Giller Edebiyat Ödülü İsrail protestolarından sonra ismini değiştirdi
Gazze Şeridi'ndeki savaş giderek kızışırken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) bölgede ateşkes çağrılarını görüşmek için Genel Sekreter Guterres'in çağrısıyla acil toplantı düzenledi. ABD karar tasarısını veto etti.
İşgali Gazze Şeridi’nin güneyine doğru ilerleten İsrail Han Yunus’u da ele geçirdi. 7 Ekim’deki Hamas saldırılarının ardından İsrail’in saldırılarında ölen Filistinli sayısının 17 bini aştığı bildirildi.
İsrail’in okullarda ve yerleşim yerlerinde katliam ve soykırım suçu işlediğini vurgulayan Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref El Kudra saldırılarda son 24 saatte 310 Filistinlinin daha öldürüldüğünü, toplam can kaybının 17 bin 487’ye yükseldiğini açıkladı. Kudra son saldırılardan sonra hastanelere 558 yaralı getirildiğini, toplam yaralı sayının 46 bin 480’e çıktığını söyledi. Şu ana kadar 407’si yaralı ve 211’i hasta olmak üzere 618 kişinin Refah Sınır Kapısı’nı kullanarak Gazze’den ayrıldığını belirten Kudra Gazze’de tedavi imkanı olmadığı için her gün onlarca yaralıyı kaybettiklerini belirtti.
Savaş giderek kızışırken Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Gazze için acil toplantı düzenlendi. Ateşkes oylamasında 5’i daimi olmak üzere 15 üyesi olan konseyde 13 üye karar tasarısına “evet” derken ABD “hayır” dedi, İngiltere ise çekimser kaldı. Bu kararların oy birliğiyle alındığı konseyde karar tasarısının kabul edilmediği anlamına geliyor.
The United Nations Security Council delays voting on a resolution that would call for a cease-fire in Gaza, giving Arab leaders more time to try to persuade the US to let it pass https://t.co/zEVPa84yNR
— Bloomberg Politics (@bpolitics) December 8, 2023
ABD BM temsilcisi Robert Wood toplantıda acil ateşkesi desteklemeyeceklerini söyledi:
“Amerika Birleşik Devletleri hem İsraillilerin hem de Filistinlilerin barış ve güvenlik içinde yaşayabileceği kalıcı bir barışı güçlü bir şekilde desteklerken acil ateşkes çağrılarını desteklemiyor. Bu sadece bir sonraki savaşın tohumlarını ekecektir, çünkü Hamas’ın kalıcı barış görmek gibi bir arzusu yok.”
ABD’li diplomat karar tasarısının aceleye getirildiğini ve yeterince istişare edilmeden sunulduğunu öne sürdü ve “Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısının kınanması” gibi ABD’nin talep ettiği ifadeleri içermediğini söyledi.
Wood şöyle devam etti:
“Kendi ülkelerimizden herhangi biri bu şekilde saldırıya uğramış olsaydı hepimiz bu konseyin vatandaşlarımızı koruma hakkını yeniden teyit etmesini beklerdik. Kararın en gerçekçi olmayan kısmı koşulsuz ateşkes çağrısı. Böyle bir ateşkes Hamas’ın varlığını sürdürmesini ve yeniden toparlanıp 7 Ekim’de yaptıklarını tekrarlayabilmesini sağlayacak. Bu karar açıkça İsrail’in buna göz yumması, bu terörün kontrolsüz şekilde devam etmesine izin vermesi gerektiğini söylüyor. Bu tutum İsrail, Filistinliler ve tüm bölge için bir felaket reçetesidir.”
BMGK’daki İngiltere temsilcisi de ülkesinin 7 Ekim’de İsraillilere karşı “Hamas’ın işlediği vahşeti kınamayan bir karar lehine oy kullanamayacağını” söyledi.
Temsilci “İsrail’in Hamas’ın yarattığı tehdide cevap verebilmesi gerekiyor ancak bu uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde olmalı” diye konuştu.
İngiliz heyeti Filistinlilere yardımın ulaştırılması ve Hamas’ın elindeki İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için savaşa daha fazla ve daha uzun süreli “insani ara” verilmesi çağrısında bulundu.
Rusya’nın BMGK temsilcisi Gazze’deki mevcut durumdan ABD’nin “katı ve bencil” tutumunu sorumlu tuttu, “Bu sessiz diplomasinin sonucu Filistinli çocuklardan oluşan bir mezarlıktır” dedi.
Rus diplomat Amerikan diplomasisinin ardında “yanmış ve yıkılmış toprak” bıraktığını da söyledi ve diğer üyeleri “tarihin yanlış tarafında” yer alabilecekleri konusunda uyardı.
“Bugünün Ortadoğu’daki en karanlık günlerden biri olduğunu söylemek abartı olmaz. Masum sivilleri jeopolitik bir oyunun insafına bırakamayız ve bırakmamalıyız” diyen Rus yetkili ABD’yi “kalpsiz” olarak nitelendirdi ve vetosunun Filistinliler için “ölüm fermanı” niteliği taşıdığını belirtti.
Fransa’nın BMGK temsilcisi Nicolas de Riviere Gazze’de yaşananları “insani trajedi” olarak adlandırdı ve “büyük endişe” duyduğu için karar tasarısı lehinde oy kullandığını söyledi.
