Mimar, küratör, koleksiyoner, sanatçı ve gazetecilerden oluşan altı kişilik bir uzman ekip geçen yüzyıl içinde tasarlanıp damgasını günümüze vurmayı başaran 25 mobilya parçasını seçti.
Jüri sağlam isimlerden oluşuyor. İki iç mimar Rafael de Cárdenas ve Daniel Romualdez. Modern Sanat Müzesi’nin mimari ve tasarım küratörü Paola Antonelli. Yıldız oyuncu ve hevesli bir mobilya koleksiyoncusu Julianne Moore. Sanatçı ve heykeltıraş Katie Stout. New York Times’ın tasarım ve iç mekan direktörü Tom Delavan.
Yolları mobilya ve tasarımda kesişen bu altı isim The New York Times’ta bir araya geldi geçtiğimiz 100 yılda tasarlanan sandalye, kanepe, masa, ev hayatını ve yaşam alışkanlıklarını etkileyen başka ev mobilyalarının listesini yaptı.
Tek parça plastikten yapılan ve muhtemelen dünyanın en yaygın sandalyesi olan ‘Monoblok’, bugün ‘Armut’ diye bilinen içi yumuşak malzemeyle dolu yer koltuğunun atası ‘Sacco’, artık onsuz bir hayat düşünemediğimiz raf sistemi…
Bu 25 maddelik listede bir de tanıdık isim var; tasarımcı Ayşe Birsel‘in Bibi Seck’le birlikte 2009’da İtalyan mobilya şirketi Moroso için tasarladığı ‘Madame Dakar’ koltuk.
Birsel ve Seck Madame Dakar’ı, Moroso’nun M’Afrique Koleksiyonu’nun bir parçası olarak tasarladı ve Senegal’in başkenti Dakar’da üretti. Bu tasarım aynı zamanda Batı tasarım dünyası tarafından göz ardı edilen Afrika’nın yaratıcılık ve hünerine saygı duruşu olarak kabul edildi.
Afrika’nın hem geleneksel hem de modern estetik anlayışlarından ilham alan Madam Dakar, oturanı bir hamak gibi saran genişi bir koltuk. Adının başındaki Madam (Bayan) güzel bir kadının temsil etmesi istendiği için verilmiş.
Plastik ipliklerle dokunurken geleneksel balık ağları yapımında kullanılanlara benzer yöntemler kullanılmış. Daha sonra bu dokuma yayvan çelik ayaklar üzerine bir hamak gibi asılmış. Madam Dakar belki Monoblok sandalye kadar yaygın değil ama Afrika tasarımı ve tekniğine yönelik mevcut ilginin yanı sıra Afro fütürizm çılgınlığına da katkıda bulunduğu için jüri tasarımı listeye ekledi.
Plajlarda “itilip kakılan” çay bahçelerinde üst üste yığılan bu sandalyenin mobilya tasarım ve üretimde bir devrim yarattığını hiç düşünmüş müydünüz? 20. yüzyılın ortalarından itibaren popülerleşen monoblok sandalye tek bir malzemeyle üretilmesi mobilya tasarımında önemli bir yenilikti.
Seri üretim yöntemleri kullanılarak kolayca ve ekonomik bir şekilde üretilebildi. Tek parça halinde olması sayesinde daha dayanıklı ve uzun ömürlü oldu.
Tasarımcılara göre monoblok sandalyeler, form ve fonksiyonun mükemmel birleşimini sunuyor. Konfor ve ergonomi açısından tutturduğu yüksek standartlar tasarımın sadece görsel değil, aynı zamanda kullanıcı odaklı olması gerektiğinin altını çizdi. İşte bütün bunlar monoblok sandalyeyi dünyanın belki de en yaygın sandalyesi haline getirdi.
Dieter Rams’un minimal, işlevsel, estetik rafları modern tasarımın klasiği, modüler tasarım dünyasında ise dönüm noktasıdır kabul ediliyor. Tasarımın temelinde kullanıcının ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilen modüler yapı var. Bu, kullanıcıların kendi yaşam alanlarına ve değişen gereksinimlerine uyum sağlayabilecek bir esneklik sunar. Rams’ın “İyi tasarım mümkün olan en sade tasarımdır ” anlayışını yansıttığı ve minimal olduğu halde sıcaklık duygusu verdiği için de önemlidir. Raf sistemi tasarım ilkelerinin öğretilmesinde kilit bir rol oynar.
Hepi topu içi polistiren boncuklarla dolu büyük bir kumaş torbası ama aynı zamanda kullanıcının formunu alan çok rahat bir koltuk. Sacco, İtalyan anti-tasarım hareketinin simgelerinden biri haline geldi. Bu esneklik ve biçimsizlik, dönemin ana akım İtalyan mobilyalarının statik ve formal yapısına isyanı ediyordu. Bugün dünya genelindeki önemli çağdaş sanat müzelerinde sergileniyor.Kendi evine tasarlamış.