Bir günde iki şüpheli ölüm: Cesetler izbede bulundu
Bursa'da teyzesinin kaçırıp 'çöp ev' dairede bir yıl alıkoyduğu yazılan Cem Muhammet ve annesi Yasemin Acar (49) artık mutlu. Anne Yasemin oğlunun çok zeki olduğunu, iki yılda üç sınıf birden atlamış olacağını anlattı: Yeni bir hayatımız olacak.
Geçen yıl temmuz ayında Bursa’nın Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi’nde bir apartmanın çöp eve dönen dairesinde baygın halde bulunan ve teyzesi Kamuran Pınar Acar tarafından bir yıl boyunca alıkonduğu iddia edilen Cem Muhammet A. Antalya’ya annesinin yanına gönderilmişti. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerince korumaya alınıp Akdeniz Üniversitesi’ne kaldırılan Cem Muhammet A. tedavisi sonrası Antalya Çocuk Evleri Sitesi’ne yerleştirilmişti.
Fiziki ve psikolojik tedavisinin ardından annesi Yasemin Acar’a teslim edilen Cem Muhammet Antalya’da annesiyle birlikte yeni bir yaşam kurdu. Geçen yıl ilkokul 1’inci sınıfı bitiren Cem Muhammet sınıf atlayarak eğitimine bu yıl 3’üncü sınıftan devam ediyor.
Yeni taşındıkları evde yeni bir yaşam kurduklarını ve eylül ayından bu yana anne-oğul birlikte yaşadıklarını söyleyen Yasemin Acar “Yaz tatilinin ardından okullar açılınca Cem yanıma döndü. Süreci devlete saygılı şekilde bekledik. Çocuğun fiziksel takibi var, psikolojik takibi yapıldı. Benim bunlara gücüm yetmeyebilirdi. Devlet destek verdi sağ olsun. Benim de saygım sonsuz, baştan beri söylüyorum. Herkes hak ettiği yerde şimdi. Sınıf atlatıldı, şu an 3’üncü sınıfta. 1’inci sınıftaydı ilk yıl, 1’inci sınıfı okudu, seneye de 5’e atlatılacak. Çok zeki, notları çok başarılı. Seneye yaşıtlarıyla okuyacak. Matematiği çok iyi, süper. En yüksek notu matematik. Hatta geçen sınıf 2’ncisi oldu testte. Ben sözelciyim, o matematikçi” dedi.
Oğlunun sağlık durumunun iyi olduğunu, kilo alıp boyunun uzadığını söyleyen Yasemin Acar, Cem Muhammet’in travmayı atlatmaya başladığını, psikolojik tedavisinin sürdüğünü belirterek “Bana ‘Anlatana kadar soru sorma’ dediler. Ben de sormadım. İlk yaz tatilinde ev iznine geldiğinde başka şeyler de anlattı. Yemek verilmemesi, aç bırakılması dışında başka işkenceler de olduğunu. Onları açamıyorum, travma olarak tekrarlanmasın diye. Çok güçlü, çok metanetli bir çocuk, pek çok yetişkinden daha metanetli. Yetişkin gibi. Çok şükür çok yol kat ettik, çok şükür hayatta kaldı, başardık. Şu anda boyu 1,52, kilosu 35, hızla kilo aldı” dedi.
Ara tatili fırsat bilerek anne-oğul birlikte vakit geçirdiklerini söyleyen ve oğlunun hayallerinden de bahseden Yasemin Acar “Futbolu çok seviyor. Antalya’ya ulaşım müdürü olmak istiyor. Otobüslere ayrı bir sevgisi var Cem’in. Bu kolay bir meslek değil, bindiği her otobüste şoförle sohbet ettiği için ikna ettiler. Artık ulaşım müdürü olmayı düşünüyor. Antalya’nın ulaşım sorununu çözecek. Sürekli benimle. İki kedimizle yaşamaya devam ediyoruz. Ben öğretmenim, mesleğime devam ediyorum. Özellikle özel çocuklarla, geçen yıl da otistik çocuklarla çalıştım. Çok mutluyuz, ara tatil diye gezelim dedik” diye konuştu.
