İnsan hakları grubundan çarpıcı rapor: Suudi muhafızlar yüzlerce göçmeni öldürdü
Kızıldeniz'de İran destekli Husilerin kasım ayında başlattığı saldırılarda ilk kez dün üç denizci hayatını kaybetti. Liberya'ya ait bir dökme yük gemisi olan True Confidence'ın mürettebatından altı kişi de yaralandı.
Gazze’deki savaş sadece Gazze’yle sınırlı olmadığını, bölgede belli bir gerilimin devam ettiği her gün ya Kızıldeniz’de Husilerin hedef aldığı gemilerle ya da İsrail-Lübnan sınırında İsrailli askerler ve Lübnan Hizbullahı arasında çıkan çatışmalarla kendini hatırlatıyor. Bu kez gerilimin adresi Kızıldeniz.
Barbados bandıralı Liberya’ya ait bir dökme yük gemisi olan True Confidence Husilerin fırlattığı balistik füzelerin hedefindeydi. Saldırı Türkiye saatiyle 11:30 sularında oldu. Mürettebattan en az üç kişi hayatını kaybederken en az altı kişi de yaralandı.
Saldırının ardından gemi boşaltıldı, Husilerin kasımda başlattığı saldırıları önlemek için ABD öncülüğünde kurulan koalisyonun savaş gemileri ise saldırının yaşandığı yerde pozisyon aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller Kızıldeniz’deki ölümlerin “kaçınılmaz” olduğunu söyledi.
Bakanlığın günlük brifinginde konuşan Miller “Husiler Kızıldeniz’den geçiş yapan masum sivillerin canını hiçe sayarak bu pervasız saldırıları düzenlemeye devam etti. Maalesef trajik bir şekilde masum siviller ölmüş oldu” dedi. Miller konuşmasının devamında “ABD Husileri sadece uluslararası ticaret zincirini sekteye, seyrüsefer özgürlüğünü kesintiye uğrattığı, denizcileri tehlikeye attığı için değil, trajik bir şekilde o denizcilerden bazılarını öldürdüğü için sorumlu tutmaya devam edecektir” dedi.
Husiler saldırının “hedefini bulduğunu” ve gemide yangın çıkmasına neden olduğunu söyledi. Balistik füzelerin atılmasının nedeni ise Husilerin iddiasına göre gemi mürettebatının uyarı mesajlarına rağmen yoluna devam etmeye çalışmasıydı.
İlk kez kasım ayında bu saldırıları başlatan Husiler ticari gemilere saldırıların durmasının ancak İsrail Gazze’den çekildikten sonra mümkün olacağını belirtiyor. ABD’li yetkililere göre Husiler Kızıldeniz’de şimdiye kadar ticari gemilere, ABD ve koalisyon donanmasına ait gemilere 45’ten fazla füze ve insansız hava aracı saldırısı düzenledi. Bunların çoğu ya ABD ve koalisyon destroyerleri tarafından imha edildi ya da hedeflerini ıskaladı.
Saldırılarda şimdiye kadar çok sayıda gemi hasar gördü ama ilk kez dünkü saldırılarda siviller öldü. Ocak ayında Somali açıklarında Husilere gidecek İran silahlarını taşıyan bandırasız bir gemiye çıkmaya çalışan ABD’li iki asker ölmüştü. Bununla birlikte Yemen Verileri projesine göre ABD öncülüğünde şubat ayında Yemen’deki Husilere düzenlenen üç ayrı saldırıda 11 sivil hayatını kaybetti.
ABD ve İngiltere ocak ayından beri Yemen’deki Husi hedeflerine dört kez saldırı düzenledi. Bu saldırılarda silah depo tesisleri, füze depoları, insansız hava sistemleri, hava savunma sistemleri, radarlar ve helikopterler vuruldu.
Ne var ki ABD 2021’de terör listesinden çıkardığından beri Husileri izlemiyordu. Dolayısıyla çok kısıtlı istihbarata sahip. Bu da Biden yönetiminin saldırılarını yetersiz kılıyor. Yetkililer ABD ve İngiltere’nin hava saldırılarında imha ettiği teçhizatları bir yüzdeye vurmanın zor olduğunu söylüyor çünkü Husilerin cephanesinin ne kadar dolu olduğu hakkında bir bilgi yok.
Üstelik Husiler vurulan silah stoklarını yenilemeye devam ediyor gibi görünüyor. Pentagon Basın Sözcüsü Yardımcısı Sabrina Singh, geçen hafta Husiler Aden Körfezi’nde bir kargo gemisini vurduktan sonra yaptığı açıklamada “Husilerin büyük bir cephaneliğe sahip olduğunu biliyoruz. Saldırı kabiliyetleri var, gelişmiş silahlara sahipler, bunun sebebi ise silahları İran’dan almaları” diyerek İran’ı hedef göstermişti.
ABD ve koalisyon güçleri Kızıldeniz’e savaş gemilerini dizmiş olsa da Husilerin saldırıları nedeniyle çoğu şirket Süveyş Kanalı’ndan geçmeyi tercih etmez oldu. Birleşmiş Milletler’e göre şubat ayının ilk yarısında Süveyş Kanalı’ndan geçişler yüzde 42 düşmüş. Bunun yerine şirketler Afrika’nın çevresini dolaşarak yolu uzatmak zorunda kalıyor.
Şirketler ABD ve koalisyon güçlerine güvenseler bile sonları 18 Şubat’ta vurulduktan iki hafta sonra batan İngiliz gemisi Rubymar gibi olabilir. Rubymar 21 bin metrik ton gübre taşıyordu ve şimdi bölgede çevresel bir kriz yarattı. Husiler ne olduğu fark etmeksizin tüm gemileri hedef aldığı için Rubymar’ın yaratacağı kirliliği temizlemek şimdilik mümkün görünmüyor.
Bu haftanın başlarında Kızıldeniz’deki 15 denizaltı kablosundan dördü kesildi. Bu da HGC Communications’a göre trafiğin yüzde 25’ini etkiledi.