Suriye first lady’si Esma Esad’a lösemi teşhisi kondu
Ürdün'de ABD askerlerinin öldürülmesi ardından Washington, misilleme olarak 85 hedefi vurdu. Ölü ve yaralıların olduğu saldırıları Irak, İran ve Suriye saldırıları kınarken bölgede büyük bir savaşın patlak vermesi yönündeki endişeler sürüyor.
İsrail’in Gazze’deki işgali Ortadoğu’da esen rüzgarların şiddetini artırmaya devam ediyor. İran destekli Direniş Ekseni’nin Ürdün-Suriye sınırında ABD’nin Kule 22 üssüne saldırıp Amerikan askerlerini öldürmesiyle tırmanan gerilim, Washington’un gece boyu süren misillemesiyle daha da tırmandı. ABD gece boyunca Irak ve Suriye’de İran ile bağlantılı olduklarını ifade ettiği hedefleri bombaladı.
O hedeflerden biri de ABD’nin “İran bağlantılı hedef” olarak vurduğu İran desteğiyle IŞİD’e karşı kurulan Halk Seferberlik Güçleri’nin (Haşdi Şabi). ABD’nin Haşdi Şabi’yi hedef alması sonucu 16 kişi öldü, 25 kişi de yaralandı. Saldırılara, Irak, İran ve Suriye’den kınama mesajları geldi.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, ABD öncülüğünde kurulan koalisyonun bölgeyi karıştırdığını dile getirdi. Sudani, Washington’u “bölgeyi karıştırıp Irak’ı çatışmaya dahil etmekle” suçladıktan sonra yaşananların ülkesinin egemenliğine karşı yapılan bir saldırı olduğunu da dile getirdi.
Sudani öte yandan ABD’nin Bağdat hükümetiyle koordineli hareket ettiği ve saldırıdan önce haber verildiği yönündeki açıklamalarını da yalanladı. Irak Başbakanı şöyle konuştu: “Kendisine verilen görev ve yetkiden sapan ABD liderliğindeki uluslararası askeri koalisyonun bölgedeki varlığı, Irak’ta güvenlik ve istikrarı tehdit eden bir neden ve Irak’ın bölgesel-uluslararası çatışmalara dahil edilmesinin gerekçesi haline geldi. Bu saldırgan eylem, Irak’ta ve bölgedeki güvenliği uçurumun eşiğine getireceği gibi, gerekli istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarla da çelişiyor. Irak olarak, topraklarımızın hesaplaşma ve çatışma sahası haline getirilmesine izin vermediğimizi bir kez daha yineliyoruz ve tüm tarafların bunu bilmesi gerekiyor. Ülkemizin toprakları ve egemenliği, hasımlar arasında mesaj göndermek ve güç göstermek için uygun yer değildir.”
Irak Başbakanlık ofisi de yaptığı açıklamada, ABD saldırılarının gerçekleştiği bölgede sivillerin de bulunduğu söyledi. ABD’nin Bağdat Maslahatgüzarı, Irak Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak saldırılar nedeniyle kendisine protesto notası verildi.
Bu arada Haşdi Şabi Enbar Operasyonlar Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, ABD saldırılarında ölen 16 kişinin Haşdi Şabi mensubu olduğu ifade edildi.
Washington’un Irak ve Suriye’de İran bağlantılı hedefleri vurmasına, Tahran’dan ilk tepki geldi. Açıklamayı ilk olarak İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani yaptı.
Kenani saldırılara ilişkin, “ABD’nin yalnızca bölgede istikrarsızlığı beslemeye yarayacak şekilde gerilimi artırmakla sonuçlanacak bir diğer maceracı ve stratejik hatası” ifadelerini kullandı.
Sözcü ABD saldırılarının İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını örtbas etme amacı taşıdığını ifade ederek, “Ortadoğu’daki gerginlik ve krizlerin temel nedeni, Amerika’nın sınırsız desteğini arkasına alan İsrail’in işgali ve Filistinlilere yönelik soykırımıdır” dedi. İran’ın yanıt olarak herhangi bir eylemde bulunup bulunmayacağına dair bilgi vermeyen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, BM Güvenlik Konseyi’ni “bölgedeki yasadışı ve tek taraflı ABD saldırılarını” önlemeye çağırdı.
ABD’nin dün geceki misilleme saldırılarından hemen önce İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi konuşmuştu. Reisi, İran’ın bir savaş başlatmayacağını yineleyerek “kendisine zorbalık yapmaya çalışan herkese sert bir şekilde karşılık vereceğini” dile getirmişti.
ABD’nin Irak ve Suriye’de 85 hedefe yönelik saldırıları ardından Suriye de tepki gösteren ülkeler arasında yer aldı. Suriye resmi haber ajansı SANA, Suriye Dışişleri Bakanlığının açıklamasını yayımladı. Açıklamada, ABD’nin saldırılarının kınandığı bunun ülkenin egemenlik ve toprak bütünlüğüne yönelik ihlaller siciline eklendiği ve Washington’un Ortadoğu’daki çatışmaların çok tehlikeli bir şekilde körüklenmesine hizmet ettiği vurgulandı.
