Almanya'da koalisyon hükümetinin tarım sektöründeki vergi ayrıcalıklarını kaldırma planına karşı çıkan çiftçiler, Ekonomi Bakanı Habeck'in feribottan inmesine izin vermedi. Polis, çiftçileri sakinleştirmeye çalıştı.
Almanya’da koalisyon hükümetinin tarım sektöründeki vergi ayrıcalıklarını kaldırma planına karşı çıkan çiftçiler, Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck’in Kuzey Denizi kıyısındaki bir feribottan ayrılmasını engelledi.
Alman Haber Ajansının (DPA) haberine göre, dün gece Schlüttsiel’deki feribot iskelesini bloke eden çiftçiler Habeck’in feribottan ayrılmasına izin vermedi.
Feribottan ayrılamayan ve bireysel çiftçilerle görüşme teklifi kabul edilmeyen Habeck, Hallig Hooge’ye geri dönmek zorunda kalırken, polis çiftçileri sakinleştirmeye çalıştı. Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığından yapılan açıklamada ise Habeck’in çiftçilerle konuşmaktan mutluluk duyacağını belirterek “Ne yazık ki güvenlik durumu tüm çiftçilerle görüşmeye izin vermedi. Bakan Habeck’in bireysel çiftçilerle görüşme teklifi maalesef kabul edilmedi” denildi.
Aralık ayından beri Alman koalisyon hükümetinin tarımsal dizel sübvansiyonunun kaldırılmasını ve planlanan araç vergisi muafiyetini “traktörleriyle” protesto eden çiftçiler, istekleri karşılanmazsa ocak ayından itibaren “büyük protestolara” başlayacaklarını belirtmişti.
Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti’nin oluşturduğu hükümet ve politikacılar çiftçilerin Habeck’in feribottan ayrılmasına izin vermemesini eleştirdi. Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Habeck’in iskeleye varışının engellenmesini utanç verici olarak nitelendirdi. Hebestreit, “Federal Bakan Habeck’in bugün bir feribot iskelesine varışının engellenmesi utanç vericidir ve demokratik bir arada yaşama kurallarını ihlal etmekte. Protesto kültürünü anlayışla karşılayan hiç kimse, siyasi ahlakın böylesine acımasızca çiğnenmesini umursamamalıdır” dedi.
Yeşiller Partisi’nin Federal Meclis Grubu yöneticilerinden Britta Haßelmann ise “yaşananların şok edici” olduğunu belirterek, “Bunun demokratik ortamda barışçıl protesto ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu tür eylemler hiçbir şekilde haklı gösterilemez. Çiftçiler Birliği’nin bu saldırıları şiddetle kınamasını ve bu tür eylemlerle arasına mesafe koymasını bekliyorum” dedi.
Adalet Bakanı Marco Buschmann (FDP) insanlara ya da mallara yönelik şiddetin siyasi bir tartışmada yeri olmadığını vurgulayarak, “Bu durum, barışçıl bir şekilde gösteri yapan pek çok çiftçinin kaygılarına gölge düşürmekte” diye konuştu. Yeşiller partisinden Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise demokrasinin hararetli tartışmalarla gelişeceğine işaret ederek, “Kelimelerin yerini laf kalabalığının ve tartışmaların yerini şiddetin aldığı yerde, demokratik bir sınır aşılmış demektir” dedi. Tarım Bakanı Cem Özdemir ise sosyal medya platformu X’da toplumun geniş kesimlerinin birbirlerine medeni bir şekilde davranması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Konu ister iklim aktivistleri isterse feribot limanındaki çiftçiler olsun, ben her zaman aynı kıstası uyguluyorum: şiddet ve zorlama alçakçadır ve aynı zamanda amaca zarar verir.”
Perşembe günü Alman hükümeti, çiftçilerin tarımsal sübvansiyonların azaltılmasına yönelik kitlesel protestolarına yanıt vererek, tarım araçları için vergi muafiyetinin kaldırılmasından vazgeçileceğini açıkladı.
Ancak Alman Çiftçiler Birliği hükümetin bu önlemlerini yetersiz bularak, protestoslara devam edeceklerini açıkladı. Alman Çiftçiler Birliği, istekleri karşılanmazsa, 8 Ocak Pazartesi günü “ülkenin şimdiye kadar görmediği kadar büyük” bir protesto başlatacaklarını duyurmuştu.
Almanya Anayasa Mahkemesi, kasımda koalisyon hükümetinin, Covid-19 salgını döneminden kalma 60 milyar euroluk kullanılmamış krediyi bir iklim fonuna aktarma kararının anayasaya aykırı olduğuna karar vermesinin ardından Alman hükümeti 2024 bütçesinde tasarrufa gitmek zorunda kalmıştı. Mahkeme kararının ardından hükümetin borç frenini art arda beşinci yıl için askıya alması ya da tasarruf ve vergi artışları için yaklaşık 17 milyar euro bulması gerekiyordu.
Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller Partisi ve Hür Demokrat Parti’nin oluşturduğu hükümet, gelecek yılın bütçesinde açığı kapatmak için, geçen hafta karbon vergisini öngörülenin üzerinde artırdı. Karbon vergisi (CO2 fiyatı) ton başına 30 eurodan 40 avro yükseltildi. Bunun da ülkede benzin ve dizel litre fiyatlarını sırasıyla 4,3 cent ve 4,7 cent artırması bekleniyor.
Alman hükümeti, bütçe kesintilerinin bir parçası olarak çiftçiler için vergi muafiyetlerini kaldırmayı ve tarımsal dizel sübvansiyonu da sonlandırmayı planlıyordu.
Hükümetin planına göre, Alman çiftçiler artık tarımda kullandıkları mazot için vergi indirimi almayacak ve tarım araçları için vergiden muaf tutulmayacak.
Alman hükümeti bu önlemlerin iklimin korunmasına yardımcı olacağını savunuyor.
Bu arada, Hollanda ve Fransa gibi diğer Avrupa ülkelerinde de çiftçiler tarafından benzer protestolar düzenlenmesi dikkati çekiyor.