Gürcistan’a Batı’dan ‘Rus yasası’ çelmesi: AB katılımı askıya alındı
Gürcistan Parlamentosunda "yabancı etkinin şeffaflığı" yasa tasarısının kabul edilmesi büyük tartışmaya neden oldu. NATO Tiflis'e "yanlış yoldasın" derken Gürcistan Cumhurbaşkanı da veto yolunda.
Komşu Gürcistan’ın sokakları haftalardır “yabancı ajan” yasasının engellenmesi talebiyle düzenlenen protestolarla çalkalanıyor. Bütün tepkilere rağmen ülkeyi Avrupa Birliği (AB) çizgisinden uzaklaştırıp Moskova’ya yakınlaştıracağı söylenen “yabancı ajan” yasası meclisten geçti. Parlamentonun dün yasa tasarısına son onayı vermesinin ardından gözler Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’ye çevrildi. Ancak Zurabişvili tercihini AB çizgisinde kalmaktan yana kullanacağa benziyor. Ancak Devlet Başkanı tasarıyı veto dahi etse parlamentonun sandalye gücü onun reddini geçersiz kılabilir. Gürcistan Cumhurbaşkanı durduğu noktayı da bugün X üzerinden yaptığı paylaşımıyla perçinledi. Zurabişvili Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile konuştuğunu aktardığı paylaşımında “Ortak geleceğimiz Avrupa’da” dedi. Cumhurbaşkanı onayını bekleyen yasa tasarısına bir tepki de beklendiği üzere NATO’dan geldi.
Spoke with President @ZelenskyyUa
I thanked the President for his solidarity and unwavering support for the Georgian people.
Our joint future lies in Europe!
🇬🇪🇺🇦🇪🇺
— Salome Zourabichvili (@Zourabichvili_S) May 15, 2024
Dilerseniz detaylara girmeden evvel komşuyu karıştıran yasanın detaylarını bir hatırlayalım. İktidardaki Gürcü Rüyası Partisi fonlarının yüzde 20’sinden fazlasını yabancı kaynaklardan sağlayan STK’ların ve medyanın “yabancı bir gücün çıkarlarını koruyan kuruluşlar” olarak kayıt yaptırmasını gerektirecek tedbirler alınmasını önermişti. Tedbire göre Adalet Bakanlığı bu kuruluşları denetim altına alabilecek yani gözlemleyecek ve gerek görüldüğünde 25 bin Gürcü Larisi’ne (9400 dolar) varan para cezaları kesecek. Tepki de haliyle buna yükseliyor. Gürcistan’ın AB üyesi olmasını ve Moskova ile ilişkilerinin kopması gerektiğini savunanlar sokaklara dökülmüş durumda. Parlamento binası önünde toplanan bu kalabalıkların aksine, tasarıya destek verenler de AB’ye yanaşmanın Gürcistan’ın sonunu Ukrayna gibi yapacağını ifade ediyor.
Gürcistan için konuşan ve analiz yapan çoğu uzman da söz konusu STK’ların komşunun siyasetine etkisini reddedemiyor. Haliyle bu tasarının onaylanması sadece NATO değil AB çevresinden de büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu yasayla Gürcistan’ın “gelecekte sizi üye olarak kabul edeceğiz” diyen NATO ve adaylık statüsü veren AB ile de gelecekteki ilişkileri şu an için alaşağı olmuş durumda.
NATO sözcüsü Farah Dakhlallah “Gürcistan hükümetinin sözde ‘yabancı ajanlara’ ilişkin yasa çıkarma kararının yanlış yönde atılmış bir adım olduğunu ve Gürcistan’ı Avrupa ve Avrupa-Atlantik entegrasyonundan daha da uzaklaştırdığını” söyledi.
Dakhlallah Gürcistan’ı “rotasını değiştirmeye ve barışçıl protesto hakkına saygı göstermeye” çağırdığını belirtti.
Gürcistan şu an NATO üyesi olmasa da gelecekte ittifaka dahil edileceğine dair NATO’dan söz almıştı.
