Cüneyt Çakır Rusya için çalışacak
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Kiev'e yaptığı sürpriz ziyaretten 1 milyar dolarlık yardım paketi çıktı. Bu yardım paketinde Rusya'yı en çok öfkelendiren ise 175 milyon dolarlık askeri yardımın içinde yer alan seyreltilmiş uranyum mühimmatı oldu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, hem Ukrayna’nın karşı taarruzunun nasıl gittiğini değerlendirmek hem de ABD’nin her koşulda Kiev’in arkasında duracağını göstermek amacıyla Ukrayna’ya sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyareti sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Başbakan Denis Şmıgal ve Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile bir araya gelen Blinken’ın ziyaretinin sonunda Ukrayna’ya yüklü bir yardım paketi açıklaması bekleniyordu.
Görüşmelerde dikkat çeken anlardan biri Blinken’ın Ukraynalı mevkidaşı Dmitro Kuleba ile McDonalds menüsü yemeye gitmesi oldu. Bazı analistler ikilinin bu hareketini, Rusya’ya nispet olarak yorumladı. Zira savaşın başlarında McDonalds, ‘insani krizi’ ve ülkede ‘öngörülemeyen çalışma ortamını’ gerekçe göstererek Rusya’dan çekilme kararı almıştı. Bunun üzerine Rusya, McDonalds ürünlerini ‘Vkusno & tochka’ adıyla yeniden satışa çıkarmıştı.
Ukrainian Foreign Minister Dmytro Kuleba and his American counterpart Antony Blinken grabbed a quick bite at a McDonald's in Kyiv before a joint news conference. Kuleba credited Blinken with helping get the US fast-food restaurant to reopen in Ukraine https://t.co/KwYOYKyflY pic.twitter.com/y37rdoUqBX
— Reuters (@Reuters) September 7, 2023
Görüşmeleri sonrasında basın toplantısında konuşan Blinken, Ukrayna’nın son haftalarda taarruzda ciddi ilerlemeler kaydettiğini söyledi. ABD’nin Ukrayna’ya 1 milyar dolarlık yeni yardım paketini duyuran Blinken, Batı’dan yapılacak yardımların kesintiye uğramamasının Kiev’in karşı taarruzuna faydasının olacağını vurguladı.
Bu yardımın yaklaşık 175 milyon dolarlık kısmı Pentagon stoklarından sağlanacak silahlar şeklinde olacak. Silahlar arasında Yüksek Performanslı Topçu Roket Sistemi (HIMARS) füzeleri, Javelin zırh delici füze sistemleri, tanksavar sistemleri ve Abrams tankları için seyreltilmiş uranyum tank mühimmatları yer alıyor. 100 milyon doların ise Ukraynalıların ilave silah ve teçhizat satın almalarına olanak tanıyacak bir şekilde hibe olarak yapılacağını belirtti.
Bir başka yetkili ise Blinken’ın askeri yardıma ek olarak Ukrayna’ya silahla ilgisi olmayan yaklaşık 805 milyon dolarlık yardım açıklamasının beklendiğini belirtti. Bu yardımın 300 milyon doları kolluk kuvvetleri için, 206 milyon doları insani yardım için, 203 milyon doları yolsuzlukla mücadele için ve 90,5 milyon dolarının da mayın temizleme için kullanılacağı söylenildi.
1 milyar dolarlık yardım paketinin infial yaratan tarafı ise ABD’nin ilk kez Ukrayna’ya ağır zırh kaplamasını kolayca delebilen seyreltilmiş uranyum göndermesi oldu. Uranyum tozunun yutulması ya da solunması kanser ve doğum kusurları gibi sağlık sorunlarına sebep olma riski taşıyor.
Rusya’nın Washington’daki büyükelçiliği, Telegram kanalından yaptığı açıklamada, “ABD’nin Ukrayna’ya seyreltilmiş uranyum tedarik etme kararı acımasızlığın bir göstergesidir” sözlerini dile getirdi. Büyükelçilik, “Bu hareket Washington’un sadece geriye son Ukraynalı kalana kadar savaşa devam edeceğinin değil, tüm nesilleri ortadan kaldırmaya hazır olduğunu da açıkça gösteriyor” dedi.
“ABD kasıtlı olarak ayrım gözetmeyen etkilere sahip silahlar transfer ediyor” diye ekleyen büyükelçilik, “Bu silahların sonuçlarının tamamen farkındalar. Bu tür mühimmatların patlaması, hareketli bir radyoaktif bulutun oluşmasına neden olur. Küçük uranyum parçacıkları solunum yollarına, akciğerlere, yemek borusuna girer, böbreklerde birikir, kansere neden olur ve bedenin tamamının işlevinin engellenmesine yol açar” diye ekledi.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, mühimmatın radyoaktif olmadığını ve nükleer silah alanına girmeye ‘yakın olmadığını’ söyledi. Kirby, “Bu özellikle zırh delme kabiliyeti nedeniyle kullanılan sıradan bir mühimmat” dedi.
İngiltere’nin Ukrayna’ya mart ayında seyreltilmiş uranyum mühimmatı tedarik etmesinin ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın ‘buna uygun şekilde karşılık vereceği’ uyarısında bulunmuş ve Batı’yı ‘nükleer içerikli silah’ konuşlandırmakla suçlamıştı.