Tüketicinin keyfi yerine geliyor
Türkiye'nin ihraç mallarında üretici fiyatları ÖTV ve KDV değişiklerinin zam yağmuruna neden olduğu temmuzda aylık bazda yüzde 15,34 gibi çok yüksek oranda arttı. Geçen yılın aynı ayındaki artış ise yüzde yüzde 0,66 idi. Yıllık artış ise yüzde 60,32 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Türkiye’nin üretip ihraç ettiği ürünlerin üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişimlerini ölçen fiyat endeksi olan Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi temmuz verileri ihracatçının işinin hayli zor olduğunu gösteriyor. TÜİK’e göre Türkiye’nin ihraç mallarında üretici fiyatları ÖTV ve KDV değişiklerinin zam yağmuruna neden olduğu temmuzda aylık bazda yüzde 15,34 gibi çok yüksek oranda arttı. Geçen yılın aynı ayındaki artış ise yüzde yüzde 0,66 idi. Üretici fiyatlarındaki artış bu yılın temmuzunda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 60,32 oldu.
Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ndeki ivmelenme ilk faiz indiriminin yapıldığı 2021 yılı Eylül’ünde başladı. Daha sonra 2022 yılının ağustosuna kadar sürekli yükselerek zirveye çıktı. Ardından 2023 Mayıs ayına kadar sürecek bir inişe geçti. Seçimler sonrası ise hem ÖTV ve KDV’deki artışlar hem de kur etkisi nedeniyle tekrar tırmanış başladı. Bu arada yılbaşından seçimlere kadar hükümetin dövizi tutması nedeniyle ihracatçı ya kar edemedi ya da zararına satış yaptı.
İhraç ürünlerinde maliyetlerin hızlı artması ve TL’nin nispeten değerli kalması, ağırlık olarak fiyat rekabeti yapan ihracatçının dış pazarlarda eline zayıflatıyor. Rekabetçi fiyat verememesine neden oluyor. Nitekim 2021-2022 temmuz döneminde 125,8 milyar dolar olan ihracat rakamının 2022-2023 temmuz döneminde 123,37 milyar dolara gerilemiş olması önemli pazarlarda bir miktar sıkıntı yaşanmasının yanı sıra fiyat tutturma sorununun da etkili olduğunu gösteriyor.
Ancak temmuz ayındaki yüksek oranlı artışın bir benzerinin de ağustos ayında yaşanacak olması ihracatçının sorununun devam edeceğini gösteriyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda ise Türkiye 2023’ü, geçen yıla göre daha düşük bir ihracat rakamıyla kapatacak.
Türkiye’nin ihracatının önemli bölümünü oluşturan sanayinin iki sektöründe yıllık artış madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 54,26, imalatta yüzde 60,43 oldu. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri ara malında yüzde 53,70, dayanıklı tüketim malında yüzde 67,95, dayanıksız tüketim malında yüzde 62,40, enerjide yüzde 22,42, sermaye malında yüzde 72,44 artış olarak gerçekleşti.