‘Diyarbakırlı Ramazan Hoca’ öldürüldü
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bazı tarihi yapılar vitray sanatçısı Betül Kübra Savcı'nın çalışmalarıyla renkleniyor. Sekiz yıl önce Sur'a yerleşen Savcı çalışmalarına burada açtığı atölyesinde devam ediyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde binalar vitraylarla renkleniyor. Sekiz yıldır bu tarihi kentte yaşayan Betük Kübra Savcı çalışmalarını tarihi bir binada açtığı atölyede sürdürüyor. Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu olan Savcı okuduğu dönemde vitray sanatını öğrendi. Mezun olduktan sonra aldığı eğitimlerle kendisini geliştiren sanatçı, bir yıl önce açtığı atölyesinde önce çalışmalarını Sur’daki evinde sürdürüyordu.
Sanatını gelecek kuşaklara aktarmak için atölyesinde eğitimler veren Betül Kübra Savcı Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfına ait Diyarbakır Kültür ve Sanat Evi’ne dönüştürülen Süryani Kızlar Mektebi’nin vitraylarını yaptı. Savcı restorasyon çalışması süren Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’nin de vitraylarını yapacak. Yaptığı açıklamada Sur sokaklarının tarihi dokusu dolayısıyla atölyeyi burada açmaya karar verdiğini söyledi.
Diyarbakır’daki bu atölyesinde ürettiği eserleri sergilediğini, eğitimler verdiğini kaydeden Betük Kübra Savcı şöyle konuştu: “Sur ilçesinde turistlerin ve insanların bu sanatı görmesi gerektiğine inanıyorum. Tarihi Sur sokaklarında hanlar, hamamlar, camiler ve kiliseler bu dokuya çok uygun olduğu için atölyeyi burada açtım. Herkes bu sanatın cam boyama olduğunu sanıyor ama cam boyama değil. Çeşitli motifler ortaya çıkarmak için camları keserek birleştiriyoruz.”
Vitray sanatının kaybolmaya yüz tutmuş sanatlar arasına girdiğini belirten Savcı, bu nedenle bu sanatı insanlara sevdirmek istediğini dile getirdi. Savcı “Diyarbakır’da vitray sanatını yapan tek kişiyim. Bu sanatın kaybolmasını istemediğim için eğitimler veriyorum. Sanatımı restorasyonu tamamlanan Süryani Kızlar Mektebi’nin beş penceresinde kullandım. Toplamda 490 parçalık bir eserdi. Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi’nin de vitraylarını yapacağız. Hedefim vitray sanatının bütün tarihi dokularda görünmesi ve bu sanatı sevdirebilmektir” dedi.