Erdoğan ne tür bir erkek?

Kimsenin ilgilenmesinin mümkün olmadığı, aldırmadığı konuları bulup bunların üstünde yazmak uzun süre Türk ve belki de dünya basınında benim tekelimdeydi.

yazılarında ben yerine biz diyen, ciddiyet illetine tutulmuş gazeteciler ilgilendiğim marjinal konular nedeniyle bana kızıyordu. benim için bir sakıncası yoktu çünkü kendilerini hiçbir zaman umursamamıştım.

Yani anlayacağınız içinde benim de maalesef olduğum medya dünyamızda müesses nizam sorunsuz işleyip gidiyordu.

***

Ertuğrul Özkök Hürriyet’in yayın yönetmenliğinden ayrılıp serbest yazmaya başlayıncaya kadar bu düzen aynen sürdü. O yazılarında kimsenin ilgilenmediği, umursaması mümkün olmayan konuları bulup yazmaktaki ustalığını baştan ispat etmişti. bu konuda silahımı elimden o almıştı.

***

yıllar içinde onun absürt, abuk konuları ele alıp yazma ustalığı devamlı yükseldi ve sonunda önceki gün zirveye ulaştı.

Absürdün ve abuğun usta yazarı olarak önceki gün ‘Avrupa’nın tek Sigma Erkeği Erdoğan mı’ konulu bir yazı yazdı ve alanında kendini bile aşabileceğini ispat etti.

***

Bu yazı aklına kendi ifadesiyle internette Sigma erkeklerin fotoğraflarına bakarken gelmiş. Benim niyetim bir insanda bu fotoğraflara bakma ihtiyacı neden doğabilir sorusuna bu ortamda bile makul kalmaya çalışan her insanın aklına gelecek ilk cevabı veren olmak. Ha, şunu da anlıyorum Ertuğrul Özkök’ün yaşına gelen erkekler o güne kadar kendilerine normal gelen cinselliklerinden zorunlu olarak çıkıp yeni deneylere açık yeni kimlikler edinebilir. bu dediğim bana çok da erken yaşta olduğundan Özkök’ü de anlayabiliyorum. 

açıkçası onun birdenbire Sigma erkekler fotoğraflarına bakma arzusuyla dolmasının bence başka makul açıklaması yok.

***

sizi bilmem ama ben bu ülkede kendimi hayli becerilmiş hissediyorum. Sizi bilmem desem de sayımızın hayli yüksek olduğunu biliyorum. Özkök’ün de, insanlık ötesi bir iyimserliği de olsa kendini öyle hissettiğinden eminim. Dolayısıyla bizde bu duygunun doğmasından en büyük sorumlu olarak gördüğümüz kişiyi Sigma erkeği ilan etmek arzusunu da anlayabiliyorum.

***

ancak Özkök, aşırı duygusallıkla ve bastırılması zor bir heyecanla yazmış olduğundan olsa gerek, yazısında kendisini çelişkiye düşürmüş. 25 maddede ideal Sigma erkeğinin özelliklerini yazarken o 25 madde içinde bazı maddelerin Erdoğan’ın neden Sigma erkek olamayacağını göstermekte olduğunu da maalesef görememiş,

***

Sigma erkeğin 25 maddede sıralanan özellikleri arasında:

8’inci maddede özgürlük aşığı olmak

18’inci maddede sosyal hiyerarşiyi iplememek 

24’üncü maddede ortalıkta görünmeyi sevmemek

16’ıncı maddede serbest düşünceye sahip olmak 

yer alıyordu…

***

hakkında ne tür duygulara sahip olursak olalım herhalde aramızda hiç kimse Erdoğan’ın özgürlük aşığı olmakla, serbest düşünceye sahip olmakla suçlayamaz.

ve ayrıca memleketin neredeyse bütün medyasını kendine bağlamış bir insanı ortalıkta görünmeyi sevmemek ile de suçlayacak değiliz herhalde. 

Bence Erdoğan bir tek anayasa mahkemesine yaklaşımıyla sosyal hiyerarşiyi iplemeyebileceğini gösterdi, ama bu da fazla bir şey ifade etmiyor. Bu eski anayasa mahkemesi başkanının bile Sigma erkek olduğunu düşünebilen, onun hakkında bilimsel bir çalışma bile yapmış olan Sedat Ergin’i ilgilendirebilecek bir konu sadece.

***

Ben şahsen Ertuğrul Özkök’ün bu yazısındaki  teknik hataları görmezden gelme taraftarıyım, çünkü yazısını yazma koşullarındaki duygu yoğunluğunu ve coşkuyu anlayabiliyorum.

İşte sadece bu yüzden son derece klasik bir şey söyleyerek bitireyim yazımı: Her erkeğin başına gelebilir.