Nasuh Mahruki CHP’den Beşiktaş adaylığı istiyor
AYM Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kararnamesinden tam 37 düzenlemeyi iptal etti. Bunlar arasında muhalefetin ‘fişleme’ diye nitelediği ‘üst düzey kamu yöneticileriyle ilgili bilgi toplama’ya dair düzenleme de var.
Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin en temel ve en önemli kararnamelerinden birinde 37 ayrı maddeyi iptal etti.
CHP ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 10 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin bazı maddelerinin iptali istemiyle dava açmıştı. AYM dün söz konusu kararnamedeki 37 düzenlemeyi iptal ederek davayı kesinliğe kavuşturdu ve iptal kararının gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının, Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetti. Bu süre dolana kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararnamede iptal edilen hükümlerle ilgili yeni kararname çıkarması gerekecek, bazı maddeler içinde Meclis’ten yasa geçmesi lazım.
İptal kararlarının gerekçesinde Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’da güvence altına alınan temel haklara ilişkin düzenleme yapma yetkisinin olmadığı, bu konuda kararname çıkarılamayacağı ve düzenlemelerin ancak kanunla yapılabileceği vurgulandı.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre kararnameyle Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’nün “devletin sevk ve idaresinde görevli üst kademe yöneticileri hakkında bilgi toplamak, sicil özetlerini ve biyografilerini tutmak” görevinde yer alan “bilgi toplamak” ifadesi iptal edildi. İptal kararının gerekçesinde kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının anayasal güvence altına alındığı ve bunun Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle düzenlenmeyecek konular arasında yer aldığı ifade edildi.
Benzer bir iptal kararı Cumhurbaşkanlığı politika kurullarına verilen “görevleriyle ilgili gerekli olan bilgileri” kamu kurum ve kuruluşlarından isteme yetkisine ilişkin.
Kararnameyle Cumhurbaşkanı İdari İşler Başkanı’na Cumhurbaşkanlığına personel atama yetkisi verilmişti. AYM bu yetkiyi “kararnameyle değil kanunla düzenlenmesi gereken bir konu” olduğu gerekçesiyle iptal etti. Ayrıca İdari işler Başkanlığı’nda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine bağlı kalınmaksızın sözleşmeli personel istihdam edilmesine izin veren hüküm de Anayasa’ya aykırı buldu.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların Cumhurbaşkanlığında kadrolu olarak atanamayacağı düzenlemesi vardı. Ancak bu atamalara “Cumhurbaşkanı tarafından atananlar hariç olmak üzere…” şeklinde bir istisna getirilmişti.
Böylece Cumhurbaşkanlığı merkez teşkilatında kadrolu olarak görev yapacak olan ve cumhurbaşkanı tarafından atanan idari işler başkanı, Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürü, başdanışmanlar, danışmanlar ve genel müdürlerin herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik ve yaşlılık aylığı almaları atanmalarına engel değildi.
AYM cumhurbaşkanı tarafından atanacaklara getirilen bu istisnai düzenlemeyi Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Mahkeme ayrıca cumhurbaşkanınca atananların sosyal güvenlik kurumlarından bağlanmış aylıklarının kesilemeyeceği hükmünün de iptaline karar verdi.
Kararnameyle adli ve idari yargıda görevli hakim ve savcılar da İdari İşler Başkanı’nın talebi üzerine üç yıl süreyle Cumhurbaşkanlığı’nda görevlendirilebiliyordu.
Yüksek Mahkeme buna ilişkin kararname hükmünü de Anayasa’ya aykırı buldu. İptal gerekçesinde, “Adli ve idari yargı mensuplarının -yürüttükleri görevler idari nitelikte olsa bile- resmî ve özel görev almalarının, atanmalarının, hakları ve ödevlerinin, meslekte ilerlemelerinin, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenlenmesi gerekir” denildi.
AYM Cumhurbaşkanlığı’na bağlı politika kurullarının üyelerine yapılacak ödemeleri düzenleyen kararname maddesinin iptaline de hükmetti. Kararda, kurul üyelerine her ay yapılacak ek ödemeyi ve buna ilişkin usul ve esasları düzenleyen kuralın mülkiyet hakkına ilişkin bir düzenleme niteliğinde olduğu, bunun da kararname ile düzenlenemeyeceği vurgulandı.
Kararnameyle Adalet Bakanlığına bağlı Teftiş Kurulu ve müfettişlerin görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usullerinin yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin maddesi de Anayasa’ya aykırı bulundu. Bakanlık tarafından yurt dışı kadrolara atanan hakim ve savcılara yapılan ödemelere ilişkin kararname hükmü de iptal edildi.
İlk kararnamede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın görevleri de düzenlenmişti.
Bu kapsamda bakanlığa imar ve yapılaşmaya ilişkin yetkiler verildi. Bunlar arasında “gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin bozulması nedeniyle orman ve mera dışına çıkarılan alanlar dâhil kentsel ve kırsal alan ve yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esasları belirlemek” gibi belediyelerde olan bazı yetkiler de yer aldı.
AYM, Anayasa’da güvence altına alınan mülkiyet hakkıyla ilgili düzenlemenin kararnameyle yapılamayacağını belirterek iptal kararına imza attı. Kararda, “Bu alanlarda yapılacak iş ve işlemler, kişilerin maliki bulundukları arsa, arazi ve yapılar üzerindeki kullanım ve tasarruf biçimlerini kısmen veya tamamen değiştirme, yeniden düzenleme veya sona erdirme gibi mülkiyet hakkına müdahale teşkil edebilecek niteliktedir” uyarısı yapıldı.
Çevre Bakanlığı’na çevre, imar ve yapılaşmaya ilişkin olarak etüt, harita, her tür ve ölçekteki çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planları, parselasyon planları, yapı ruhsatı, yapı kullanma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatıyla ilgili verilen düzenleme yetkisinin de iptaline karar verildi.
Ayrıca bakanlığın mahallî idarelerin ve bunların merkezî idare ile olan ilişkilerini düzenleyen kararname de iptal edildi. Yerel yönetimlere tanınan özerkliğin Anayasa’da güvence altına alındığı belirtilen kararda, buna ilişkin düzenlemenin de kanunla yapılması gerektiği belirtildi. Bakanlığa bağlı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü’ne verilen bazı yetkiler de iptal edildi.
İptal edilen yetkiler arasında cumhurbaşkanınca belirlenen proje kapsamı içerisinde kalmak kaydıyla kamuya ait tescilli araziler ile tescil dışı araziler ve muvafakatleri alınmak koşuluyla özel kişi veya kuruluşlara ait arazilerin yeniden fonksiyon kazandırılıp geliştirilmesine yönelik olarak her tür ve ölçekte etüt, harita, plan, parselasyon planı, kamulaştırma, arazi ve arsa düzenlemesi yapmak, yaptırmak ve onaylamak da yer aldı. Bu konuda kanun çıkarılması istendi.