Ürün azalınca haziranın zam şampiyonu limon oldu
2023'te Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci kuru soğan üretimi yapıldı. Buna karşın ihracat %34 düşerek 121 bin tona geriledi. Buna rağmen bugün neden kuru soğanda kriz yaşanıyor? Üreticide 5 lira olan soğan markette neden 25 lira?
Birkaç gün önce Hatay’da çiftçilik yapan 65 yaşındaki Celil İnal adlı çiftçimizin, ektiği soğanları para etmediği için bedava dağıttığı haberi medyada yer aldı. Haberi okuyunca büyük ozan Aşık Mahzuni Şerif’in “Bilmem söylesem mi” sözleri aklıma geldi ve çiftçinin para kazanmadığı, tüketicinin alamadığı soğanı yazmak istedim.
Büyük ozan Aşık Mahzuni Şerif türküsünde;
Yoksulun sırtından doyan doyana, doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana, nasıl dayana
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi
Bilmem söylesem mi söylemesem mi dost
diyordu. Türkü en ucuz tarımsal ürün olması beklenen soğana muhtaç olmuş yiğitten bahsetse de asıl bizim çiftçimiz “soğana muhtaç” durumda. Üreticimiz tarlasında soğanı 5 liraya satamazken tüketici pazarda, markette kilosunu 25 liradan alıyor. Tam tamına 5 kat fark var. Çiftçi 5 liraya satamazken bu aradaki 20 liralık farkı kim alıyor? Ürettiğimiz soğan bize yetmiyor mu? Fazla mı üretiyoruz? Yine depolara baskın olur mu? İhracat kısıtı gelir mi? Soru çok!
Ülkemizde 1995 yılından sonra en yüksek kuru soğan üretimi 2023 yılında 2,6 milyon ton üretimle gerçekleşti. Kuru soğan üretimi 67 ilde olup, üretimin %38,1’i Ankara, %12,8’i Amasya, %11,8’i Çorum, %5,4’ü Eskişehir ve %5,4’ü Hatay’da yapılıyor. Kuru soğan üretiminin %73,4’ü bu beş ilimize ait. Bu illerde kuru soğan üretimi çiftçiler için önemli bir gelir kalemi.
İlk soğan krizi ne zaman başladı hatırlayın; 2018 yılında soğan depolarının basılmasıyla süreç başladı. 2019 Şubat ayında artan sebze fiyatlarına karşın iktidar o dönemde tanzim satış mağazaları açmış ve tüketiciye ucuz yollu gıda temini sağlamaya çalışarak devam etmişti. Hatta o yıl Türkiye ilk kez Mısır’dan kuru soğan ithal etmişti.
Çok değil iki yıl sonra 10 Nisan 2021’de kuru soğan para etmeyince Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girmiş ve kilosunu 85 kuruştan almıştı. Üretim artmasına ve ihracat düşmesine rağmen kuru soğan fiyatları bir türlü düzene giremedi. İktidar 2019 ve 2021 yıllarında üretilen kuru soğanı ihraç ettirmiş ancak ülke içindeki kuru soğan fiyatları artınca dışarıdan yeniden ithal etmek zorunda kalmıştı.
2023 yılında Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci kuru soğan üretimi gerçekleştirildi. Bu arada ihracat %34 oranında düşerek 121 bin tona geriledi. Buna rağmen bugün neden kuru soğanda kriz yaşanıyor? Çünkü ihracat pazarını kaybeden Türkiye elindeki fazla soğanı çıkartamıyor. Bunun da iki önemli nedeni var. Birincisi ekonomide yaşanan krizler sonrası uygulanan ihracat kısıtlamaları nedeniyle Türkiye’nin dış pazarını büyük oranda kaybetmesi. İkincisi ise yüksek üretim maliyetleri ve ürün fazlalığı. Üretici pahalıya ürettiği ürünü ihraç da edemeyince zarar ediyor.
Peki üreticide para etmeyen kuru soğan nasıl oluyor da tüketiciye 5 kat fiyata ulaşıyor? İşte asıl kontrol ve dikkat edilmesi gereken nokta bu.
Kuru soğan çok uzun süre depolanmayan bir ürün. Çünkü bizim depolarımız yeteri kadar teknoloji ile donatılamadığı için burada kayıplar çok fazla. Tarladan sofraya gelene kadar yaşanan kayıplar fiyata yansıyor. Üretim maliyetleri yanında son yıllarda artan ambalaj, işçilik, nakliye giderleri ve karlar kuru soğan fiyatını hep yukarıda tutuyor.
Ne yapmalıyız?
Yılda iki kere hasadını yaptığımız kuru soğanı, takip eden hasat dönemlerinden sonra stokların takip edilebilmesi için depolara kuru soğan takip sistemi kurmalıyız. Firmaların depolama koşullarını artıracak alt ve üst yapılarını yeniden ele alarak geliştirmeliyiz. Önümüzdeki 5 yıl için yurt içi tüketim ve ihracat miktarı hesaplanarak buna göre üretim planlaması yapmalıyız. İhracat yapan firmalar önündeki 5 yılı görürse ona göre pozisyon alır. İhracatta ani yükseliş ve düşüşler yaşamamış oluruz. İhracat ve üretim planlaması doğru yapıldığında ne üretici zarar görür ne tüketici pahalıya kuru soğan yemek zorunda kalır.
Unutmayalım, tedbir almadığımız her iş milli servetin yok olması demektir.
20 Kasım 2024 - TÜSEDAD ve USK verileri çatışıyor: Çiğ sütte kimin hesabı doğru?
17 Kasım 2024 - Mütevazı sofraların vazgeçilmezi tavuk ve yumurta artık lüks mü olacak?
15 Kasım 2024 - Süt üreticileri deli para kazanıyor (!)
13 Kasım 2024 - Ekim ayında yağış azaldı, tarımsal üretim için tehlike çanları çalıyor