Bugün 15.30’da bilgisayar başına… Alper Gezeravcı dönüyor

İlk Türk astronotun uzay yolculuğunun bitmesine, hava koşulları sorun yaratmazsa yalnızca saatler kaldı. Ailesi, sevdikleri ve tüm Türkiye onun sağ salim inmesini bekliyor. Peki ya Gezeravcı ziyaretinden geriye bizlere hangi anıları bıraktı?

Bilim Teknoloji 9 Şubat 2024
Bu haber 10 ay önce yayınlandı
Alper Gezeravcı.

İlk Türk astronot Alper Gezeravcı’yı da taşıyan Dragon kapsülü çarşamba günü Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan başladığı yolculuğu 47 saat sonra tamamlayacak ve bugün dünyaya iniş yapacak. Florida açıklarında denize iniş yapacak olan Dragon kapsülünün yolculuğunun bu son aşaması da internet üzerinden canlı yayınlanacak. Yayın Türkiye saatiyle 15.30 civarında başlayacak, kapsülünse saat 16.30 civarında inmesi bekleniyor. Yayını izlemek için bu linki tıklamak yeterli.

Gezeravcı’nın dönüş yolculuğu gidiş yolculuğundan daha uzun sürüyor. Bunda elverişsiz hava şartlarının etkisi büyük. Malum içinde bulundukları kapsül Florida yakınlarındaki doğu sahiline ya da Meksika Körfezi’ne, denize inecek ve bunun için de çok şiddetli dalga olmaması gerekiyor. Sırf uygun hava şartları sağlanamadığı için Gezeravcı ve Axiom-3 görevinin diğer astronotları 14 günlük uzay seyahatlerini dört gün uzatmak zorunda kaldı.

Bunun için pek üzülmedikleri, görevin kaptanı ve eski NASA pilotu olan Michael Lopez-Alegria’nin dört astronotla birlikte çektikleri fotoğrafta gülümseyen yüzlerinden anlaşılıyordu. Tabii Gezeravcı çok özlediği güveçle arasına olumsuz hava şartlarının girmesine biraz üzülmüş olabilir, o ayrı.

Dragon’un Uluslararası Uzay İstasyonun’dan ayrılma anı.

Öyle ya da böyle Gezeravcı ve diğer üç astronotun eve dönüş yolculuğu 47 saat sürüyor. Bu da Dragon uzay aracının bugüne kadarki “en uzun transferi” olarak kayıtlara geçecek. Hatta hava şartları yine sorun çıkarırsa inişin biraz daha uzaması da konuşuluyor. Umalım da süre uzamasın, zira Gezeravcı’nın memleketi Silifke’de ailesi dört gözle onun dönüşünü bekliyor….

Ertelemelere biraz üzülmüş, ama döneceği haberini alınca çok sevinmiş aile. Gezeravcı’nın amcası Eşref Gezeravcı İHA’ya “Kendisi ile görüşemiyoruz ama yeğenimizle gurur duyuyoruz. Buradaki ev kendisinin ve ailesinin evi. Kendisine başarılar diliyoruz. Yolu açık olsun. Dört gözle kendisini bekliyoruz. Ne olduğunu bilemediğimiz için meraklanıyoruz. Geleceğini duyduk çok mutlu olduk, gurur duyuyoruz” dedi.

Axiom-3 uçuşu ticari bir uçuştu yani NASA astronotu hariç diğer üç astronotun uzay istasyonuna gitmeden önce kendilerini uzaya taşıyan Axiom Space’e belli bir miktar ödemesi gerekiyordu. Bu da 55 milyon dolara tekabul ediyor. Yolculuk için para verilmiş olsa da Gezeravcı ve diğer iki astronotun yolculuğu herhangi bir milyarderin eğlence için yapacağı turistik ziyaretten çok farklıydı. Bir kere Gezeravcı’nın çantasında 14 gün için 13 deney vardı ve günlerini bu deneyleri yaparak geçirdi. O deneyleri hatırlayalım mı?

Gezeravcı’nın deneyleri

📌PRANET deneyiyle propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakterilerde yerçekimli ortamdaki bakterilerle benzer sonuçlar verip vermeyecek karşılaştırıldı. Bu deneyi özel kılan teklifi Muş’taki bir grup ortaokul öğrencisinin sunması.

📌gMETAL deneyiyle uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi amaçlandı.

📌EXTREMOPHYTE deneyiyle de uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen, tuz stresine maruz bırakılan glikofitik ve halofitik bitkilerin buna verdikleri fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması yapıldı.