Öte yandan Suriye, terör örgütü IŞİD’e karşı savaşan İran destekli güçlerinin hedef alınmasının IŞİD’e hizmet ettiğini vurgulayan açıklamasında, “Bu saldırının, ABD’nin terör faaliyetlerini yeniden canlandırmaya çalıştığı, Suriye güçlerimizin ise terör örgütü IŞİD’in kalıntılarına karşı mücadele ettiği Suriye’nin doğu bölgesini hedef alması şaşırtıcı değil. Bu, ABD ve askeri güçlerinin bu örgüte dahil olduğunu ve onunla ittifak kurduğunu ve onu hem Suriye’de hem de Irak’ta her türlü kirli yola başvurarak bir saha kolu olarak yeniden canlandırmaya çalıştığına işaret etmektedir” denildi.
Geçtiğimiz günlerde ABD’nin Suriye’deki askerlerini çekmeyi görüştüğü iddia edilmiş, bunun da IŞİD’in yeniden toparlanmasına fırsat verebileceği yönünde tartışmalar gündeme gelmişti.
Irak hükümeti ABD’nin saldırısında hayatını kaybedenler için 3 gün yas ilan etti. Irak Başbakanlık Basın Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada şöyle dendi:
“Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, silahlı kuvvetlerimizde şehit olanların anısına tüm devlet daireleri ve kurumlarında 3 günlük genel yas ilan edilmesini talimatı verdi.”
Öte yandan Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin Irak’taki askeri ve sivil mevzilere saldırılarından dolayı bu ülkenin büyükelçisinin de Bağdat’ta olmaması nedeniyle maslahatgüzarının bakanlığa çağrılarak kendisine nota verileceği bildirildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ABD’nin Irak ve Suriye’deki saldırıları nedeniyle pazartesi günü acil toplantı düzenleyecek. BM Temsilcisi Dmitri Polyanskı toplantının BMGK’nın daimi üyesi Rusya tarafından “ABD’nin saldırılarının uluslararası barış ve güvenlik üzerinde yarattığı tehditleri” görüşmek üzere talep edildiğini belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Moskova’nın Washington’ın hava saldırılarını kınadığını ve durumun BMGK tarafından ele alınması gerektiğini söylemiş ve, “Hava saldırılarının çatışmayı daha da alevlendirmek üzere kasıtlı olarak tasarlandığı açıktır. Irak ve Suriye’de İran yanlısı olduğu iddia edilen grupların tesislerine neredeyse durmaksızın saldıran ABD bölgedeki önde gelen ülkeleri kasıtlı olarak çatışmaya sürüklemeye çalışıyor” diye eklemişti.
İran destekli Direniş Ekseni’nin Ürdün-Suriye sınırında ABD’nin Kule 22 üssüne saldırıp Amerikan askerlerini öldürmesi ardından Washington’un vereceği tepkinin olası boyutları tartışılıyordu. Dün ise ABD, misilleme saldırılarını başlattı. Irak ve Suriye’de, İran ile bağlantılı olan hedefleri vurduğunu açıkladı. ABD tarafından yapılan açıklamalarda toplam 85 hedefin vurulduğu bildirildi.
Saldırıların ardından bir açıklama yapan ABD Başkanı Joe Biden şunları söyledi: “Müdahalemiz bugün başladı. Bizim seçtiğimiz zaman ve yerlerde devam edecektir. Amerika Birleşik Devletleri Ortadoğu’da ya da dünyanın herhangi bir yerinde çatışma peşinde değildir. Ancak bize zarar vermek isteyen herkes şunu bilsin; Eğer bir Amerikalıya zarar verirseniz karşılığını alırsınız.”
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby ise bu saldırıların sadece bir başlangıç olduğunu söyledi.
Kirby, gaztecilere verdiği demeçte, “Burada kademeli bir yaklaşım görmeniz çok olası. Sadece tek bir eylem değil, bir süre boyunca devam edecek birden fazla eylemden söz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Ürdün’deki saldırıya misilleme olarak Ortadoğu’da İran destekli gruplara karşı saldırılar düzenleme hazırlığında olduğu biliniyordu. Biden, aylardır bölgedeki gerilimin daha geniş çaplı bir savaşa dönüşmesini engellemeye çalıştıklarını ileri sürmüş ancak yapacakları misillemenin ne olduğuna karar verdiğini söylemişti.
Yine de CNN’e konuşan ABD’li yetkililer Washington’un İran’ı bombalama gibi bir planı olmadığını dile getirdiler. Çünkü yetkililere göre Tahran’ın hedef alınması, bölgedeki gerilimde önemli bir tırmanma anlamına gelebilir.
İran’ın 1979’daki İslam Devrimi sonrasında kendi yönetim biçimi ve görüşlerini ihraç etme yolu olarak hayat bulan Direniş Ekseni, bölge ülkelerdeki Şii örgütlerden oluşuyor. Bölgede uzun süre boyunca IŞİD’e karşı hareket eden Direniş Ekseni, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından tekrar gündeme gelmişti. Eksenin Hamas ve Operasyon Odası’nda bulunan diğer Filistinli örgütlerle dayanışmak amacıyla İsrail’e karşı Lübnan sınırı, Kızıldeniz gibi yerlerdeki eylemleri, bölgesel savaş endişesini artıran büyük etkenlerden biri olmuştu. Direniş Ekseni, İsrail ve müttefiklerine karşı hareket ediyor.