeceğiniz plajlara gidin. Harika manzaralar eşliğinde deniz ürünlerinin tadını çıkarın. Muhteşem manzarasıyla Saint George Kilisesi’ni görmeyi unutmayın!
Kotor (Karadağ)
Karadağ’ın en eski kasabası olan Kotor, labirenti andıran dar sokakları ve Venedik mimarisine sahip taş binalarıyla öne çıkıyor. Kotor Körfezi’nin sakin bir köşesinde, Lovcen Dağı’nın eteğinde bulunan bu sahil kasabası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Eski şehir Stari Grad, panoramik bir manzara sunan San Giovanni Kalesi ve araç trafiğine kapalı olan minik köy Perast mutlaka görülecekler listenizde olsun.