Komplocular atakta: Üniversite protestocuları bu çadırları nereden buluyor?
Washington'ın iklim elçisi John Kerry, ABD'nin bu ayın sonunda Dubai'de yapılacak COP28 Zirvesi öncesinde Çin ile bazı anlaşmalara vardığını duyurdu. Bu gelişme, dönem dönem oldukça gerilen ABD-Çin ilişkileri için "iklim krizinin etkisiyle yumuşayabilir mi?" sorusunu beraberinde getirdi.
Beyaz Saray İklim Elçisi John Kerry, Singapur’daki iş zirvesinde BBC’ye açıklamalarda bulundu. Kerry, “Görüşme günlerimizin çok başarılı geçtiğini düşünüyoruz. (Çin ile) Bazı anlaşmalara vardık” dedi.
Ayrıntıların yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacağını söyleyen Kerry, “Dünyanın en büyük iki ‘endüstriyel kirleticisi’nin ortak bir zeminde buluşması COP28’deki fikir birliğinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor” ifadelerini kullandı.
US and China reach ‘some agreements’ on climate – John Kerry https://t.co/2SALg95mHf
— BBC News (World) (@BBCWorld) November 10, 2023
Çinli mevkidaşı Xie Zhenhua ile bu hafta California’da dört gün boyunca bir araya gelen Kerry, toplantıların zorlu ve ciddi geçtiğini söyledi.
Görüşmeler sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kerry, ABD iklim politikaları ve teknolojilerinin “Çin karşıtı” olduğu yönündeki tezleri yalanladı.
Kerry, “Dünyadaki diğer ülkeler gibi Çin de yeni teknolojilerden faydalanıyor. Biz de bunu geliştirmeye çalışıyoruz. Almanya, Fransa ve diğer ülkeler de aynı şeyi yapıyor. Bizim de buna ihtiyacımız var. Herkes bu konuda daha hızlı hareket etmeli” dedi.
30 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında Dubai’de düzenlenecek olan COP28’in, uzun vadede küresel sıcaklık artışlarını 1.5 santigrat derece ile sınırlandırma hedefinin canlı tutulmasına yardımcı olacağı umuluyor. Zirvede, 2015 yılında Paris’te yaklaşık 200 ülke tarafından kabul edilen İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde katedilen gelişmeler ele alınacak.
Dubai’de masaya yatırılacak olan tartışmalı konular arasında, iklim değişikliğiyle mücadele eden en yoksul ulusların maliyetlerinin karşılanması için daha zengin ülkeler tarafından oluşturulacak fonun ayrıntıları da yer alıyor. Fon için oluşturulacak bütçe, ABD başta olmak üzere birçok gelişmiş ülke ve kalkınma bankaları tarafından belirlenecek.
Paris Anlaşması’nın uzun vadeli sıcaklık hedefi, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerden 2 santigrat derece artış seviyesi ile sınırlı tutmak ve hatta 1.5 derece için çaba harcanması olarak belirlendi. Çünkü sıcaklık artışını 2 derece yerine 1.5 ile sınırlamanın iklim değişikliğinin risklerini ve etkilerini önemli ölçüde azaltacağı kabul ediliyor.
Bunu sağlamak için emisyonların mümkün olan en kısa sürede azaltılması ve 21. yüzyılın ikinci yarısına kadar salınan ve tutulan sera gazlarının dengelenmesi hedefleniyor.
Anlaşma ayrıca, tarafların iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine uyum sağlama yeteneğini artırmayı ve “düşük sera gazı emisyonları ve iklime dirençli kalkınma yolunda tutarlı bir finansman akışı” sağlamayı hedefliyor.
Avrupa Birliği ve 190 devlet, toplamda antropojenik (insanın sebebi olduğu) emisyonların yüzde 95’inden fazlası, anlaşmayı onayladı. Onaylamayan ülkeler ise Eritre, Libya, Yemen ve İran.
Anlaşmada Madde 28, tarafların bir geri çekme bildirimi gönderdikten sonra anlaşmadan çekilmelerini sağlar. Bildirim, Anlaşmanın ülke için yürürlüğe girmesinin ardından en erken üç yıl sonra verilebilir. Geri çekilme, bildirilmesinden bir yıl sonra geçerli hale gelir.