Konteyner kentte yaşayan kardeşler tıp fakültesi ve diş hekimliğini kazandı
Kahramanmaraş merkezli depremde enkaz altında eşi ve kızını kaybeden, 115 saat sonra engelli oğlu ile birlikte kurtulan Abdullah Keskin'in yeni acısı da 10 ay sonra oğlunu da yitirmek olmuş. Kızı Hatıce ile başbaşa yaşıyor şimdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin en çok etkilediği bölgelerden Gaziantep’in İslahiye ilçesinde yaşayan Abdullah Keskin ve ailesi asrın felaketine beş katlı Çamlık Apartmanı’nın ikinci katında yakalanmıştı. Saat 04.17’deki depremin ilk anlarında apartman yıkıldı, Keskin ailesi enkaz altında kaldı. Bir kızları, Hayriye Hatice şehir dışında üniversitede okuyordu. Abdullah Keskin ve engelli oğlu Ahmet Barış depreme aynı odada yakalandı, enkaz altında da birlikte yaşam mücadelesi verdiler. Diğer odadaki eşi Rabia ve kızları Fatma ise hayatını kaybetti. Anne- kızın cansız bedenine ulaşan ekipler Abdullah Keskin ve oğlu Ahmet Barış’ı 115 saat sonra sağ kurtardı. Eşinin ve kızının mezarını sık sık ziyaret eden baba Keskin depremin yıl dönümüne sayılı günler kala yaşadıklarını anlattı.
Abdullah Keskin depremden 10 dakika önce eşi Rabia ve kızı Fatma’nın oruç için sahura kalktığını, onları son defa gördüğünü söyledi. Engelli oğlu Ahmet Barış ile iki kanepe arasında kaldıklarını, eşi ve kızının üstüne duvar devrildiğini, bu yüzden öldüklerini söyleyen Keskin “Deprem sırasında enkaz altında kaldık. Eşim ve kızım aynı odada, ben ve engelli bir oğlum da ayrı odadaydık. Eşim ve kızım ne yazık ki yıkılan duvarın altında kalarak vefat etti. Eşimin ve kızımın hayatını kaybettiğini enkazdan çıkarılıp hastaneye gittiğimde öğrendim. 11 Şubat günü bizi enkazdan çıkarıp hastaneye yetiştirdiler. 13 Şubat günü de onların enkazdan ölü çıkarıldığını öğrenebildim. Eşimi ve kızımı son görüşüm depremden 10 dakika önce olmuştu. Eşim ve kızım yan yana sarılarak can verdi. Şimdi mezarlarında da yan yana uyuyorlar. 115 saat oğlum Barış ile beraber enkaz altında kaldık. 1,5 metre genişliğinde 60 santim yüksekliğinde bir alandaydık” dedi.
Keskin “115 saatlik sürede elimize 1,5 litre kadar gül suyu geçti. Oğlum ve ben o gül suyunu içtik. Soğuk havadan dolayı çok susuzluk hissetmedik ancak saatler geçmek bilmiyordu, ölümü bekliyorduk. Enkaz altından çıkma umudumuz kalmamıştı. Engelli oğlum üstüne düşen betonu kaldırmamı istiyordu. Sürekli bizi kurtaracaklar oğlum diye umut veriyordum. Son gün termal kamera gelmişti. Isı almış cihaz. Ekipler uzun süre çalıştı. Bir delik açtılar, ışık geldi içeri. ‘Burada kimse var mı’ dendiğinde ıslık çaldık. Sonra betonu kesip bizi çıkarttılar” diye konuştu.
Depremde eşi ve kızını kaybettikten 10 ay sonra birlikte kurtulduğu engelli oğlu Ahmet Barış Keskin’in de başka bir hastalıktan öldüğünü söyleyen Keskin “Oturduğumuz apartman yedi katlı, 28 daireliydi. Biz ikinci katta oturuyorduk. Apartmanda 60 kişi hayatını kaybetti. Biz de deprem anında aynı odada uyuyan eşim Rabia ve Kızım Fatma’yı dakikalar içinde kaybettik. Onlar direk üstlerine devrilen duvarların altında can vermiş. Depremden 10 ay sonra engelli oğlum Barış’ı da başka bir hastalıktan kaybettim. Hayatta bir kızım Hayriye Hatice Keskin kaldı’ dedi.