Daha yılın ilk kararında orman vasfından çıkarılan alanlar geçen yılın iki katına çıktı
Cari açık birikimli olarak yılın ilk 11 ayında 43,6 milyar dolara ulaşırken, 12 aylık dönemde ise 50,9 milyar dolardan 49,6 milyar dolara geriledi. Ancak kasım ayı cari işlemler dengesi iyileşmenin durduğunu gösteriyor.
Geçen hafta Kasım 2023 ayı cari işlemler dengesi verileri açıklandı. Verilere göre son aylarda fazla vermeye başlayan cari işlemler dengesi tekrar açığa döndü. Kasım ayında cari işlemler hesabı 2,7 milyar dolar açıkla kapandı.
Cari açık birikimli olarak yılın ilk 11 ayında 43,6 milyar dolara ulaşırken, 12 aylık dönemde ise 50,9 milyar dolardan 49,6 milyar dolara geriledi. 12 aylık dönemdeki bu iyileşmenin nedenlerine baktığımızda, özellikle altın ve enerji ithalatının düşmesinden kaynaklandığı görülüyor.
Ancak kasım ayı cari işlemler dengesi verisi son aylarda gördüğümüz cari denge genel eğilimindeki iyileşmenin durduğunu gösteriyor.
Verilerin detayına baktığımızda:
* Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 4,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
* Altın ve enerji hariç ithalat azalış göstermekle birlikte, seviye olarak halen eylül ayının üzerinde. Altın ithalatı kısıtlamaların da etkisiyle son üç aydır aylık ortalama yaklaşık 2 milyar dolar oldu.
* Enerji ithalatı kasım ayında petrol fiyatlarındaki gerileme ve daha yumuşak gerçekleşen hava koşullarının etkisiyle geriledi.
* Açıklanan verilerde görünen bir başka durum turizm ve taşımacılık gelirlerinde düşme ile yurtdışına yatırım geliri transferinde büyüme.
* Dış ticaret açığının yıllık bazda yüzde 38,5 gerilediği kasım ayında net hizmet gelirlerinde ekim ayında başlayan bozulma daha belirgin hale geldi.
* Kasım ayı verilerine göre taşımacılık gelirlerinin geçen yıla göre yüzde 22,8, net turizm gelirlerinin yüzde 3,7 gerilediği ortamda net hizmet gelirlerindeki yıllık gerileme yüzde 12.
* Bunlar cari açığı büyütürken diğer yandan borçlanmaya dayalı yüksek yabancı sermaye girişi bu durumu telafi etti.
* Sonuçta rezervlerde de önemli bir artış gerçekleştiği görülüyor.
Kasım ayında finans hesabının detayına baktığımızda yaşanan giriş 11,4 milyar dolar. Bu girişin nereden geldiğine bakıldığında yaklaşık olarak;
* Bankalardan 6,2,
* Genel hükümetten 2,9,
* Şirketlerden 1,4 ve
* Doğrudan yatırımlardan 0,9 milyar dolar giriş var.
Bu girişlerin nasıl sağlandığını incelediğimizde, portföy yatırımlarından 5,4 milyar dolar giriş göze çarpıyor. Bu rakamın 2,5 milyar doları Hazine’nin dolar cinsi sukuk ihracından, 1,4 milyar doları bankaların euro tahvil ihracından, 0,8 milyar doları hisse senedine yabancı girişinden, 0,4 milyar doları devlet iç borçlanma senetlerine yabancı girişinden kaynaklanıyor. Yerlilerin uluslararası varlık alımları kaynaklı çıkış ise 0,9 milyar dolar ile 2022 Haziran ayından bu yana en yüksek seviyede.
Portföyden 5,4 milyar dolar girişin yanı sıra bankaların kredi kullanımından 4,0 milyar dolar giriş sağlamaları da dikkat çekiyor. Yurt dışından sağlanan kredilerde, bankalar kasımda nette 4,0 milyar dolar, yılın ilk 11 ayında ise toplam 7,7 milyar dolar borçlanırken, reel sektör ise kasımda nette 51 milyon dolar borç ödemiş, ocak-kasım döneminde ise 1,4 milyar dolar borçlanmış.
