Yine, yeni, yeniden: Beşiktaş’ta Arthur Masuaku sakatlandı
Beşiktaş, savunmasına daha önce Arsenal, Valencia, Sevilla, Atletico Madrid gibi takımlarda oynayan Gabriel Paulista'yi kattı. Abisinin 21 yaşında polis tarafından öldürülmesiyle hayatı değişen 33 yaşındaki Brezilyalı stoperin öyküsü...
Transfer çalışmalarını sürdüren Beşiktaş, Gabriel Paulista’yı resmen kadrosuna kattı. Kartal, oyuncuyla üç yıllık sözleşme imzalandığını KAP’a bildirdi. Buna göre Paulista ilk iki yıl 2 milyon 120 bin euro garanti ücret alacak. Üçüncü yıl ise Brezilyalının alacağı garanti ücret 2 milyon 110 bin euro olacak. Ayrıca futbolcuya üç taksitle 1 milyon euro imza parası verilecek.
Gabriel Paulista, kulübün televizyonuna açıklamalarda bulunarak “Bir sporcu büyük bir kulübe geldiğinde her zaman şampiyonlukları düşünür. Benim için de farklı olmayacak. İlk düşüncem yeni takım arkadaşlarımla, antrenörle ve oyun tarzına en hızlı şekilde uyum sağlamak. Kulüpte kendi hikayemi oluşturmak ve şampiyonluklar kazanmak istiyorum. Bu, oyuncu ve kulüp için önemlidir. Futbolda çok deneyimim var ama hala öğrenecek çok şeyim var. Her zaman gelişmeye çalışacağım ve bu da burada farklı olmayacak. Her antrenmanda ve her maçta kendimizi güçlendireceğiz ve büyük hedefimiz olan şampiyonluklara odaklanacağız” dedi. Savaşçı bir oyuncu olduğunu belirten stoper, şunları söyledi: “Beşiktaş’ta da bu farklı olmayacak. Sahada her zaman kazanma isteğimi göstereceğim. Beşiktaş’ta olmak, taraftarlarla birlikte olmak benim için çok önemli. Buradaki taraftarın tutkusunu biliyorum ve bu bana sahada çok şey katacak. Her zaman bu arma için savaşan bir oyuncu olacağım. Çocukluğumdan beri her zaman profesyonel bir futbolcu olmayı hayal ettim. Herkes şampiyonluklar kazanmayı ve büyük kulüplerde oynamayı hayal eder. Ama ben bu seviyelere geleceğimi, bu kadar büyük kulüplerde oynayacağımı hiç düşünmemiştim. Dolayısıyla çok mutlu ve kendimi gerçekleştirmiş hissediyorum. Ailemle, arkadaşlarımla menajerlerimle birlikte, hayatımdaki amaçlarıma doğru her zaman ilerlemeye çalışacağım.”
Transferi öncesinde Valencia’da forma giyen eski takım arkadaşı milli futbolcu Cenk Özkacar’la konuştuğunu belirten Paulista, “Bana şehir, ülke ve burada bulunan imkanlar hakkında çok şey anlattı. Hem benim hem de ailem için en iyi şeylerin burada olduğunu söyledi. Şu anda yavaş yavaş keşfetmeye başladım ve bu kulübün tarihini daha çok öğrenmeye çalışacağım” diye konuştu. Paulista, siyah-beyazlı takımın Brezilyalı eski oyuncusu Zago gibi kulüpte iz bırakmak istediğini söyledi.
Kartal’ın savunma hattını güçlendirmek için kadrosuna kattığı Brezilyalı stoper sert stiliyle tanınıyor. İşte Paulista’nın hikayesi…
Gabriel Paulista 26 Kasım 1990’da Sao Paolo’da doğdu. Yağmur yağdığında sular altında kalan gecekondu mahallesindeki ahşap bir evde yaşıyordu. Fakirlik içinde bir yaşamları vardı. Abisi futbol oynuyordu ama istediği fırsatı bir türlü bulamadı. Hayatını kazanmak için istenmeyen başka bir yola girdi. 21 yaşındayken polis tarafından öldürüldü.
Bu ölüm Paulista için dönüm noktası oldu. Annesi bir oğul daha kaybetmek istemiyordu. Boğazından kestiği parayı Gabriel Paulista’nın futbola devam etmesi için harcadı. Gremio ve Santos’taki denemelerde başarısız oldu. 17 yaşına geldiğinde diğer kardeşleri gibi futbolda istediğini bulamamıştı. Annesi ona futbola konsantre olmak yerine kendisine yardım edecek bir iş bulması gerektiğini söyledi. İnançlı biri olan Gabriel Paulista’nın kendi deyimiyle tam bu sırada Tanrı ona yardım etmek istedi. Polis tarafından öldürülün abisinin çok yakın bir arkadaşı Sao Paulo’nun en önemli gençlik turnuvalarından birinde yarışan küçük bir yerel takım satın aldı. Aileye telefon açtı, öldürülen abisinin asla sahip olamadığı şansı Gabriel’e vereceğini söyledi.