📌Uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilirlik sağlanamıyor çünkü vücutlarımız Dünya’daki yerçekimine alışkın. Hatırlayın, uzayda en uzun süre vakit geçiren ABD’li astronot rekoru kıran Frank Rubio ve ekibi Dünya’ya geri döndüğünde yürüyemez durumdaydı. Uzayda geçirilen vakit ne kadar uzun olursa kas kaybı, kemiklerin sağlamlığının azalması gibi durumlar yaşanabiliyor. O yüzden CRISPR-GEM deneyiyle bitkilerin uzay görevi sırasında meydana gelen biyolojik ve biyolojik olmayan stresler karşısında savunma mekanizmalarının anlaşılması için gen düzenleme yöntemi CRISPR’in mikro yerçekimi ortamında bitkiler üzerindeki etkisi araştırıldı.

📌UZMAN deneyiyle dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yerçekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit yakalama performanslarının ve oksijen üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi amaçlandı.

📌ALGALSPACE deneyiyle uzayda Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırıldı. Böylece ilk kez uzayda kutup algleriyle ilgili bir çalışma yapılmış olacak. Peki neden diye soracak olursanız amaç alglerin uzayda karbondioksitten oksijen üretme, ek gıda sağlama gibi yaşam destek alanlarında nasıl kullanılabileceğini öğrenmek.

📌VOKALKORD deneyinde ise yapay zekadan da destek alarak seste meydana gelen frekans değişimlerinden rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yerçekimsiz ortamın insan sesi üzerine etkileri araştırıldı.

📌OKSİJEN SATÜRASYONU deneyiyle de yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkları tanımlamak amaçlandı.

📌Dün başlatılan MESSAGE deneyiyle de yerçekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisi araştırılıyor. Bu etkilerin tespit edilebilmesi için Gezeravcı’dan kan örnekleri alınmaya başlamış, uzay istasyonuna vardığında da kan alma işlemlerinin devam ettiği tahmin ediliyor. Benzer şekilde Dünya’ya döndüğünde de bu işlem devam etti.

📌TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilen UYNA deneyiyle yüksek sıcaklıklara dayanıklı yüksek mukavemetli alaşımların üretilmesi çalışması yapıldı.

📌METABOLOM deneyiyle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri incelendi. Çalışmanın dünyadaki var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği düşünülüyor.

📌MİYELOİD deneyiyle radyasyona maruz kalmanın kansere neden olan baskılayıcı hücrelere etkisi incelendi.

📌EXTREMOPHYTE deneyiyle de uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen, tuz stresine maruz bırakılan glikofitik ve halofitik bitkilerin buna verdikleri fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması yapıldı.

Peki ya en unutulmaz anları?

Gezeravcı bu 14 günlük süreçte yaşadıklarını bizimle paylaşmaktan kaçınmadı. Hatta paylaşımları sayesinde uzaya ilgisi olmayanların bile ilgisini bir süre kendi üzerine çekti. Mesela Kayseri Bilim Merkezi ocak ayında 4 bin kişiyi ağırlamış, bu 4 bin kişiden bini 18-19 Ocak tarihlerinde, yani Gezeravcı’nın uzay macerasının başladığı gün gerçekleşmiş. Gezeravcı’nın uzaydan bizlerle paylaştığı anları hatırlayalım mı?

Herhalde tüm ülke Gezeravcı’nın uzayda dile getirdiği “İstikbal göklerdedir” sözlerini uzun bir süre unutmayacak.

Ya da “Commander Michael”la karşılıklı oturup güveç hayaliyle yemek keyfi yaptığı zamanları. Tabii bu paylaşım biraz buruk bir his de yarattı görenlerde. Eğer paylaşımı açarsanız deprem zamanı internet sorunu yaşanmasına tepki olarak Türk Telekom’u etiketleyenleri görebilirsiniz.

Bu maceradan unutulmayacak şeylerden biri de Gezeravcı’nın uzay istasyonunun penceresinin önünde, arkasına Türk bayrağını alarak çektiği fotoğraflardı kuşkusuz.

Alper Gezeravcı. Fotoğraf: AA

Pek çok kişinin pamukta fasulye deneyini hatırladığı bitki deneyini unutmayacağımıza da emin olabilir Gezeravcı.

Astronot Alper Gezeravcı dönüş yolculuğundaAstronot Alper Gezeravcı dönüş yolculuğunda

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.