Önlenemeyen bir felaket: Anız yangınları
Kastamonu Küre'de çıkarılan bakırın atık ürünü pirit, Mardin Mazıdağı’ndaki Eti Bakır Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesislerinde işlenerek elektrikli otomobil ve cep telefonunun ana maddesi olan kobalt ve gübreye dönüştürülüyor.
Kastamonu Küre’de çıkarılan bakırın atık ürünü pirit konsantresi Cengiz Holding şirketlerinden Eti Bakır Mardin Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesislerinde işlenip gübre ve batarya hammaddesi kobalt gibi pek çok formata dönüştürülüyor. Yaklaşık 1,2 milyar dolarlık yatırım değeriyle Mardin’de hayata geçirilen tesiste, bakır üretiminin atık ürünü pirit konsantresiyle kobalt elde edilip elektrikli otomobil, cep telefonu, tablet bataryaları için ana hammadde sağlanıyor. Piritten yılda iki bin 500 ton kobalt, iki bin ton bakır ve bin ton çinko üretilen tesiste metal içeren toplam beş bin 500 ton ürün imal ediliyor. Madenden elde edilen fosfatla da gübre üretimi yapılıyor. Tarımsal gübre üretiminde önemli rolü olan tesis yılda 350 milyon dolarlık gübre ve 270 milyon dolarlık metal ithalatını önlemiş oluyor.
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu’ nun Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri’ni ziyaretinde konuşan genel müdür Emre Kayışoğlu proseslerde ortaya çıkan sülfürik asidin fosfat madeniyle karıştırılarak gübre üretimi yapıldığını anlattı ve “Kastamonu Küre’de çıkarılan cevherin bakır konsantresi ayrıldıktan sonra kalan pirit konsantresini Mardin’deki tesisimize getiriyoruz. Burada ayrı bir üretim sürecine tabi tuttuğumuz pirit konsantresini kobalt, demir konsantresi, sülfürik asit gibi yan ürünlere dönüştürüyoruz. Sülfürik asit fosfat madeniyle birlikte gübre üretiminde kullanılırken kobaltı da geri kazanıp dünyaya satıyoruz. Böylece en önemli tarım girdilerden olan gübre üretimini Türkiye’de tamamen yerli hammaddeyle gerçekleştiriyoruz” dedi.
Yıllık 500 bin tonluk gübre üretim kapasiteleri bulunduğu belirten Kayışoğlu “DAP ve fosfatlı kompoze (NPK) gübrelerimizi Türk çiftçisinin hizmetine sunuyoruz” dedi. Tesisin Mardin Mazıdağı’nda bulunmasının en önemli nedenlerinden birinin fosfat madenlerine yakınlığı olduğunu söyleyen Emre Kayışoğlu şöyle dedi: “Tesisimiz şu anda Türkiye’nin tek entegre gübre fabrikası. Dışarıdan doğal gaz hariç hiçbir şey almıyoruz. Kendi hammaddemizle çalışıyoruz. Türkiye yılda altı milyon tonluk gübreye ihtiyaç var. Biz de bu ihtiyacın yaklaşık yüzde 10’luk kısmını karşılıyoruz.”
Yapılan ziyarette tarım ve maden ilişkisini değerlendiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya “Türkiye’de son yıllarda gıda fiyatlarında çok ciddi yükseliş yaşanıyor. Çiftçiler artan maliyetlerle boğuşurken üretimde de düşüşler var. Yaşanan bu duruma rağmen tarımsal üretimde en önemli girdiler arasında yer alan gübre üretimi konusunda çok iyi durumda değiliz” dedi.
Türkiye’nin gübre ihtiyacın büyük bir kısmını ithal etmek durumunda kaldığını belirten Çetinkaya mineral gübre üretimi için fosfata, yani madenlere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek şöyle dedi: “Gübre konusunda öyle bağımlıyız ki, gübre ihracatı dahi yasak. Ancak biz tarımsal üretim için çok değerli bir ürün olan gübreyi üretemiyoruz. Çünkü madenlerimizi tam anlamıyla kullanamıyoruz. İşte bu yüzden modern yaşamın her alandaki tedarikçisi olan madenciler olarak tarımsal üretimi de sahipleniyoruz. Çünkü önce insan, sonra çevre, sonra maden anlayışıyla hareket ediyoruz. Ülkemizin Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri gibi 6-7 tane daha tesise ihtiyaç duyduğunu söylemeliyiz.”