Çok sıkıntılı bir dönem geçirdiklerini, oğlunun hayatından bütün kötü anıları silmek istediğini anlatan Yasemin Acar hem kendi hem de oğlunun ismini değiştireceğini söyledi ve şöyle dedi:
“Basında yanlış haberler vardı. Savcı linkleri istedi, teslim ettik. Gazete ve TV yayınlarına dava açtık, şu an dava sürecinde. Büyük tazminat ödeyecekler. Yalan haber yapıp evimin üzerine çöp ev fotoğrafı eklediler. Ondan sonra da psikolog ve avukatlarım yayın yasağı getirdi. Hala o yasak devam ediyor. Hatta daha sonra Google’dan haberleri sildireceğiz. Sonra da isim değişiklikleri olacak. İsimler değişecek. Cem’in hayatında ne kadar sıkıntı yaratan şey varsa her şey temizlenecek. Cem’in de ismini değiştireceğim. Biz bunu düşünüyoruz açıkçası, şu an çok gerekli değil ama bu çocuk evlenecek, askere gidecek, böyle sıkıntılarla karşılaşsın istemiyorum. Pırıl pırıl bir delikanlı. Belki vali olacak, belki kaymakam olacak. Çok da akıllı bir çocuk, ondan dolayı böyle bir şey düşünüyoruz. Ben mümkün olduğunca uzak kaldım. Ben uzak kaldıkça yalan haberler yapıldı. Bir taraftan Sosyal Hizmetler beni sıkıştırdı. Dediler ki ‘Eğer konuşursanız basına biz size yardım etmeyiz. Yani devlet yardım eder ama bizim gözümüzde farklı bir anne olduğunuz için sonuna kadar yardım alamazsınız.’ Maddi yardımdan bahsetmiyorum. Sosyal Hizmetler ne dediyse son derece uyumlu şekilde davrandım. Biz şimdi onun karşılığını zaten aldık.”
Dava süreciyle ilgili de konuşan Yasemin Acar oğlunu kaçırdığını söylediği kız kardeşi Kamuran Pınar Acar’ı annesinin ölümünden de sorumlu tuttu: “Bir de şöyle bir detay ortaya çıktı, o kişi hapisten ömür boyu çıkamayacak. Çünkü Cem’in anlattığına göre anneannesini de o öldürmüş. Kamerayı kırıp içirdiği hapı hatırlıyor. Uyuma taklidi yapmış, içirdiği hapı hatırlıyor Cem. Bununla ilgili suç duyurusunda da bulunduk. Hatta Cem kayıpken, ben hastaneye gittiğimde, kız kardeşim annemin başına bir sürü borç açınca maaşıma bile o sırada haciz konmuştu. Benim de bankalar için kağıt almam gerekiyordu. Onun için hastaneye gidip doktorlarla konuştuğumda dediler ki ‘İleride çocuğunuzu bulunca bize gelin. Size şahitlik yaparız. İki temizlik görevlisi olaya şahit’. Normal yatışlı bir hastaydı anneanne. ‘Ona bağırıp çağırıp ölümüne sebebiyet verdi’ şeklinde geçti ama olay farklıymış. Anneannenin boğazını sıkmış, temizlik görevlisi geldiği sırada diyor ki ‘Koşun yetişin annem ölüyor.’ Halbuki ondan önce bir hap içiriyor. Biz bunları da sunacağız ve ömür boyu oradan çıkamayacak. İyi ki öldürmemiş çocuğu, ama ölüme terk etmiş. Yavaş yavaş ölmesini beklemiş. Kafasına çekiç vurup kanatmalar, ellerini arkadan bağlamalar. Çocuk 1,5 yıl içince pek çok şey anlattı. Hatırladıkça da anlatıyor. Anneanneyi de öldürdüğünü ispat edersek hiç çıkamayacak. Hastanede kamera kayıtları var zaten, kamerayı kırma anına kadar. Biz geri plandayız şu an. Yeni bir hayat kurduk, geri plandayız. Duruşmalara falan gitmiyorum açıkçası. Avukatlarım ilgileniyor. Benim yıllar önce kendisine yazdığım mesajları, Instagram’dan eski arkadaşlarından yardım istediğimi, ‘Lütfen kardeşime ulaşın, ileride bunun sonu hapis, hapse girmesin. Çocuğumu tatlılıkla versin’ mesajlarımı indirdim. Hepsini mahkemeye teslim ettim. Flaş bellek olarak de sundum pek çok şeyi. Bu yalan haberlerin linklerini, bir sürü dosya sunduk biz mahkemeye” dedi.