Elif Şafak mülteci ve göçmen yazarları ödüllendirecek
Mine Kırıkkanat, Elif Şafak'ın 'Bit Palas' romanını 1990'da yazdığı 'Sinek Sarayı' romanından intihal ettiği iddiasıyla dava açmıştı. Mahkeme Kırıkkanat lehine karar verdi ve Şafak'ın intihal yaptığı sonucuna vardı.
Sinemacılar, müzisyenlerden sonra şimdi de edebiyatçılar… Ama bu sefer durum ciddi, çünkü yazar Mine Kırıkkanat ile yazar Elif Şafak bir intihal davası nedeniyle karşı karşıyaydı. Elif Şafak’ın 2002’de yayımlanan ‘Bit Palas’ romanının kendisinin 1990’da yazdığı ‘Sinek Sarayı’ romanından intihal edildiğini iddia eden Mine Kırıkkanat 2022’de dava açmıştı. İşte o dava dün sonuçlandı.
Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Şafak’ın Kırıkkanat’ın kitabından intihal yaptığına hükmederek Kırıkkanat lehine karar verdi. Mahkeme bilirkişinin iki romanı da incelediğini belirtti; ‘isim benzerliği, kurgulama, karakterler, mekân ve zaman birliği, olay örgüsü ve sonuç açısından iki roman arasında esinlenmenin çok ötesinde, davacının (Mine Kırıkkanat) romanının adından ve içeriğinden yararlanıldığı ve bu yararlanmanın intihal düzeyinde olduğuna’ karar verdi.
Gerekçeli kararda iki roman arasındaki benzerlikler de sıralandı…
🔴 “Her iki eserde de ‘mimar’ meslek karakterinin ifade edildiği,
🔴 Her iki eserde de azınlıkları koruma güdüsü, dinler ve inançlar, mistik hareketlerin yer yer işlendiği,
🔴 Her iki eserde de Kürtlerin işlendiği, Kürtlerin ve Türklerin aşağılandığı, azınlıkların yüceltildiği eserlerin bütününde görüldüğü, davacı ve davalı romanlarında olayların büyük ölçüde yaşandığı yer olan apartmanlarda benzerlik olduğu, davacı ve davalı romanlarındaki ‘Sinek Saray’ tanımı ile ‘Kalktı Göçeyledi Dede’nin tanımı arasında çağrışım ve benzer anlatım tarzı olduğu,
🔴 Her iki eserde de apartmanın mimari tarzı ve kuş motifleri ile süslenmiş olması,
🔴 Her iki eserde de çevre düzenlemeleri ve yapılaşmalarda geçmişe yapılan saygısızlık, özlem ve yapılanların çirkin görüntülerinin dillendirilmiş olması,
🔴 Her iki romanda kapıcı dairesindeki karakter sayıları benzer; anne, baba ve oğulun bulunduğu, davalının (Elif Şafak) kitabının 121. sayfasında ‘Hacı Hacı’nın 7,5 yaşındaki torunu için ‘Şimdiden normal büyüklüğünün bir buçuk katına ulaşan kafası daha ne kadar büyüyebilecekti? Elleri arkaya bükülemiyor, maymun eli gibi içe kıvrılıyordu. Bu pençe eller ve ailede kimsenin doğru dürüst telaffuz edemediği Ma-ro-te-aux-la-my-sen-dro-mu – ile daha ne kadar yaşayabilecekti?’ (s.121) tanımlaması da özürlü bir çocuk karakteri betimlendiği, ikinci derecede karakterlerden kapıcı Sabbek Hanım’ın oğlunun özürlü/engelli ve büyük bir gövdeye sahip olması ile Hacı Hacı’nın 7,5 yaşındaki torunun kocaman kafası olması ile aralarında aşağılayıcı/çirkin bir tanım benzerliği bulunduğu,
🔴 Her iki eserde de travesti ve eşcinsellerin karakter olarak işlendiği,
🔴 Her iki romanda da Beyoğlu’nun ünlü caddeleri ve sokak adlarının kullanıldığı, karakter, aile bireyleri, iş bölümü benzerliğinin bulunduğu, etraf betimlemesinde çöp, pis konu, zararlı alışkanlık olarak puro kullanımı, her iki romanda da karakterlerden kadınların apartman dışından olmaları ve arkadaşlık yaptıkları erkekler (Sinan ve 7 Numara: Ben) tarafından aşağılayıcı ifadelerle tanıtmış olmaları,
🔴 Her iki olayda da terör olaylarının işlendiği, her iki kitaptaki karakterlerin sorunlu ve haletiruhiyesi bozuk kişiler oldukları, davacı kitabındaki ana karakter Sinan ile sevgilisi Christine ve taşınma işi ile davalı kitabındaki ana karakter 7 Numara: Ben ve arkadaşı Ethel’in ev taşınma olayı bazı bölümlerinde verilen örnekteki gibi örtüştüğü,
🔴 Her iki romanın bitişinde bir kendisinin yazmadığını söylerken davalı yazar da romanını “7 Numara: Ben’ uydurduğunu, kendisinin yazmadığını ifade ettiği…
Elif Şafak’ın yayıncısı Doğan Kitap yaptığı açıklamada “Avukatlarımız karara gerekli itirazlarını vakit geçirmeden yaptı. Bütün üst mahkeme süreçlerini sonuna kadar sürdüreceğiz” diyerek istinaf mahkemesine gideceklerini duyurdu. İntihal kararı bu mahkemede de kesinleşirse Elif Şafak’ın ‘Bit Palas’ı bir daha basılmayacak, var olan bütün baskıları toplatılacak, tirajı yüksek bir gazetede intihal kararı yayınlanacak ve Elif Şafak ve Doğan Kitap Mine Kırıkkanat’a tazminat ödeyecek.