“Terörizmle mücadele ve sivillerin uluslararası insancıl hukuka tam saygı çerçevesinde korunması arasında herhangi bir çelişki görmüyoruz” diyen Riviere üyelerin 7 Ekim’deki Hamas saldırılarını kınamasını diledi.
“Ne yazık ki, bu konsey bir kez daha birlik eksikliği ve müzakerelere sadakatsizlikten başarısız olmuştur” diyen Fransız diplomat “Bu şekilde Gazze’deki kriz daha da kötüleşirken savaşın uzama riski de artıyor” dedi.
Daimi gözlemci statüsüne sahip Filistin Devleti’nin temsilcisi Riyad Mansur karar tasarısının başarısızlığa uğramasının “üzüntü verici” olduğunu söyledi.
“Bu gerçeğin ortaya çıktığı andır. Tarihte bir dönüm noktasıdır” diyen temsilci konseyin “vahim bir kriz” diye nitelendirdiği durum karşısında sorumluluğunu yerine getiremediğini söyledi ve ekledi:
“Milyonlarca Filistinlinin hayatı pamuk ipliğine bağlı; her biri kutsaldır ve kurtarılmaya değerdir. İsrail savaşını vahşet yoluyla yürütüyor. Yarın bu saatlerde yine yüzlerce insan öldürülecek. Çocuklar öldürülecek, yetim kalacak, yaralanacak, ömür boyu sakat kalacak. Yanlışlıkla değil tasarlayarak. Çünkü katillerin beşikten mezara ve hatta daha da ötesine kadar Filistinlilerin yaşamına hiçbir saygısı yok.”
Toplantıda söz alan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Gazze’de insani yardım sisteminin çökme riskinin çok yüksek olduğunu anlattı, “Bunun sonuçları çok yıkıcı olur” dedi.
António Guterres: “There is a high risk of the total collapse of the humanitarian support system in Gaza, which would have devastating consequences. We anticipate it would result in.. increased pressure for mass displacement into Egypt”
Which is the aim, of course. pic.twitter.com/KuXrwoxqQW
— Saul Staniforth (@SaulStaniforth) December 8, 2023
İki aydır Gazze halkının kabus yaşadığını ve “kırılma noktasına gelindiğini” anlatan Guterres BM Şartı’nın 99. maddesini bu nedenle işleterek Konsey’e mektup gönderdiğini kaydetti.
Genel Sekreter “Gazze’de insani yardım sisteminin çökme riski çok yüksek. Bunun sonuçları çok yıkıcı olur. Tüm kamu düzeninin yıkılmasına ve bunun Mısır yönünde toplu yerinden etme baskısı yaratacağını düşünüyoruz” vurgusu yaptı ve durumun uluslararası barış ve güvenliğe tehdidi artırdığını söyledi.
Gazze’de BM personelinin de güvende olmadığına işaret eden Guterres “130’dan fazla meslektaşım aileleriyle birlikte öldürüldü” dedi ve bunun BM tarihinde bir çatışmada kaybedilen en fazla personel anlamına geldiğinin altını çizdi.
‘İnsani yardım için koşullar mevcut değil’
Guterres “Durum artık sürdürülebilir değil” diyerek BM Güvenlik Konseyi’nin insani yardımları artırmak için kabul ettiği 2712 sayılı kararı yerine getiremediğini, sahadaki durumun buna engel olduğunu anlattı. “Artık etkili şekilde insani yardım dağıtma koşulları yok” diyen Genel Sekreter yoğun bombardımanlar, İsrail’in kısıtlamaları, yakıt ve iletişim alanındaki sorunlar yüzünden BM örgütleri ve ortaklarının ihtiyaç sahiplerine ulaşamadığını söyledi.
Guterres sivillerin korunmadığını, gıdanın tükenmek ve sağlık sisteminin çökmek üzere olduğunu belirterek uluslararası insancıl hukukun buna izin vermemesi gerektiğini vurguladı.
Savaş hukuku uyarınca sivillerin temel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğinin altını çizen Guterres “Uluslararası insancıl hukuk kuralları seçerek uygulanamaz. Tüm taraflar için her zaman bağlayıcıdır ve uyma yükümlülüğü de mütekabiliyete bağlı değildir” dedi.
‘Dünyanın ve tarihin gözleri üzerimizde’
BM Genel Sekreteri Guterres Gazze halkının hayatta kalmak için temel ihtiyaçlardan yoksun şekilde “top gibi sağdan sola savrulmaya maruz bırakıldığını” anlattı ve ekledi:
“Gazze halkı uçurumun eşiğinde. Konseye acilen insani ateşkes için baskı yapmak, sivilleri korumak ve hayat kurtarıcı insani yardımı sağlamak için her türlü çabayı sarf etmeleri için ısrar ediyorum. Dünyanın ve tarihin gözü üzerimizde. Artık harekete geçme zamanı.”
İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan ise ateşkes çağrısını kesin bir dille reddetti. Erdan BMGK toplantısında “ateşkesin Hamas’ın Gazze’deki kontrolünü pekiştireceğini” söyledi ve bunun “Hamas’ın zulmünün affedilmesi” olacağını söyledi.
Erdan “Hamas’ın Gazzeliler üzerindeki baskısına” uluslararası toplum tarafından “yeşil ışık yakıldığını” söyledi ve “Hamas’a askeri baskı uygulanmadan hiçbir diplomasi rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayamaz” diye ekledi.