Bakan Şimşek’ten kredi kartı veya banka kartıyla ödeme kabul etmeyen işletmeler için uyarı
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek 'Enflasyon düşüşüyle birlikte sıkılaşmada küresel normlara uygun adımları atılacak' dedi. Enflasyondaki aylık artışların program hedefleriyle uyumlu gittiğini söyleyen Şimşek'e göre Ocak her zamanki gibi istisna olacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Ankara JW Marriott Otel’de düzenlediği “2023 Yılı Değerlendirmesi ve 2024 Yılı Beklentileri” konulu toplantıda parasal sıkılaşmanın bir süre daha devam edeceğini söyledi.
Merkez Bankası’nın uhdesindeki parasal sıkılaşmanın enflasyon yüksek olduğu için bir süre sıkı kalacağını belirten Şimşek “Daha sonra enflasyon düşüşündeki başarıyla birlikte Türkiye küresel normlara uygun gerekli adımları atacak. Bizim patikamız bu” dedi.
Şu an hem çekirdek hem de manşet enflasyondaki aylık artışların program hedefleriyle uyumlu gittiğine işaret eden Şimşek “Ocak ayı bir istisna, her sene öyledir. Ama trendin esas itibariyle bozulmasını beklemiyoruz” dedi.
“Kredi notunda artış bekliyoruz”
Yıllık enflasyondaki hızlı düşüşlerle birlikte enflasyon beklentilerinde de hedefe doğru yakınsama görüleceğine inandıklarını söyleyen Şimşek “Dezenflasyon programı Türkiye’de makro finansal istikrarı sağlamamızda yardımcı oldu. Yani programın ortaya konmasıyla birlikte öngörülebilirlik nispeten arttı. Kredi notunda artış bekliyoruz. Görünümde artışlar başladı. Uzun vadeli finansmana erişim başladı. Sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerini atmaya başladık” dedi.
Şimşek bütçe açığının deprem harcamaları hariç milli gelire oranını yüzde 3’ün altında tutmak için çalıştıklarını belirterek bu yıl da bu hedefle uyumlu olmaya devam edeceklerini söyledi. Mali disiplinin ve bütçe açığının önemine de işaret eden Şimşek “Vergi reformuyla daha adil bir vergi sistem arzuluyoruz. Kayıt dışılığın azaltılması ve kayıt dışıyla mücadele 2024 ve sonrasında çok önemli eksenlerimizden biri olacak” dedi.
Şimşek yapısal dönüşüme kaynak ayrılması gerektiğini belirterek “Ben sizin (MÜSİAD üyeleri) yerinizde olsam Ulaştırma ve Altyapı Bakanımızdan talepte bulunurdum. Bütün sanayi üslerini limanlara bağlayın. Neyle, demir yoluyla. Neden? Çünkü daha rekabetçi olacaksın. Bunun için kaynak lazım. Bakanımız da zaten bunu planlıyor, biz de kendisine 70 milyar dolarlık bir alan oluşturacağız. Demir yollarına yatırım önemli. Biz demir yoluyla eğer OSB’lerden malı fabrikaya yükleyebilirsek, sonra onu limandan tekrar gemiye yükleyebilirsek daha rekabetçi olacağız” diye konuştu.
Şimşek konuşmasında sanayicilerin hoşuna gitmeyecek bir haber de verdi. Cari açığı azaltmak için yapılacakları da anlatan Şimşek sıkı para ve maliye politikasının iç talebi yumuşatacağını (azaltacağını) ve tasarrufları artıracağını söyledi.
Merkez Bankası döviz alacak
Şimşek finansal istikrarı güçlü şekilde tesis edebilmek için rezerv birikiminin önemine işaret etti, başarılı dezenflasyon programlarının en önemli çıktısının o ülkelerin para birimlerinin reel olarak değer kazanması olduğunu dile getirdi.
Şimşek bir taraftan yeşil dönüşüm bir taraftan yerli üretimle enerjide dışa bağımlılığı azalttıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Mal ve hizmetlerde muazzam teşvikler getirmeye devam edeceğiz. Eğer ihracat yapmıyorsanız, lütfen ‘2024 ve sonrasında ihracat yapacağız’ diye planlama yapın. Çünkü biz sizi destekleyeceğiz. Doğru politikalar beraberinde portföy tercihlerini getirecek. Portföy tercihleri içeride ve dışarda TL lehine olacak. Şu ana kadar öyle gidiyor. Uluslararası yatırımların da öngörülebilirlik arttıkça yükseleceğine inanıyorum. Yurt dışı yerleşiklerin TL varlık tercihi burada önemli bir faktör. Cari açık neden önemli? Çünkü dış finansman ihtiyacında azaltmaya gidilecek, ülkenin dışarıdan daha makul maliyetlerle finansman bulmasının önünü açacak, dış borcu daha sürdürülebilir bir patikaya oturtacak. Makro finansal istikrara katkıda bulunacak. Genel anlamda istikrar ve öngörülebilirlik artmış olacak. Rezerv birikimi de Türkiye’nin kur oynaklığında azaltmayı, risk priminde düşüşü, finansal şoklara karşı korunaklı olmamızı ve yatırımcı güveninde artışı sağlayacak. Hiçbir hedefin gelişi güzel konmadığını bilin. Rezerv birikiminde, cari açığı azaltmada ve enflasyonu kontrol altına almada mesafe kat ettik. İlk günden beri ‘2024’ün ikinci yarısı’ dedik. Siz bugün tedbir alıyorsunuz, yansıması zaman alıyor. Çünkü bütün dünyada para politikası gecikmeli bir aktarım mekanizması üzerine çalışır. Bu enflasyon düşecek ama yılın ikinci yarısında yıllık bazda düşecek. Aylık bazda düşüşler zaten başladı.”