Gabriel ailesine onları hayal kırıklığına uğratamayacağı ve asla savaşmayı bırakmayacağı sözünü verdi. Bu sahada gösterdiği karaktere yansıdı. Abisinin ölümü onun motivasyon kaynağıydı. Basamakları dövüşerek aştı. Vitoria’da profesyonel oldu. 2013-14 sezonunda 3.3 milyon euro’ya Villarreal’e gitti. 1.5 sezonda gösterdiği performans ona Arsenal yolunu açtı. Menajeri onu arayıp Arsenal’de oynamak isteyip istemediğini sordu. Yanıtı netti: “Herkes orada, dünyanın en büyük kulüplerinden birinde oynamayı çok ister.”
O dönem Londra ekibinin başında bulunan Arsene Wenger ile ilk konuştuğunda gergindi. Wenger onu sakinleştirdi ve güven verdi. Brezilyalı hâlâ ‘kucaklayan bir hoca’ olarak nitelediği Wenger’e büyük sevgi duyduğunu söylüyor. 2014-15 sezonu kış transfer döneminde Premier Lig’e geçti. Mücadeleci oyun tarzı bu lige uygundu. İngiltere’de hakemlerin sertliğe müsaade etmesi hoşuna gidiyordu. Gabriel 2015’ten 2017’ye kadar Arsenal’de geçirdiği sürede bazen çok iyi oyunlar çıkardı, bazense umulmadık hatalar yaptı. Onun önündeki en büyük engel dil sorunuydu. İngilizce’yi bir türlü öğrenemedi. Londra günlerindeki en büyük pişmanlığını kentin tadını çıkaramaması olarak gösterdi. İklim nedeniyle dışarı pek çıkmadı. Gabriel Paulista “Londra harika bir şehir ve pek çoğunu hiç görmedim” diyordu. Sonuçta ilk 11’de istikrarlı bir şekilde yer bulamadı.
Daha fazla fırsat bulması gerektiğini ve haksızlığa uğradığını düşünüyordu. Futbol oynamak istiyordu. Villareal’de hocası olan Marcelino, Gabriel’in futbola açlığının farkındaydı. Fırsattan yararlandı. Onu Valencia’ya dönmeye ikna etti. Sonunda 2017’de Valencia’ya satıldı. Gabriel Paulista, Marcelino’nun öğretmeni olduğunu söylüyor: “Avrupa’ya ilk geldiğimde futbol bana çok zor geldi. İspanya’da organize bir oyun oynanıyordu. Öğrenmem gerekti. Defans çizgisinin nerede olduğunu, ne zaman dışarı çıkacağımı, ne zaman kalacağımı, bölgeyi savunmayı. Marcelino’dan çok şey öğrendim. Onun sayesinde başka bir oyuncu oldum.”
Gabrial Paulista Valencia’da tam anlamıyla bir aile buldu. Takımın değişilmez oyuncularından biriydi. Yedi sezon boyunca orada forma giydi. 220 maçta süre aldı. Kaptanlığa kadar yükseldi. Gabriel Paulista 2020 yılında İspanyol vatandaşı oldu ve İspanya Milli Takımı’nda oynamak istedi, ancak hiç çağrılmadı. Valencia’yı o kadar sahiplendi ki Real Madrid’in siyahi oyuncusu Vinicius Jr ırkçı hakaretlere maruz kaldığında bile Valencia taraftarlarının yanında olduğunu belirten bir sosyal medya paylaşımı yaptı.
Geçen sezonun ocak ayında Valencia’nın kadro harcamalarını azaltmak istemesi ve Diego Simeone’nin tecrübeli bir stopere ihtiyaç duyması nedeniyle Atletico Madrid’e transfer oldu. Ancak bu kez önüne sakatlık engeli çıktı. Sadece beş maça çıkabildi ve sezon sonunda bonservisini eline aldı. Burada Beşiktaş devreye girdi ve futbolcuyu renklerine bağladı.
Savunmakta en zorlandığı forvetleri Diego Costa, Sergio Agüer, Luis Suarez olarak açıklayan Gabriel Paulista en dibi görüp hedefi için savaşarak büyük zaferler kazanan bir oyuncu. Bacağında fakirlik günlerini hatırlatan bir dövme var. Bu dövmenin içinde bir futbol topu ve oğlunun resmi. İlk defa İspanya ve İngiltere dışında bir ülkede top koşturacak olan futbolcu bulunduğu yere kolay gelmedi. Paulista ölen abisinden sonra ailesi için sahada savaştı. Şimdi bu savaşı Beşiktaş için yapacak.