Tayvan 7,4 şiddetindeki depremi nasıl 12 ölüyle atlatabildi?
Prof. Naci Görür,"Keşke söylemeseydim" dedi," Bizler de bir kenti depreme hazırlamak için önce yasa çıkarılması gerektiğini söyledik. Bir yasa çıkardılar, ama halkı korkuttular. ‘Acaba malımıza mı çökecekler’ diye bir endişe var" diye konuştu.
TMMOB’un Harbiye Askeri Müzesi’nde düzenlediği 5. İstanbul Kent Sempozyumu’nda konuşma yapan Profesör Naci Görür halkı deprem konusunda uyarmak için yürüttüğü faaliyetlerin kötüye kullanıldığı kanısında. Cumhuriyet Gazetesi’nden Şeyma Öztürk’ün haberine göre Görür “Deprem için önce yasa çıkarılması gerektiğini söyledik. Keşke söylemeseydik. Öyle bir yasa çıkardılar ki halkı korkuttular. Deprem bahanesiyle rant pazarlıkları yapılıyor” dedi.
“Afet Riskleri ve Kent Politikaları” başlıklı sempozyumun ilk oturumunda konuşan Bilim Akademisi kurucu üyesi ve afet bilimci Prof. Dr. Naci Görür İstanbul’un hâlâ depreme hazır olmadığını belirtti. Görür “Dünyada birçok örneği olduğu gibi deprem dirençli kentler yapmak mümkün. Yıllarca ‘Türkiye’yi depreme hazırlayabilirsiniz’ dedik. Bakanlıklara anlattık, televizyon ve gazetelerde bahsettik. Herhalde sesimiz ulaşmıyor” diye konuştu.
Görür herhangi bir bölgenin “rezerv alan” ilan edilebilmesine olanak sağlayan yasal düzenlemeyle ilgili “Bizler de bir kenti depreme hazırlamak için önce yasa çıkarılması gerektiğini söyledik. Ancak keşke söylemeseydik. Geçen günlerde bir yasa çıkardılar ama halkı korkuttular. Yurttaşlarda ‘Acaba malımıza mı çökecekler?’ diye endişe var. Böyle bir yasayla kenti yönetemezsiniz. Yönetebilmek için halkın, yerel yönetimin ve devletin el ele olması gerekiyor. Bu şartlarda İstanbul’da dönüşüm olamaz. Belediye ve hükümet didişmesinin ortasında halkın da korktuğu ortamda depreme hazırlanamayız. Ben deprem odaklı kentsel dönüşüm yapıldığına inanmıyorum. Bugün yaptığımız dönüşümde rant pazarlıkları yapılıyor. Deprem de bahane ediliyor” dedi.
Günlük yaşadığımızı söyleyen Prof. Dr. Naci Görür “Devleti yönetenler 50 yıl sonrasını planlamıyorlar. İstanbul’un deprem gerçeği kadar susuzluk problemi de var ama kimsenin umurunda değil. 50 sene sonraya göre bir su yönetimi planı olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.