Çin dışişleri bakanı beş yıl aradan sonra ABD’de
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, üniversite öğrencilerine 'kariyer dersi' verdi. ABD'deki iş yaşamından örnekler veren Erdoğan, “Diploma ve akademik başarı tek başına yeterli değil” diyerek çalışkan ve dürüstlüğün önemini anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, “İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Başkanı” sıfatıyla üniversite öğrencilerine tavsiyelerde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinasyonunda Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen Ege Kariyer Fuarı’na katılan Bilal Erdoğan, “diploma ve akademik başarının tek başına yeterli olmayacağını” belirtip ABD’deki işe alım süreçlerini örnek verdi.
Bilal Erdoğan konuşmasının ilgili bölümünde şunları söyledi:
“Amerika’da gerçekten çalışırsan kazanıyorsun. Çok motive ediyorlar. Yani şöyle düşünelim, ‘işte ben Harvard’da okudum, Indiana Üniversitesi’nde okudum’… Bunlar Amerika’nın ilk elli hatta John Hopkins Üniversitesi ilk ondaki üniversite. Mesela ben filanca üniversitenin öğrencisi ya da mezunuyum, bu işi ben yapabilir miyim diye bir yaklaşım yok. İş var mı? Mezuniyetinize yakın işinizi bulana kadar başvurularınızı yapıyorsunuz. Gerekirse herhangi bir fastfood restoranında saatlik ücretle çalışıyorsunuz. Veyahut da bir AVM’de, bir dükkânda tezgâhtar olarak çalışıyorsunuz. ‘Ya işte ben ODTÜ Fizik mezunuyum, böyle bir iş yapabilir miyim’ zihniyeti doğru değil. ODTÜ Fiziği bilerek söylüyorum; ‘ODTÜ Fizik mezunuyum, iki yıldır iş bulamıyorum’. ODTÜ Fizik mezunu olduğun için iş teklifi mi bekliyorsun? ODTÜ Fizik mezunu olan bir adamın yapamayacağı bir iş olmaması lazım yeter ki çalışmak istesin. Dolayısıyla, Amerika’da bu zihniyet var. Amerika’ya Türkiye’den o dönemde gelen başka arkadaşlar, başka insanlar pizza dağıttılar, benzin istasyonunda çalıştılar. Bir yandan gece İngilizce kursuna gidip İngilizcelerini geliştirip diploma almaya çalıştılar. Haftada seksen saat pizza dağıtan biliyorum.
Şunu söylüyorum öğrenci arkadaşlarıma: ODTÜ’den Boğaziçi’nden, Harvard’tan hangi en iyi üniversiteden mezun olursanız olun ilk işinize belki diplomayla girersiniz. Orada mülakat gibi bazı aşamalar var. Diyelim ki aşamaları geçerek diplomanızın da katkısıyla işinize girdiniz. Zamanla iş yerindeki performansınız açığa çıktı. Artık şimdi o işveren sizle çalışmaya devam edecek mi bakalım? İşi savsaklıyor musunuz? Gününde işi yerine getiriyor musunuz? Geç kalıyorsanız, güven vermiyorsanız, iletişiminizi zayıfsa işimize son verilir. Diyelim ki bir sonraki işe de yine diplomanız sayesinde girdiniz. Ama üçüncü iş yeri referanslarınızı sorup önceden çalıştığınız yerleri aradığı zaman ne olacak? İş yerinde aranan, çalışan, yine çalışkan olan eleman, yine iletişimi iyi olan eleman, yine kendini iyi ifade edebilen eleman, yine güvenilir dürüst olan eleman olacaksınız. Dolayısıyla buna odaklanmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Ve hani kötü örnekler hayatımıza referans edilemez. Her zaman daha iyisi için çalışmalıyız.”