Fenomen Z kuşağı sayesinde ‘mavi yakalı’ işler artık ‘beyaz yakalılar’dan daha havalı
Ucuza araç satma vaadiyle yapılan örgütlü dolandırıcılıkta, insanları ‘kandırılmaya ikna ettikleri’ ve 'örgütün gizli kasası oldukları' iddia edilen sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan kardeşler, gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri devlet kurumlarından ihale yoluyla sözde ucuza araç sattığını beyan eden şüphelilerin ağlarına düşürdükleri kişilere ucuz araç satışı yaparak güven kazandığını, bu yöntemle araç talepleri alarak para topladıklarını tespit etmiş, 13 kişiden yaklaşık 10 milyon lira toplayan şüphelilerin ihalede sorun olduğu gerekçesi ile mağdurlara geri ödeme yapmadığını, araçları teslim etmediğini belirlemişti.
Teknik ve fiziki takip sonucunda altı şüpheli 3 Mayıs’ta gözaltına alındı. Bunlardan eski polis memuru Onur Apaydın’ın da aralarında bulunduğu beş kişi tutuklandı.
Polis katıldıkları bir moda programıyla isimlerini geniş kitlelere duyuran Nihal ve Bahar Candan kardeşlerin söz konusu çetenin paralarını akladığını tespit etti. Ekipler dün sabah ismini değiştirerek Gülnihal Çiçek yapan Nihal Candan, Aleysa Bahar Candan ve Hacı İsrafil Sağlam için operasyon düzenledi. Operasyonda üç şüpheli gözaltına alındı. Candan kardeşler işlemler için Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü.
BirGün gazetesi yazarı Timur Soykan, Candan kardeşler ile ilgili çok sayıda kişiyi ‘Sazan Sarmalı’ yöntemiyle dolandıran bir suç örgütünün mensubu oldukları iddiasını gündeme getirmişti.
Örgütün gizli kasası oldukları iddiasını köşesine taşıyan Soykan “Bahar ve Nihal Candan kardeşler çok sayıda kişiyi dolandıran bir suç örgütünün mensubuydu. 26 Eylül 2023’te yapılan suç duyurusunda 3 şikâyetçi ve 25 mağdur yer aldı” demişti.
Ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları dolandıran ve güven kazanmak için mağdurlarla yaptıkları görüşmelere sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan’ın da katıldığı iddiasıyla dün gözaltına alındığı davaya ilişkin mütalaa da açıklandı. Cumhuriyet savcısı, örgüt lideri Eren Koç’un 400 yıldan 1,328 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları alıp ucuza satma vaadiyle 66 vatandaşın dolandırılmasını konu alan yargılamada dün mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, İstanbul genelinde dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek maksadıyla belirli bir organizasyon içerisinde hareket eden şahısların paravan olarak oluşturulan şirketler üzerinden faaliyet gösterdiklerini belirtti.
Mütalaada, şahısların ilk aşamada müştekilere tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıklarını söyleyerek ikna ettikleri kaydedildi.
Müştekilere Whatsapp üzerinden araç ve fiyat listesi gönderip teklifte bulunulduğu da açıklanan mütalaada, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen müştekilerle anlaşma sağlandığı, şahısların anlaşmaya göre araç bedelinin yüzde 10’u oranında bedeli peşin olarak aracı şirket olduğu belirtilen paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları kaydedildi.
Şahısların araç ücretleri ve komisyon bedellerini peşin olarak aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürerek vadettikleri araçları teslim etmedikleri ve aldıkları araç ve komisyon bedelleriyle kayıplara karıştıkları iddiaları üzerine örgütün şeması ve eylemlerinin açığa çıkarılması amacıyla soruşturmaya başlanıldığı kaydedildi.
Mütalaada mağdur edilen tüm vatandaşların beyanlarına yer verilirken, örgüt lideri Eren Koç’un Vergi Dairesi, Gümrük İdaresi, Gelir İdaresi müdürü, şefi, yöneticisi Veysel ya da Aydın Bey olarak tanıtıldığı kaydedildi.
Cumhuriyet savcısı örgütün dolandırıcılık yöntemini “Suç ve terör örgütlerine yönelik olarak yürütülen soruşturmalar kapsamında devlet tarafından el konulan araçların Veysel’in başında bulunduğu birim tarafından uygun fiyata elden çıkarıldığı anlatılır. Araç listesi Whatsapp uygulaması üzerinden mağdura gönderilir. Mağdura listede bulunan piyasa fiyatının ortalama yüzde 25 altında satış bedeli yazılan araçlar içerisinden seçeceği bir aracın Veysel/Aydın kod adlı şahısla kişisel ilişkiler kullanılarak temin edilebileceği, bunun için önce araç bedeli ve bu aracılık için hizmet bedelinin şirket hesabına yatırılması gerektiği, daha sonra aracını teslim alabileceği anlatılır” şeklinde açıkladı.
Mütalaada Eren Koç’un ‘suç örgütü kurmak ve yönetmek’ ve 66 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanık Onur Apaydın’ın ise ‘suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenirken dolandırıcılık suçlarına iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından bu suçtan beraatına karar verilmesi istendi. Öte yandan mütalaada diğer sanıkların da değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Nihal Candan 15 Haziran 1995 Mersin doğumlu. İstanbul Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim gören Nihal Candan Bu Tarz Benim yarışmasıyla ünlendi. 7 Şubat 2016 tarihinde başlayan Survivor 2016 yarışmasında da gönüllüler takımında yarıştı.
Bahar Candan ise 17 Şubat 1998 yılında İstanbul’da doğdu. İşte Benim Stilim yarışması ile adını duyuran Nihal Candan’ın kardeşi. Bahar Candan halen hukuk fakültesi öğrencisi. Yürüyüşü, konuşma şekliyle taklidi de yapılan Bahar Candan sosyal medya üzerinden iddialı paylaşımlarıyla sık sık gündeme geliyor. Bahar Candan “Dondurma Gibisin” ve “Dom Perignon” isimli klipleriyle çok konuşulmuştu.