Net hata ve noksan kalemine baktığımızda ise 1,97 milyar dolar çıkış var.
Bütün bu verileri birlikte değerlendirdiğimizde ortaya çıkan sonuç şu şekilde:
* Dış ticaret dengesi özellikle altın ithalatına getirilen kısıtlamanın etkisiyle küçülmekte gibi görünse de, iç talepte henüz yeterli bir daralma olmadığı için ve yeterli ihracat artışı sağlanamadığı için istenen düzeyde gerçekleşmiyor. Kasım ayında enerji fiyatlarının gerilemesi de ithalatın artmasını engellemiş olmakla birlikte bu fiyat gerilemesinin kalıcı olup olmayacağı soru işareti.
* Turizm ve taşımacılık gelirlerindeki düşüş endişe verici. Özellikle turizm açısından söylenen, ülkemizin yabancı turistler için pahalı hale gelmeye başladığı hususu önemli. Ülkemizdeki mal ve hizmet fiyatlarındaki artış oranının döviz kurlarındaki artışın üzerinde olması yabancı turistler için bizim giderek daha pahalı hale gelmemize yol açıyor. Bu da önümüzdeki dönemde turist sayısını ve turizm gelirlerini aşağıya çekecek bir unsur.
* Finansman tarafında hem menkul kıymet ihracı ve hem de kredi kullanımında yoğun bir borçlanma dönemi geçiriliyor. Bunu birkaç farklı açıdan ele almak gerekir. İlki devletin ve kurumların borçlanma olanağı sağlayabildiklerini gösterdiğinden olumlu algılanmalı. Karşı tarafta ise borçlanma faiz oranları halen çok yüksek. Örneğin Hazine’nin borçlandığı 2,5 milyar dolarlık borçlanmada gerçekleşen getiri oranı yüzde 8,5. Bankaların borçlanma faizi yüzde 8’in üzerinde. Devletin üstünde ciddi bir yabancı para faiz yükü var. Yine USD üzerinden bu faizle borçlanıldığında bankalar hangi faiz oranlarından bu kaynakları kullandıracaklar ya da açık pozisyon mu yaratacaklar? Konuyla ilgili üçüncü nokta bu hızlı borçlanmalar ülkemiz dış borcunu yine hızla yukarı taşıyor. Bu durum yakın geçmişte gördüğümüz gibi kolay yabancı para girişi sağlayamadığımız dönemlerde geri ödemelerde stres yaratıyor.
Net hata ve noksan kaleminin yüksekliği bizim hep eleştirdiğimiz ve ülkedeki illegal kontrol dışı faaliyetleri de içeren bir alan. Buradaki çıkış olumlu görülmeli.
Yukarıda belirttiğimiz özellikle dış borçlanmadaki artışın etkisiyle rezervlerde artış var. Bulunduğumuz döneme özel bu durum elbette ki sürekli olmayacak. Devlet ve kurumların sürekli yurt dışı borçlanması gibi bir durum söz konusu değil. Bu nedenle rezervlerin artışı olumlu görünmekle birlikte başta dış ticaret dengesi olmak üzere diğer unsurlarda denge sağlanamadığı ve kalıcı hale getirilmediği sürece fazla bir şey ifade etmiyor. Kaldı ki borçlanılan bu rakamlar vadeleri geldiğinde geri ödenmek durumunda.
Sonuçta Kasım 2023 ayı cari işlemler dengesi verileri bazı alanlarda olumlu ancak bazı yönleri ile endişe verici unsurlar taşıyor. Hangi taraf ağır basıyor diye baktığımızda ise endişe verici unsurlar öne çıkıyor.
20 Kasım 2024 - Kuşaklar aynı kaderi paylaşmaya devam ediyor
17 Kasım 2024 - Ekonomik ve psikolojik çöküntünün artan boyutu
13 Kasım 2024 - İkinci Trump dönemi bize ne getirecek?
10 Kasım 2024 - Enflasyon neden düşmez?
6 Kasım 2024 - TÜSİAD’dan ekonomiye ilişkin çarpıcı tespitler