Zamanaşımına 10 gün kala 20 yıllık cinayeti itiraf etti
Eyüp Aslantürk Kayseri'de yaşıyordu ve geçen yıl otomobilinde ölü bulundu. O aslında bir cinayetin kurbanıydı ve ölümünü planlayan da arkadaşıydı. Öyle ki arkadaşı o gece ailesini yemeğe bile çağırdı. Cinayetin ayrıntıları duruşmayla ortaya çıktı.
Kayseri’de geçen yıl 13 Ekim’de Eyüp Aslantürk’ün kullandığı araç şarampole devrilmiş halde bulundu. Görenlerin haber vermesiyle olay yerine sağlık ekipleri geldi ama aracın 57 yaşındaki sürücüsü ölmüştü. Kaza yerinde inceleme yapıldı, ceset de otopsi için Kayseri Devlet Hastanesi’nin morguna kaldırıldı. Her şey kaza gibi duruyordu ama savcı bu ölümü şüpheli buldu ve araştırma cinayet soruşturmasına döndü. Nitekim öyleydi, Eyüp Aslantürk öldürülmüştü ve kaza süsü verilmişti.
Bu olay nedeniyle altı kişi gözaltına alındı. Emniyete götürülenlerden Bahadır Erdoğan, Kadir Sıtkı Yıldız, Furkan Perçin ve Barış Gökçek tutuklandı, Meral T. ve Ahmet T. tutuksuz yargılanmaya başladı. Şüphelilerin hakkındaki suçlamalar ‘tasarlayarak adam öldürmek’, ‘yardım etmek’ ve ömür boyu hapisleri isteniyor. Peki bu cinayete uzanan yolun taşları nasıl döşendi?
İddianameye göre şüpheliler Eyüp Aslantürk’ün evine kameralara yakalanmadan gitti. Zaten daha sonra “Kayseri’yi avucumun içi gibi bilirim” diyeceklerdi. Eve vardıktan sonra planlarını işlemeye koydular. Şüphelilerden biri evin elektriğinin bağlı olduğu trafo kablosunu kesti, her yer karanlığa gömüldü. O karanlık geceye dair davanın ilk duruşması dün görüldü. Olay aslında cinayetten yaklaşık iki hafta öncesine dayanıyordu.
Tutuklu sanıklardan Bahadır Erdoğan’ın anlatımına göre aslında istekleri öldürmek değildi. Hatta o suç ortaklarına “Kılına bile dokunmayacaksınız” demişti. Eyüp Aslantürk’ü sadece korkutmak istiyorlardı çünkü ikisi ailecek görüşüyorlardı ve oldukça yakınlardı. Bu yakınlık iddiaya göre Eyüp Aslantürk’ün Bahadır Erdoğan’ın annesine küfür etmesiyle son buldu.
“Benim namus meselem var” diyen Bahadır Erdoğan ölümüne neden olduğu arkadaşının oturduğu sitedekileri de tanıyordu, ailesini de. Annesinden Eyüp Aslantürk’ün ailesini yemeğe çağırmasını istedi çünkü onların gözünün önünde bu olayın yaşanmasını istememişti. “Haddinden fazla yakınlardı.” Bahadır Erdoğan daha önce trafonun yerine bakmak için siteye de gitmişti ama bu keşif sayılmazdı ona göre.
Trafonun kablosunu kestiğini söyleyen Sıtkı Yıldız ise kendi anlatımına göre kafa lambasıyla gitmişti siteye. Kapıyı çaldı, tanıştıkları için de eve girebildi. Ama evde kavga ettiler ve Eyüp Aslantürk’ü bantla bağlamaya çalıştılar, beceremediler. Aracın anahtarını istediler Eyüp Aslantürk’ten, amaçları onun arabasıyla gitmekti. Öyle de oldu arabaya Eyüp Aslantürk sağ bindi ama nabzı yavaşlıyordu. Ellerinde eldiven vardı saldırganların, Sıtkı Yıldız panikle bunu çıkarttı ve nabzını kontrol etti. Kardeşiyle birlikte kalp masajı yaptılar ama Eyüp Aslantürk öldü:
“Ben sadece iyi niyetimle davrandım, pişman değilim. Hayata dönmesi için verdiğim çaba nedeniyle gönlüm rahat. Kimse beni zorlamadı ben de kimseyi zorlamadım. Aracının şoför koltuğuna oturttuk. Aracı tutmaya çalıştık tutamadık 10- 15 metre kadar uçurumdan düştü, durdu. Kalp rahatsızlığı olduğunu bilmiyordum.”
Diğer sanıklar tüm suçlamaları reddetti. Eyüp Aslantürk’ün eşiyse son zamanlarda kocasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu anlattı mahkemede. Üstelik bu kadın cinayet şüphelisi Meral T.’nin de yakınıydı ama Eyüp Aslantürk’ün eşi söz konusu kadının bu olaydan haberi olduğunu düşünmüyor.
Cinayet henüz tam anlamıyla çözülmedi, mahkeme de ara karar verdi: Tutuklu sanıklar hapishanede kalmaya devam ediyor.