Erdoğan önce Yargıtay’dan yana tutum açıkladı, sonra ‘Ben taraf değil hakemim, sorunu çözeceğiz’ dedi
Hrant Dink'i öldüren Ogün Samast'ın tahliyesinin yolunu avukatların itirazına rağmen mahkemenin 'terör örgütü' yerine 'adi örgüt'ten ceza vermesi açtı. Yargıtay da bu cezayı zamanaşımı gerekçesiyle düşürünce Samast düz cinayetten hüküm giydi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili Ogün samast’ınn sadece 16 yıl 10 ay hapis yatıp serbest kalması tartışılıyor. Bu denli erken tahliyenin arka planında Samast’ın yargılaması sırasında yaşananlar var. Karanlık cinayetin arka planı hiç aydınlatılmadı, dava yılan hikayesine dönüştü.
Samast 18 yaşından küçük olduğu için çocuk mahkemesine yargılandı ve indirimli ceza aldı. Samast’a ‘tasarlayarak adam öldürmek’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurmak’ suçlarından 22 yıl 10 hapis cezası verildi.
İlk günden beri Dink ailesinin avukatı olan Bahri Belen ile Ogün Samast’ın tahliyesini konuştuk. Belen tahliyeyi mahkemenin örgüt suçundan ceza vermemesine ve sonrasındaki zaman aşımı kararına bağlıyor.
Hrant Dink suikastıyla ilgili sonradan birleştirilen iki dosyanın varlığına dikkat çeken Belen süreci şöyle anlatıyor:
“Ogün Samast, Yasin Hayal, Erhan Tuncel ve mahalleden arkadaşlarının bulunduğu suikast dosyasına ‘tetikçiler dosyası’ diyoruz. AİHM’in ‘etkin soruşturma yapın ve kamu görevlisi varsa birlikte yargılayın’ kararının ardından savcılığa başvurmuştuk. Savcılık başvurumuza rağmen kamu görevlileriyle ilgili soruşturma yapmadı. Biz sonrasında savcılığın kararına itiraz ettik. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi itirazımızı kabul etti. Trabzon polisi, Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilileri ile ilgili önce soruşturma, sonra dava açıldı. Sonrasında İstanbul ve Trabzon’da görevli görevli değişik rütbedeki askerlerle ilgili dava açıldı. Daha sonra ise tetikçilerin dosyasıyla kamu görevlilerin dosyası birleştirildi. Önce bu tetikçilerin hepsine tasarlayarak adam öldürmekten ceza verildi. Ogün Samast’ın cezası eylem tarihinde 18 yaşını doldurmadığı için indirildi. Kararda örgüt yoktu.”
Yerel mahkemenin sadece ‘tasarlayarak adam öldürme’ suçundan ceza vermesinin ardından kararı temyiz ettiklerini belirten Bahri Belen Yargıtay süreciyle ilgili şunları söyledi:
“Yerel mahkemenin kararı sonrası biz temyize başvurduk. Yargıtay’a temyiz sebebimizin esas nedeni ‘burada bir örgüt var. Bu örgütte TCK.314 kapsamına giren bir örgüttür. Bu eylem, Anayasal düzene karşı işlenen silahlı bir örgüttür’ idi. Yargıtay temyiz talebimizi kabul ederek yerel mahkeme kararını bozdu, ancak ‘TCK 314’teki örgüt değil TCK 220’deki adi örgüt söz konusu’ diye dosyayı ilk dereceye gönderdi. İlk derece Yargıtay’ın kararına uyarak TCK.220’deki örgütten karar vererek dosyayı Yargıtay’a gönderdi. TCK 220’deki örgüt adi örgüttür, bir anlamda çek senet mafyasıdır. Fakat dosya yeniden Yargıtay’a gittiğinde Yargıtay bu defa TCK 220’den verilecek adi örgüt cezasının zamanaşımına (12 yıl) uğradığını belirterek dosyayı düşürdü. Sonrasında Samast’a tasarlayarak adam öldürmek ve ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından ceza verildi. Biz bu suçun ciddi bir örgüt tarafından işlendiğini düşünüyorduk. Cezaevinde işlediği suçlar olmasa daha önce tahliye edilecekti. Mevcut yasal çerçevede bu tahliye çok şaşırılacak bir durum değil.”
Dosya kapsamında yargılanan kamu görevlilerinin TCK 314’ten yargılandığının altını çizen Bahri Belen “Örgüt yok dendi ama kamu görevlilerin çoğu TCK 314’ten yargılanıyor şu anda. Ramazan Akyürek olay tarihinde Trabzon Emniyet Müdürü’ydü. Sonrasında Emniyet İstihbarat Başkanı oldu. Onunla birlikte kamu görevlilerinin tasarlayarak mı yoksa ihmalden mi bunları yaptığı soruşturuluyor” diye konuştu.
Öte yandan Ogün Samast’ın tahliyesinin ardından Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ilk kez konuştu. HEDEP Van Milletvekili Pervin Buldan, Rakel Dink’i arayarak yanında olduklarını vurguladı. HEDEP tarafından yapılan açıklamada Rakel Dink’in de Buldan’a “Sen de bu acıların aynısını yaşadın. O yüzden birbirimizi en iyi biz anlarız. En çok da bir kuzuya kıydıkları için üzülüyorum. Yanımda olduğunuzdan hiç kuşkum yok, bunu hissediyorum” dediği belirtildi.