Kaplan’ın emniyet bağlantılarını araştıran başmüfettişlere tasfiye!
MASAK raporuna göre Ayhan Bora Kaplan hakkında 2017-2019 yılları arasında Ankara'da 11 ayrı soruşturma açıldı. Bu soruşturmaların hepsine takipsizlik kararı verildi. O dönem Başsavcı ise daha sonra Yargıtay'a yükselen Yüksel Kocaman'dı.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik hazırladığı detaylı raporda Kaplan’ın adliye geçmişini de rapora ekledi.
MASAK’ın raporuna göre Ayhan Bora Kaplan’ın adliyede ilk kaydı 2006 yılına dayanıyor. Hırsızlıktan hakkında dava açılmış. Ancak Ayhan Bora Kaplan’ın adliye sicilinde esas dikkat çekici durum 2017 yılında başlıyor. 2017 yılından 2019 yılına kadar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Ayhan Bora Kaplan hakkında uyuşturucu ticareti, suç örgütü kurma, hırsızlık, sahte para, kasten yaralama gibi ayrı ayrı suçlamalardan 11 soruşturma açılıyor. Bu soruşturmaların hepsine savcılık aşamasında takipsizlik kararı verildiği MASAK raporunda yer aldı.
Bu süreçte Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ise Yüksel Kocaman’dı. Kocaman 2020 yılında Yargıtay üyeliğine seçilmişti. Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yapılan operasyon sonrası Yüksel Kocaman hakkında çıkan iddiaları ise yalanlamıştı.
t24’ten Tolga Şardan Yüksel Kocaman’dan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcısı olan Ahmet Akça döneminde ise Ayhan Bora Kaplan hakkında hiçbir soruşturma açılmamasına yazısında dikkat çekmişti.
Ayhan Bora Kaplan’ın esas yükselişi 15 Temmuz 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra başlıyor. Ayhan Bora Kaplan ve adamları ellerinde uzun namlulu silahlarla Ankara’da TRT binası önünde poz vermişlerdi. Oraya Ayhan Bora Kaplan’ı çağıran kişi ise dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yeğeni Sadık Soylu’ydu. Sadık Soylu’nun darbeye karşı mücadele etmek için çağırdığı Ayhan Bora Kaplan’ın o dönem de sicili kabarıktı. 15 Temmuz’a gelene kadar Ayhan Bora Kaplan hakkında 2006 yılında 15 Temmuz 2016 tarihine kadar silahlı suç örgütüne üye olmak, terör örgütüne üye olmak, uyuşturucu ticareti yapmak, kasten öldürme, kasten yaralama, dolandırıcılık, mühür bozma, hırsızlık gibi ayrı ayrı suçlardan toplam 35 soruşturma ve dava süreci geçirmişti. Ayhan Bora Kaplan’ın geçen eylül ayındaki operasyona kadar hakkında açılmış 57 dosya bulunuyordu.
MASAK raporunda Ayhan Bora Kaplan’ın yükselişini kentsel dönüşümüne bağlıyordu. Raporda şöyle deniyor:
“Altındağ bölgesinde uyuşturucu madde ticaretine yönelik yapılan operasyonlar ve kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte çoğu örgüt lideri ve örgüt üyelerinin tutuklanarak hapse girmesi üzerine piyasadaki boşluğu değerlendirmiş, uyuşturucu satışından elde edilen yüksek miktardaki geliri değerlendirmek ve aklamak amacıyla özellikle Çankaya bölgesinde eğlence sektörüne giriş yapmış, Çankaya bölgesinde birkaç silahlı olayların ardından tüm eğlence mekanlarında söz sahibi olmuştur.”
Ayhan Bora Kaplan yurtdışına kaçmak üzereyken Esenboğa havalimanında yakalanmıştı. Ayhan Bora Kaplan’ı havalimanına götüren araç Volkswagen Amarok marka zırhlı bir kamyonetti. Aracın plakası 06 CSG 963’tü ama araçta takılı olan plaka 06 ABK 025’ti; başka bir araca kayıtlı olan bu plakayı Ayhan Bora Kaplan kullanıyordu. Sürekli örgütün farklı şirketlerine satılan bu plakayla ilgili MASAK raporunda şu dendi:
“Söz konusu 06 ABK 025 plakaya ilişkin olarak işbu raporda ve fezlekede yer verilen tespitler düşünüldüğünde plakanın Bora KAPLAN tarafından sürekli kullanılmasına karşın sürekli olarak el değiştirmesinin, Ozan Can Yıldız’ın kimliği ile araç satışına dair olayın dikkat çekici olduğu, aracın bir dönem Bora Kaplan’ın üzerine alınması olayında paranın Ozan Can Yıldız tarafından ödenmesinin dikkat çekici olduğu, söz konusu devirlerin ve olaylar zincirinin dikkat çekici olduğu ve söz konusu olaylar zincirinin Savcılık makamınca araştırılmasının uygun olacağı, söz konusu plakanın el koyma/müsadere hükümlerinin uygulanmasının önüne geçilmesi amacıyla sürekli el değiştirdiği şüphesinin kuvvetlendiği değerlendirilmektedir.”