10Haber olarak Mine Kırıkkanat’a ulaştık. Kırıkkanat “Bit Palas’ ilk yayımlandığında birkaç arkadaşım ‘Sinek Sarayı’ ile olan benzerlikleriyle ilgili beni uyarmıştı. Ama ben o dönem 1999’da yazdığım bir yazı nedeniyle bir sürü davayla uğraşıyordum. Bir de ‘Sinek Sarayı’ çok okunan iyi eleştiriler alan, bilinen bir kitabımdı. Buna cüret etmemiştir diye düşündüm. Açıkçası çok üstünde durmadım. Zaten Elif Şafak’ı da okuyan biri değilim. Ama 2020 yılında bir profesör arkadaşım iki roman arasındaki benzerliğe tekrar dikkat çekti. Ben de ‘Bit Palas’ı okudum. Okumamla kan beynime sıçradı. Karakterleri, mekanları, her şeyi çalmış. Bilirkişi titiz bir çalışma yaptı. 48 sayfa rapor hazırladı. Benim bile görmediğim intihalleri buldu. Mahkeme de kararını verdi” diyor.
Elif Şafak kararla ilgili yorum yapmazken yayıncısı Doğan Kitap bilirkişi raporunun tartışmalı olduğunu savunuyor ve “Tartışmalı bir bilirkişi raporuna dayanarak ilk mahkemenin verdiği hukuk dışı kararı tamamıyla reddediyoruz. Çünkü bu karar ne hukukla ne edebiyatla izah edilebilir. Yazarımızın haklarını, edebiyatı ve hakikati sonuna kadar hukuk yoluyla savunacağımızı tüm edebiyatseverlerle paylaşıyoruz” diyor.
Mine Kırıkkanat’ın açtığı dava sürecinde Doğan Kitap yazar, eleştirmen ve edebiyat araştırmacılarının iki kitabı karşılaştırarak bu iddiaları değerlendiren bir rapor hazırlayacağını açıklamıştı. 10Haber o rapora ulaştı. Eleştirmen Asuman Kafaoğlu Büke, yazar Gaye Boralıoğlu, yazar İsmail Güzelsoy, yazar Oya Baydar, yazar Elçin Poyrazlar, Prof. Dr. Ülker Gökberk, yazar Defne Suman, edebiyat araştırmacısı Mine Krause ve çevirmen Valérie Gay-Aksoy iki kitabı da okuyup kitaplar arasında intihal olmadığı yönünde görüş bildirmiş.
Bu raporda görüşüne yer verilen çevirmen Valérie Gay-Aksoy her iki yazarın da çevirmeni. Aksoy “2005 ve 2010 arasında hem Mine Kırıkkanat hem de Elif Şafak’ın ikişer kitabını bütünüyle çevirdim. Böylece hem burada incelediğim iki kitabı, hem de bu iki yazarın edebiyatını yakından bilmekteyim. İki roman arasında intihal olduğunu iddia etmek kanımca son derece yanlış ve yanıltıcıdır” demiş raporda.
Mine Kırıkkanat ise davadan sonrası attığı tweette “Dava sürecinde adının bile (Sinek Sarayı ve Bit Palas) intihal olduğu yönünde mahkemeye görüş yazan değerli edebiyatçılar Ataol Behramoğlu, Haluk Şahin, Ülker İnce, Orhan Tüleylioğlu ve Ahmet Yılmaz’a yürek dolusu teşekkürlerimi sunarım. Kazandığımız hukuk zaferi, umarım, nedense hepsi Doğan Kitap yazarı karşı görüş ‘uzmanlarına’ ve FETÖ artığı edebiyat sitelerinin ay ne demek intihal olur muymuş tadındaki yayımların yayımcılarına kapak olmuştur…” diyerek o raporun da yanlı olduğu belirtiyor.
Mine G. Kırıkkanat zorlu bir hukuk mücadelesinden daha başarıyla çıktı. Şartlar değiştiğinde zamanında FETÖ’nün estirdiği rüzgârlarla yelkenlerini dolduranların foyaları nasıl da ortaya çıkıyor. İnsanın aklına hemen Saramago’nun ünlü romanı “Filin Yolculuğu” hakkında kopan… https://t.co/WOgfbQbbvn
— Haluk Hepkon (@halukhepkon) January 24, 2024
Kırıkkanat’ın yayıncı Kırmızı Kedi’nin sahibi Haluk Hepkon da attığı tweetle yazarlarının hukuk mücadelesinin arkasında olduklarını belirtti: “Mine G. Kırıkkanat zorlu bir hukuk mücadelesinden daha başarıyla çıktı. Şartlar değiştiğinde zamanında FETÖ’nün estirdiği rüzgârlarla yelkenlerini dolduranların foyaları nasıl da ortaya çıkıyor. İnsanın aklına hemen Saramago’nun ünlü romanı ‘Filin Yolculuğu’ hakkında kopan tartışmalar geliyor. Taklit, intihal ve tercümeyle bir yere kadar…”