Hükümeti eleştiren Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili bugün Avrupa yanlısı Gürcülere destek almak için bir dizi temaslarda bulundu. Cumhurbaşkanı Tiflis’e gelen Litvanya, Letonya, Estonya ve İzlanda’nın konuk dışişleri bakanlarıyla görüştü.
“Bu toplum gerçekten de Avrupa değerleri olan demokrasi, özgürlük gibi değerler üstünde duruyor” diyen Gürcistan Cumhurbaşkanı ülkesinin her daim bağımsızlık için mücadele ettiğini ve “asla Rusların eline geri dönmeyeceğini” ifade etti. Zurabişvili “Bugün gündemde şu konu var: Gürcistan nasıl kurtarılacak” diye de ekledi.
Göstericilerin “Rus yasası” olarak nitelendirerek tepki gösterdiği yasa tasarısı imzalaması için Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’ye gönderildi. Zurabişvili 12 Mayıs’ta yasa tasarısına karşı olduğunu açıklamıştı. Göstericiler gibi tasarıyı “Rus yasası” olarak nitelendiren Zurabişvili parlamentoda kabul edilmesi durumunda yasayı veto edeceğini belirtmişti. Zurabişvili’nin veto etmesi durumunda yasanın tekrar Parlamentoya gönderilmesi için iki haftalık süre gerekiyor.
İktidar partisi Parlamentoda Cumhurbaşkanı Zurabişvili’nin yasayı veto kararını aşacak çoğunluğa sahip.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve komşuluktan sorumlu komisyon üyesi Olivér Várhelyi gecikmeli de olsa Gürcistan’la ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada “AB, Gürcistan halkının ve onların demokrasiden ve Gürcistan’ın Avrupa geleceğinden yana tercihlerinin yanındadır. Sivil toplum temsilcileri, siyasi liderler ve gazetecilerin yanı sıra ailelerine yönelik gözdağı, tehdit ve fiziksel saldırılar kabul edilemez” dendi.
“Avrupa Konseyi 8 Kasım 2023 tarihli Komisyon tavsiyesinde belirtilen ilgili 9 adımın atılması koşuluyla Gürcistan’a aday ülke statüsü vermiştir. Bu adımlar insan haklarının korunmasını ve sivil toplumun yanı sıra medyanın da özgürce faaliyet gösterebilmesini gerektirmektedir” ifadelerinin yer aldığı açıklamada “Yasanın ruhu ve içeriğinin AB’nin temel norm ve değerleriyle uyumlu olmadığını açıkça ve defalarca ifade ettiği” belirtildi.
Bu yasanın kabul edilmesinin Gürcistan’ın AB yolundaki ilerlemesini olumsuz etkileyeceği ifade edilen açıklamada “İlerleme konusunda seçim Gürcistan’ın elindedir. Gürcü yetkilileri yasayı geri çekmeye, AB yolundaki kararlılıklarını sürdürmeye ve 9 adımda detaylandırılan gerekli reformları ilerletmeye çağırıyoruz” dendi.
Gürcistan’da Gürcü Hayali Partisinin sunduğu “yabancı etkinin şeffaflığı” konulu yasa tasarısına parlamentoda ilk onay 17 Nisan’da, ikinci onay 1 Mayıs’ta verilmişti. Genel Kurulda dün yapılan üçüncü ve nihai oylamada tasarı 30 “hayır” oyuna karşılık 84 “evet” oyuyla kabul edilmişti. Oylama sırasında hem parlamento dışında gösteriler devam etmiş, hem de bazı milletvekilleri arasında kavga ve tartışmalar çıkmıştı. Ülkede tasarıya karşı protestolar yaklaşık bir aydır devam ediyor.
Hükümetin bu yıl Parlamentoya tekrar sunduğu tasarı, fonlarının yüzde 20’sinden fazlasını yurt dışından alan Gürcistan’da kurulan kuruluşların “yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon” olarak kaydolmalarını veya para cezalarıyla karşı karşıya kalmalarını öngörüyor. Tasarıya göre “yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon” olarak kabul edilen STK ve medya gibi kurum ve kuruluşlarının, kamu siciline aynı isimle kayıtlı olması gerekiyor.