CIA, 1979’daki raporunda yazmış: Kürt ayaklanması çıkabilir
Anayasa Mahkemesi (AYM) darbe ve terör suçlamalarıyla tutuklananlara tek tip kıyafet zorunluluğu getiren düzenlemeyi iptal etti. Kararda düzenlemenin 'gereklilik kriterlerini taşımadığı' belirtildi.
24 Aralık 2017 tarihli, 696 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar nedeniyle mahpus olanların kurum dışına çıkarılırken tek tip elbise giymesini öngeren düzenleme Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uygulamayı 15 Temmuz 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki FETÖ yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişimininin birinci yıl dönümünde şöyle anlatmıştı:
“15 Temmuz ihanetine ortak olanlar şimdi mahkemelerde hesap veriyor. Yalan üstüne yalan. Şimdi bunlara tek tip elbiseyi getiriyoruz fakat bu tek tip elbise renk olarak badem var ya badem, badem içinin koyusu bir renk olacak. İki tip olacak. Bir tulum olacak, bir de ceket pantolon olacak. Bunların bir kısmı diyelim ki darbeciler tulum giyecek, diğerleri de yani teröristler ceket pantolon giyecek.
Artık bundan sonra istedikleri gibi giyinip gelme yok. Bunlar bu şekilde tüm dünyaya tanıtılacak. Duruşmalarda soytarılık yapıyorlar. Yaptıkları ihanetin, işledikleri cinayetlerin karşılığı olan cezaları alıp hapishanelerde, tutuklu değil hükümlü olarak gittiklerinde, gerçeğin soğuk yüzüyle tanışacaklar.”
Uygulamayı tutukluları kimliksizleştirerek ‘normalleştirme’, işaretleme ve damgalamanın bir aracı olarak gören hak örgütleri ve siyasi partiler düzenlemeye karşı Tek Tip Elbise Karşıtı Koordinasyon adı altında bir araya gelmiş ve iptali için Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunmuştu.
Düzenlemenin iptali için yapılan başvuruyu inceleyen AYM tek tip uygulamasıyla tutukluların ‘sembol veya yazı içeren kıyafetlerle duruşma düzenini bozmasının’ engellenmesinin amaçlandığını, ancak ulaşılmak istenen amaç bakımından gereklilik kriterini taşımadığı belirterek bunu Anayasa’ya aykırı buldu. AYM’nin kararında şu ifadelere yer verildi:
“5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda duruşmanın düzen ve disiplininin tesisine yönelik hükümlere yer verilmiştir. Kanun’un 203. maddesinde mahkeme başkanı veya hâkimin duruşmanın düzenini bozan kişiyi savunma hakkının kullanılmasını engellememek koşuluyla salondan çıkarttırabileceği düzenlenmektedir. 204. maddesinde ise sanığın davranışları nedeniyle hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşıldığında duruşma salonundan çıkarılacağı ve sanığın duruşmada hazır bulunması dosyanın durumuna göre savunması bakımından zorunlu görülmezse, oturumun yokluğunda sürdürülüp bitirilebileceği belirtilmiştir.
Görüleceği üzere tutuklu veya hükümlünün duruşma düzenini bozmaya yönelik sembol veya yazı içeren kıyafet giymesi durumunda 5271 sayılı Kanun’un 203. ve 204. maddeleri uygulama alanı bulabilecektir. Bu nedenle, belirli kıyafetler giyilmesinin zorunlu kılınması şeklinde sınırlama öngören kuralın ulaşılmak istenilen amaç bakımından gereklilik kriterini taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.”