Avrupa futbolunun sefiri: Don Carlo

Carlo Ancelotti, teknik direktör olarak beş, toplamda yedinci Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna uzandı. Don Carlo, tarihte bu başarıya en fazla ulaşan teknik direktör ve bunu son üç senede ikinci kez başardı.

Spor 2 Haziran 2024

Bu haber 6 ay önce yayınlandı

Real Madrid'de Carlo Ancelotti hükümdarlığı başarıyı getirmeye devam ediyor.

Real Madrid için son birkaç seneki kadro yapısını tanımlamak gerekirse, geçiş dönemi tabirini kullanmak yanlış olmaz. Cristiano Ronaldo, Gareth Bale, Karim Benzema, Sergio Ramos, Casemiro gibi beş yılda dört kez Şampiyonlar Ligi alan kadronun kemiği gitti. Kimisi futbolu bıraktı kimisi de kariyerine farklı takımlarda devam etti.

Ancak Real Madrid için fark eden bir şey olmadı. Onlar bu geçiş sürecinde de Avrupa’nın zirvesine oynamayı başardılar. Vinicius, Rodrygo, Fede Valverde, Aurelien Tchouameni, Eduardo Camavinga, Eder Militao, Jude Bellingham gibi yeni yıldızları yapıya kazandırırlarken Thibaut Courtois, Antonio Rüdiger, Toni Kroos, Luka Modric gibi isimler yeni gelenlere liderlik ettiler. Yeni gelenler arasında 2023 yazında Fenerbahçe’den transfer edilen genç yetenek Arda Güler de katılacaktı.

Bu tarz geçiş süreçleri pek çok kulüp için zorlu olur. Teknik direktör değişimleri bazen kimyanın tutmasıyla atlatılabilir ancak kadronun dönüşümünü büyük başarılara aday şekilde tamamlamak her yiğidin harcı değildirdir. Bunun en yakın örneği de Lionel Messi ve saz arkadaşlarının ayrılışı sonrası Barcelona’nın Şampiyonlar Ligi’nde henüz yarı final seviyesini göremeyişi. İşte bu zorlu futbol ikliminde onca İngiliz, İtalyan ve hatta Alman takımları çıkış yaparken Real Madrid, kadro revizyonunu en büyük kupayı yeniden ve yeniden kazanarak yapmayı başardı. Bu hadiseyi gerçekleştirmelerindeki en büyük paysa şüphesiz ‘Don Carlo’ Carlo Ancelotti’ye ait.

Almanların az-biraz oynadığı, nihayetinde Real Madrid’in kazandığı bir finaldi…

Bir turnuvadaki final maçını en son Kupa Galipleri Kupası finalinde 1983’te Sir Alex Ferguson’un Aberdeen’ine kaybeden, daha sonra 2000’deki UEFA Süper Kupa maçında Galatasaray’a boyun eğen Madrid o tarihten beri çıktığı hiçbir Avrupa kupası finalinde kaybetmedi. Son olarak Wembley’de Borussia Dortmund’u mağlup eden ekip tarihinin 15. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna 18. finalinde uzandı. Bu başarıda takımın başında tıpkı 2022 ve 2014’te olduğu gibi Carlo Ancelotti vardı. Üstelik bu Real, 2022 şampiyonluğunun mimarı ve o senenin Ballon d’Or kazananı Karim Benzema’yı kaybetmiş, ana forveti Joselu olan Real’di. Elbette Carlo’nun bu duruma bir çözümü vardı.

Real Madrid sezon boyunca zaman zaman 4-3-1-2 gibi dizilip orta saha olarak transfer edilen Jude Bellingham’ın gizli forvet olduğu ve skorer kimlik ortaya koyduğu maçlar oynadı. İleri ikilide Vinicius ve Rodrygo kanat oyuncusu olma profillerini Bellingham’a alan açmak için çizgilere genişleyerek yansıttılar. Orta sahanın yeni nüvesi ve deneyimli oyuncular sezon boyunca harmanlandılar. Ancak Carlo’nun alametifarikasını ortaya çıkaran yegane şey savunma bölgesinde yaşanan olumsuzluklar ve bu olumsuzluklara bulunan çareler oldu. Rüdiger’in yeri sabit kalırken Nacho çok iyi bir stopere dönüştü. Tchouameni bile arada bir stoper görevini üstlendi, takımını rahatlattı. Bunca sakatlığın yaşandığı sezonda Andrey Lunin kalede devleşti. Kenardaki dev, tüm negatif gelişmelere rağmen sahada pozitif sonuç almasını bilen bir kadro yarattı.

Devler Ligi’nde sürpriz yok… Real Madrid şampiyon, Arda gülüyor!

Borussia Dortmund’a karşı alınan 2-0’lık galibiyet sonrası Carlo Ancelotti teknik direktör olarak beşinci zaferini yaşadı. Futbolculuk döneminde de iki zaferi bulunan Ancelotti toplamda yedinci kez en büyük kupayı kaldırdı. Calciolog isimli X hesabı bu durumu, “69 Şampiyonlar Ligi finali oynandığı göz önüne alındığında şampiyonlukların yüzde 10’undan fazlasında yer almış oluyor.” diyerek farklı ve güzel bir açıdan değerlendirdi. Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü Jose Mourinho ise “O bir sosyal medya koçu değil, tam bir koç. Ofisine gidin ve bakın kaç madalya almış.” diyerek Ancelotti’ye saygı duruşunda bulundu.

Yeni nesil teknik direktörlerin oyuncuları belli kalıplar içine sokmakla hata ettiklerini belirten Carlo, az ve öz taktiksel aktarımla ne kadar başarılı olunabileceğini aldığı kupalarla kanıtladı. İlk Şampiyonlar Ligi zaferini 2003’te yaşamış bir teknik direktör olarak 21 sene sonra aynı başarıyı tekrar edebilmesi onu istikrarının en somut örneği. Nesiller ve futbol değişirken bu değişikliklere ayak uydurabilmesiyse en büyük özelliği.