Kedinin kuyruğu: Bu faiz de yetmeyecek
Türkiye’nin Ekim 2021’de ‘Faiz sebep, enflasyon neticedir” öngörüsüyle, yükselen enflasyona rağmen başlattığı faizi düşürme macerasının ardından kısa süre önce başlayan “Süper Faiz” dönemi devam ediyor.
Deprem harcamalarının etkisiyle 1,5 trilyon liraya ulaşan bütçe açığını finanse etmeye çalışan Hazine ve Maliye Bakanlığı, Aralık ayı iç borçlanma programına 2 yıl vadeli tahvil ihracıyla başladı. İhalede satış 7,28 milyar TL, bileşik faiz ise yüzde 40,51 oldu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı iki yıl vadeli, altı ayda bir yüzde 6,30 kupon ödemeli devlet tahvili ihalesi öncesinde 7,35 milyar TL borçlandı. İhale öncesi piyasa yapıcılardan 12,8 milyar TL teklif gelirken, 7 milyar TL satış gerçekleştirildi. Bu tahvilde ihale öncesi kamuya 350 milyon TL satış yapıldı.
Kasım ayında yaptığı 2 yıllık gösterge tahvil ihracında yüzde 42,18’lik bileşik faizle son 20 yılın zirvesine çıkan Hazine yine “Süper Faiz” vermesine rağmen çıtayı biraz aşağıya indirdi.
Ancak Orta Vadeli Program’da (OVP) enflasyonun gelecek yıl sonunda yüzde 33’e, 2025’te de yüzde 15,2’ye ineceği belirtiliyor. Bu durumda Hazine önümüzdeki iki yılda da yüksek faiz ödemeye devam edecek.
Kasımda 78,4 milyar liralık iç borç servisine karşılık 78 milyar liralık borçlanma yapan Hazine, aralıkta 39,4 milyar liralık iç borç servisine karşılık 40 milyar lira borçlanacak. Ocak ise Hazine’nin Kasım-Ocak döneminde en çok borçlanacağı ay olacak. Hazine yeni yılın ilk ayında 92,8 milyarlık iç borç servisine karşılık 126,4 milyar liralık iç borçlanma yapacak.
Aralıkta iç borçlanmanın 38 milyar lirasının piyasadan, 2 milyar lirasının ise kamuya satışlardan oluşması bekleniyor. Ocakta ise Hazine piyasadan 112,2 milyar lira borçlanacak. Geri kalan kısmın 10.2 milyar lirasının doğrudan satışlardan 4 milyar lirasının da kamuya satışlardan gelmesi bekleniyor.
Türkiye’de politika faizini düşürme operasyonunun başladığı 2021 Ekim ayına kadar kamu borcundan düşük seyreden faiz ödemeleri o tarihten sonra tırmanışa geçti. 2022 yılının Mart ayında ise ana para ödemelerini sollayıp geride bıraktı. Yüksek faizli borçlanmaların devamı halinde farkın daha da açılacağı görülüyor.