Normalleşmeyle altına yöneliş bitecekmiş
Geçen yıl altın ithalatının 30 milyar dolarla rekor kırdığını anımsatan Şimşek “Bu tamamen portföy tercihi olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de para politikasındaki normalleşmeyle bu tercihin değişeceğine inanıyoruz. Dolayısıyla para ve maliye politikasındaki sıkılaşma ve altın talebinin ılımlı hale dönmesiyle cari açık azalacak. Biz program dönemi sonunda 2025’ten itibaren altın dahil cari açığın yüzde 2,5 civarı sürdürülebilir bir patikaya oturacağına inanıyoruz. Cari açığı sürdürülebilir bir düzeye çekip bir taraftan kamunun bir taraftan özel sektörün tasarruflarını artırmasını sağlayacak politikaları uygulayacağız” diye konuştu.
TL’ye güvenin çağrısı
Türkiye’nin hem net hem de brüt rezervlerinin öngörülerinin üzerinde arttığına dikkati çeken Şimşek şöyle dedi:
“Dolayısıyla sizin TL’nin geleceğine ilişkin tereddütlerinizi destekleyen bir trendde değiliz. Ne dezenflasyon programı ne rezerv birikimi ne cari açıktaki trend ne de para politikasındaki duruş sizi destekliyor. Şu andaki politika çerçevesinde bakarsanız sizin kurla ilişkili öngörülerinizi destekleyen hiçbir husus yok. Güçlü, sürdürülebilir ve yüksek büyüme ana hedefimiz. Bunu yapmak için iç talebi yumuşatıp dış talebi destekleyecek politikaları devreye alıp hepinizi ihracatçı yapmak istiyoruz. Sektörel ve coğrafi çeşitlendirme sizin için çok değerli, kırılganlığınızı azaltır. MÜSİAD yönetiminden istirhamım var, bütün üyelerine nasıl ihracatçı olacakları yönünde program hazırlasınlar, biz de destekleyelim. İç talep yavaşlayacak, programın çıktısı bu… İç talep ılımlıyken ve AB toparlanıyorken ihracatı önceliklendirelim.”
‘Not artışı gelecek, buna inanıyoruz’
Ekonomi programından sonuç almaya başladıklarını belirten Şimşek Türkiye’nin risk priminin 700 seviyelerinden 300’e kadar indiğini, kur oynaklığının azaldığını söyledi. Şimşek seçim sonrası programa içeride ve dışarıda güvenin daha da pekişeceğini dile getirdi.
Ekonomide dengelenmenin başladığına işaret eden Şimşek “Net ihracatın pozitif katkıya, iç talebin de ılımlıya döndüğü bir dönemin arifesindeyiz. Cari açıkta yıllık bazda düşüş başladı, devam edecek. Yıllık enflasyonun düşmesiyle beklentilerde iyileşme hızlanacak. Not görünümünde iyileşme başladı. Henüz not artışı yok ama gelecek, buna inanıyoruz” diye konuştu.
Yüksek teknoloji ürünleri için destek
Şimşek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın net şekilde ortaya koyduğu önceliğin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat olduğunu aktararak sözlerini şöyle tamamladı:
“Rekabet gücünüzü, istihdamı ve çalışanları desteklemek için 2024 yılında 630 milyar liradan fazla bir gelirden vazgeçeceğiz. Yüksek teknoloji yatırımlarına destek vereceğiz. Belirlediğimiz 284 yüksek teknoloji ürün var. Siz (iş dünyası) onlardan birini üretip talip olun. Hiçbir sübjektif kriter olmadan, tamamen teknik bir çerçevede başvurunuz. Biz iki yıl ödemesiz, 10 yıl vadeli Türk lirası kredi vereceğiz. Faizi de bugünkü piyasa faizlerinin üçte biri civarında olacak. Reeskont kredi imkanlarını 10 kat artırdık. İnanıyorum Merkez Bankamız bu ay bunu daha da artıracak.”