Genç sanatçıların hayat verdiği zamansız tasarımları Base’de
Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçıların yapıtlarını aynı çatı altında sanatseverlerle buluşturan BASE 13-17 Aralık'ta Akaretler Sıraevler'de gerçekleştirilecek. Sergide 130 eser yer alıyor.
8. BASE sergisi kapılarını ziyaretçilere açmaya hazırlanıyor. Yeni mezun sanatçıların yaratıcılığını ve üretme motivasyonunu desteklemek, onların sanat profesyonelleri ve sanat izleyicileri ile diyalogunu geliştirmek için yola çıkan sergi 13-17 Aralık’ta Akaretler Sıraevler’de. Bundan önce düzenlendiği yedi yılda yeni nesil sanatçıların dünyaya ve sanata bakış açısını gözler önüne sermeyi amaçlayan sergi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ve Bilgili Sanat işbirliğiyle gerçekleşiyor. Bu yılki serginin teması ‘Gerçekliğin İçinde, Düşlerin Kıyısında’ olarak belirlendi. Sergi gösterim boyunca her gün 11:00-19:00 arasında ücretsiz olarak ziyarete açık olacak.
Her yıl sanat dünyasından değerli isimlerin yer aldığı çok sesli bir seçici kurula sahip olan BASE’in 2023 yılı başvurularını Ahmet Doğu İpek, Alp Sime, Belkıs Balpınar, Derya Yücel, Ebru Nalan Sülün, Erkan Özgen, Erol Tabanca, Günnur Özsoy, Mehtap Baydu, Misal Adnan Yıldız, Neriman Polat, Ömer Özyürek, Selen Sarıoğlu Süloş, Tayfun Erdoğmuş, Volkan Aslan ve Yasemin Özcan değerlendirdi.
Küratör Derya Yücel Türkiye’nin ortak mezuniyet sergisi BASE’in bu yılki teması ‘Gerçekliğin İçinde, Düşlerin Kıyısında”yı şu sözlerle açıkladı: “Sanat doğuşundan itibaren hem gerçeklik, hem de hayal gücünden referans alan bir olgu. Dünyayla derin temas aracılığıyla kendi alternatif gerçekliğini ortaya koyan sanat düşsel bir boyut da üretir. Sanat yapıtının gerçeklikle olan ilişkisi üretildiği toplumsal, kültürel ve ekonomik koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Sanatsal üretime zemin hazırlayan itkinin kaynağı ister toplumsal ister bireysel olsun, sanat, karmaşık ve sonsuz bir gerçeklik sistemi içinde yaşamın yaratıcılıkla yorumlanmasıdır. Dolayısıyla sanat imgesiyle gerçeklik arasında görece bulanık hale gelebilecek ama ortadan kalkması mümkün olmayan kopmaz bir bağ vardır. Günümüz sanatçıları gözlemleme, benzetme, aktarma ya da kurgu ve metafor yoluyla yaşadıkları gerçekliğe dair yorumlarını üretimlerine yansıtmaktadır. Sanatçılar gerçekliği yadsıyarak çarpıtabilir, bilinçli olarak bu olgudan uzaklaşabilir, onu aşmaya, reddetmeye ya da kırmaya çalışabilir. Sanatçılar kendi gerçeklik tasarılarını yani düşlerini yapıtları aracılığıyla paylaşır. Sergi sanatçıların duygu, düşünce ve hayallerini barındıran bir sahne ortaya çıkartırken yaşamdaki karşılığının ötesinde tasarlanan gerçeklik ve düşler arasındaki bağlara, umutsuzluk ve umutlarına dair çok sesli yolculuklarındaki farklılık ve ortaklıklara da işaret ediyor.”