Türk CEO’lar global araştırmada ilk sıraları kaptırmadı
Sabancı Holding iştiraki TEMSA bir depo hidrojenle İstanbul-Adana seyahati yapacak şehirlerarası otobüsü geliştirmek için Portekiz merkezli CaetanoBus ile el sıkıştı. Otobüs 2024'te banttan inecek ve 1 yıl sonra da yollara çıkacak.
Sabancı Holding iştiraklerinden TEMSA bugüne kadar geliştirdiği 9 farklı sıfır emisyonlu araçla güçlendirdiği sürdürülebilirlik odaklı büyüme stratejisi kapsamında Avrupa’nın en önemli hidrojenli araç üreticilerinden CaetanoBus ile ortak bir Ar-Ge projesini hayata geçiriyor. Japon Toyota ve Mitsui’nin ortak olduğu Portekiz merkezli CaetanoBus ile yapılan anlaşma uyarınca geliştirilecek hidrojenli otobüs, bir depo hidrojenle 1,000 kilometreye kadar menzil seçeneği sunacak. TEMSA’nın Adana’daki tesisinde üretilecek hidrojen yakıtlı şehirler arası otobüsün ilk prototipinin 2024 yılında tamamlanması ve 2025 yılında seri üretimine geçmesi hedefleniyor.
Her yıl cirosunun yaklaşık yüzde 5’ini Ar-Ge faaliyetlerine ayıran TEMSA’nın CaetanoBus ile imzaladığı Ortak Geliştirme Anlaşması (Joint Development Agreement) kapsamında, iki şirket hidrojen yakıtıyla çalışan bir şehirler arası otobüs geliştirecek. Anlaşma kapsamında, CaetanoBus’ın şehir içi otobüslerinde kullandığı Toyota hidrojen yakıt hücresi teknolojisi (Hydrogen fuel cell), TEMSA mühendislerinin elektrikli ve uzun yol otobüs tecrübesiyle birleştirilerek TEMSA HD platformuna entegre edilecek.
CaetanoBus, elektrikli araçlar için şasi ve hidrojen çözümleri geliştiriyor. Premium elektrik otobüs markaları için fason üretim de yapan CaetanoBus aynı zamanda dünyadaki havalimanlarında yolcu taşımacılığının en önemli ismi COBUS’un da sahibi bulunuyor. 1980’den beri elektrikli otobüslere yoğunlaşan CaetanoBus bu alanda daha güçlenmek için 2020’de Toyota ile stratejik ortaklık anlaşması yaptı. 2021 yılından beri de Toyota için ‘sıfır emisyonlu’ otobüsler üretiyor.
Bugüne kadar 8’i elektrikli, 1’i ise hidrojenli olmak üzere 9 farklı modeli sıfır emisyonlu ürün gamına ekleyen TEMSA, bu araçla birlikte söz konusu ürün gamındaki araç sayısını 10’a çıkaracak. Ayrıca, ASELSAN ile birlikte Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü geliştiren TEMSA, bu projeyle birlikte, bir ilke daha imza atacak ve Türkiye’nin ilk şehirler arası hidrojenli otobüsünü Türkiye’de yollara çıkarmak için öncü bir rol üstlenmiş olacak.
Bugün daha çok elektrikli araçlar üzerinden okunan sıfır emisyonlu araç devriminin, şehirler arası yolculuklara yeterli şekilde yanıt veremediğini söyleyen TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu şöyle konuştu:
“Burada da en büyük problem şüphesiz menzil konusu. Dolayısıyla sıfır emisyonlu araç devriminden bahsedebilmemiz için elektrikli ve hidrojenli araçları bir bütünün iki yarısı olarak ele almamız gerekiyor. CaetanoBus bugün hidrojen teknolojisinde dünyanın en önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. Biz TEMSA olarak, üretim tarafındaki gücümüzü ve teknolojik altyapımızı, iş ortağımızın hidrojen alanındaki bilgi birikimiyle birleştirerek, sektördeki bu devrime öncülük etmek istiyoruz. Kardeş şirketimiz Skoda Transportation ile geliştirdiğimiz ve geçtiğimiz dönemde Prag’da yollara çıkardığımız şehir içi hidrojenli araçlarımızın yanında şimdi de bu teknolojiyi şehirler arası yolculuklara entegre ederek, sürdürülebilir ulaşım konusunda öncü bir adım atıyoruz” diye konuştu.
Geliştirilecek otobüsün, menzil sorununa çok kapsamlı bir çözüm sunacağının altını çizen Tolga Kaan Doğancıoğlu’na göre farklı yol ve coğrafya koşullarında, otobüsün menzili 1.000 kilometreyi aşabilecek. Adana merkezli TEMSA’nın CEO’su olan Doğancıoğlu bu konuda İstanbul- Adana örneğini vererek “Diğer bir ifadeyle, bu otobüs, İstanbul’dan yola çıktıktan sonra, hiç yakıt almadan, Adana’ya rahatlıkla ulaşabilecek” dedi.
Hidrojenli araçlarda, elektrikli araç bataryalarındaki hücrelere benzer şekilde bataryalar ve hidrojen yakıtını elektriğe dönüştüren, anot katot ve ince membrandan oluşan bir hidrojen yakıt hücre yapısı bulunuyor. Bu hücrelerde oksijen ve hidrojen molekülleri kimyasal reaksiyona girerek su ve elektrik elde ediliyor. Araçların da tıpkı benzinli otomobillerdeki egzoz borusuna benzer bir atık çıkış sistemi bulunuyor. Ancak hidrojenle çalışan araçlarda açığa çıkan yan ürün sadece su buharı oluyor.
Hidrojenli araçların depoları tıpkı benzinli araçlar gibi hidrojen yakıt istasyonlarında dolduruluyor. Neredeyse benzin ya da dizel motorlu araçlardakine benzer bir sürede depoyu doldurmak mümkün oluyor.
Bir kilo sıkıştırılmış hidrojen, benzinden 11 kat daha yoğun bir enerji sağlıyor. Hidrojenli araçlarda hidrojenden elektrik üretimi sürekli olduğundan, daha az kapasiteli batarya paketleri yeterli oluyor. Bu sayede hidrojenli araçlar, elektrikli araçlara göre çok daha uzun mesafe kat edebiliyor.