Esenyurt’ta ilginç saldırı: Arabada arkadaşını silahla vurdu, karakola gidip teslim oldu
2003 yılında Esenyurt'ta Nazım Hikmet Kültür Merkezi açılmasına karar verilmişti. Merkez açıldı ama Nazım'ın merkeze ismi verilmedi. Önüne dikilen büst de kayıplara karıştı. 21 yıl sonra iade-i itibar töreniyle merkeze Nazım adı verildi.
Yıl 2003… İstanbul’da Esenyurt Belediyesi ilçede bir kültür merkezi açma kararı almış, adının da Nazım Hikmet Kültür Merkezi olmasına karar verilmişti. Lakin sonraki dönemde belediye başkanı seçilen Ak Partili Necmi Kadıoğlu kültür merkezi açılsa bile buraya Nazım’ın isminin verilmesini uygun bulmadı. Bu konu o yıllarda tartışılmıştı. Kültür merkezi uzun yıllar boyunca Esenyurt Kültür Merkezi olarak hizmet verdi.
Lakin Nazım Hikmet’in Esenyurt’taki çilesi bitmemişti. Kültür merkezinin önüne dikilen Nazım Hikmet büstü de 2006’da 6 Mayıs gecesinde bulunduğu kültür merkezinin önünden kaldırılarak biraz ilerisindeki arsaya bırakıldı. Bronz heykel 2008 yılının ağustos ayında o arsadan kayboldu. Kamuoyu tepkisi üzerine belediye başkanı Necmi Kadıoğlu arsayı park haline getirerek Nazım Hikmet Parkı adını verdi. Tüm bunlara karşın ilçe sakinleri Nazım Hikmet heykelinin ilk konduğu yerde olması talebini hep dile getirdi.
Sonraki yıllarda Esenyurt Belediye Başkanı olan Kemal Deniz Bozkurt yeni bir büstünü yaptırıp kültür merkezinin önüne diktirdi Nazım Hikmet’in. Lakin iş burada bitmedi. Çünkü merkezin adı hala Esenyurt Kültür Merkezi’ydi. 31 Mart seçimlerinde Esenyurt Belediye Başkanı olan Prof. Dr. Ahmet Özer 2003’te planlandığı gibi kültür merkezinin adının Nazım Hikmet Kültür Merkezi olması için çalışmalara başladı. Ve 21 yıl sonra usta şair Nazım Hikmet’in ismi ölümünün 61. yıldönümünde iade-i itibar töreniyle yeniden belediyenin kültür merkezine verildi.
Törende Nâzım Hikmet’in büyük bir değer olduğunu anlatan başkan Özer “Bugün dünyada Nâzım Hikmet denince akla Türkiye, Türkiye denince Nâzım Hikmet geliyor. Bu insanlar hayatları boyunca hep mazlumdan yana olmuş, zalime karşı durmuş, kalemleriyle, yazılarıyla, şiirleriyle bu mücadeleyi sürdürmüşlerdir. Bizim de onlara bir saygı borcumuz var. Nâzım, Türkiye demektir. Onlar bu memleketi yüceltiyor, onların da adının yücelmesi lazım. Bu kültür merkezleri onlara yasak koymakla, onları yasaklamakla değil onların adıyla, onların şanıyla yücelecektir. Kaldı ki o isimleri yasaklasanız da gönüllerden, beyinlerden yasaklamanız mümkün olamaz. Burayı yasakladılar, biz geldik ikinci ayımızda Nâzım Hikmet ismini tekrar buraya iade-i itibarla veriyoruz. Hepimize hayırlı uğurlu olsun” dedi.