Dört ülkeden ortak imza: Milyarderlerden servet vergisi alınsın
Burdur Gölü'nün su seviyesi son 54 yılda 20,29 metre azaldı. Bir zamanlar tekne turlarının yapıldığı iskeleden artık 25 metre uzakta olan gölün su hacmi 3 bin 952 hektometreküpe geriledi.
Türkiye’nin yedinci büyük gölü Burdur Gölü kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Gölün su seviyesi 1959 yılından bu yana takip altında ve en yüksek su kotu seviyesi Mayıs 1970’te 857,62 metre olarak ölçülmüştü. O tarihten bu zamana kadar Burdur Gölü’nde su seviyesi ciddi şekilde düştü ve 2024 Şubat ayında yapılan ölçümle 837,33 metre kotuna inerek, 20,29 metre azaldı.
Son 54 yılda göl hacmi 7 bin 426 hektometreküpten yüzde 47’lik düşüşle 3 bin 952 hektometreküpe geriledi. Burdur Gölü’nde son beş yıldaki su seviyesi kaybı ise 2,81 metre oldu. 2019 Şubat ayında 840,14 metre olan su seviyesi 2024 yılı Şubat ayında 837,33 metre olarak ölçüldü. Su seviyesindeki düşüşle birlikte göl Halk Plajı’nda bir zamanlar tekne turlarının yapıldığı iskeleden yaklaşık 25 metre uzaklaştı.
Bölgede yaşanan genel su sıkıntısının önce akarsulara, sonra göllere ve nihayetinde yer altı sularına yansıdığını söyleyen Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle Burdur Gölü’nün havzasında suya talebin çok olduğunu belirtti. “Burdur Gölü ve diğer göllerde susuzluk artık sinyal vermiyor, acı acı siren çalıyor” diyen Prof. Dr. Gülle havzaya duyulan talebin artması nedeniyle gölün beslenemediğini belirtti.
“Sonuç olarak bütün verileri ortaya koyduğumuzda Burdur Gölü’ndeki bu azalışın bu yüzyıl içinde telafisi artık mümkün görünmüyor. Giderek küçülen bir göle alışmalıyız artık” diyen Prof. Dr. Gülle bunun tarım ve ekonomiyi de tehdit ettiğini anlattı:
Son yıllarda yaşanan aşırı sıcaklıklar, yağış azalması ve yoğun yer altı suyu kullanımının bütün sucul sistemlerin dengesini bozduğunu vurgulayan Prof. Dr. İskender Gülle “Hidrolojik sistemin bozulması sadece doğal hayatı değil, tarım ve ekonomiyi de tehdit eder hale geldi. Artık günümüzde susuzluk sadece yağışlara bağlı bir olay olmaktan çıktı. Aynı zamanda susuzluk insanların su kullanım davranışlarının bir sonucu haline geldi. Yani kuraklık doğadan, susuzluk insandan kaynaklanır” dedi.