Şanlıurfa’da yine kuduz kabusu… Bu kez hasta hastaneden kaçtı
AK Parti’nin sokak köpeklerinin öldürülmesini ön gören yasa tasarısına tepkiler sürüyor. TBMM önünde hayvan severlerin eylemi sürerken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve veterinerlerdense uyarı ve öneriler geldi.
AK Parti sokak köpeklerinin hayati tehlike oluşturduğunu ileri sürerek Hayvan Hakları Koruma Kanunu’nda değişikliğe gidilmesi için başlattığı çalışma TBMM’ye geldi. Meclis’e sunulan yasa teklifi sokak hayvanları konusunda sorumluluğu belediyelere veriyor ve temelde sokakta sahipsiz hayvan kalmamasını hedefliyor.
Yasaya göre belediyeler sokaklardaki sahipsiz hayvanları hayvan barınaklarında toplamakla yükümlü. Belediyeler burada topladıkları bu hayvanları sahiplendirmeye çalışacak ama sahip bulamazsa hayvanların ne olacağı yasada belirsiz bırakılıyor.
Yasayla belediyelere verilen ‘hak’lardan biri hastalık taşıyan, saldırgan olan sokak hayvanlarının uyutularak öldürülmesi. Yasa buna ‘ötanazi’ dese bile aslında bu ötanazi değil, doğrudan öldürmek.
Mevcut yasa sokak hayvanları için ‘Yakala-Kısırlaştır-Sal’ yöntemini benimsemişti. Yıllardır uygulanan bu yasayla belediyeler sokak hayvanlarını önce yakalıyor, bunların temel aşılarını yapıp onları kısırlaştırıyor, kulaklarına küpe takıp sonra da yakaladığı yere geri bırakıyordu. Ama yeni yasa bu uygulamayı tamamen ortadan kaldırıyor. Yeni yasa, Meclis’te kabul edilecek olursa sadece ‘Yakala-Kısırlaştır’ yöntemini içeriyor, yani belediye bu hayvanları geriye sokağa salamayacak, barınakta tutmaya devam edecek ve mümkün olursa bu hayvanları sahiplendirmeye çalışacak.
Hiçbir zaman tam sayısı bilinmiyor ama bazı tahminlere göre Türkiye’de 10 milyona yakın sokak hayvanı bulunuyor. Belediyelerin imkanları ne bu hayvanların yakalanmasına ne de kısırlaştırılmasına yetiyor zaten. Ama yeni yasa gerçekten uygulanacak olursa (ki bazı belediyeler uygulayabilir) o zaman bunca sokak hayvanını sahiplenecek insan bulmak mümkün olmayacak. Belediyelerin de milyonlarca hayvan için barınak kurup bunları sağlıklı koşullarda işletmesi söz konusu olamayacağı için bu hayvanlar barınaklarda öldürülmeye başlanabilir.
İktidar partisinin teklifinde ilgili maddenin gerekçesi tam olarak şöyle:
“(…) Düzenleme ile ‘yakala – kısırlaştır – sal’ metodu ‘yakala – kısırlaştır – tut/ sahiplendir’ olarak değiştiriliyor. Buna göre toplanan hayvanlar kurulacak bakımevlerine alınacak ve hayvanlardan rehabilite edilenler sahiplendirilinceye kadar barınaklarda kalmaya devam edecek.
Bakımevine alınan hayvanlardan saldırgan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı olan ya da sahiplenilmesi yasak hayvanlara yerel yönetim ‘ötanazi’ uygulanacak.
Yine kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına veya hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde de ilgili sahipsiz hayvanlara yerel yönetimler tarafından ötanazi yapılabilecek.”
Düzenleme kamuoyunda tepki çekiyor, hayvan severler sokaklarda gösteriler yapmaya başladı bile. Sosyal devletin ‘öldürmekle’ değil ‘yaşatmakla’ yükümlü olduğunu hatırlatan insanlar her yerde tepkilerini dile getiriyor, sokaklarda teklifi protesto ediyorlar.
Hayvanseverler, TBMM önündeki Milli İrade Parkı’nda bir araya geldi.
Grupta hayvanseverlerin yanı sıra çeşitli illerden gelen baro üyeleri de yer aldı. TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda görüşülecek kanun teklifinin geri çekilmesini isteyen hayvanseverler, oturma eylemi yaptı.
Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, kanun teklifindeki uygulamaların, hayvanların yaşam haklarını ellerinden aldığını belirterek, “Teklif yarın ön Meclis’e sevk edilecek, Tarım Komisyonu’na gelecek. Bu yasayla ilgili, hayvan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri, barolar, barolarımızın hayvan hakları merkezleri, Türkiye Barolar Birliği’nin hayvan hakları komisyonu üyeleri, aylardır gelip milletvekilleriyle bu konuda görüşmeler yapıp, eleştirilerini, önerilerini, gerekenleri söyledikleri halde iktidar partisi tarafından Meclis’e sevk edilmesi nedeniyle tepkilerini göstermek istediler. Bu konuyu içerideki tüm partilerin, milletvekillerinin seslerimizi duyurmak için gündemde tutmak istiyoruz. Katliamlara sebebiyet verecek bir yasa var ve o yasayı geri çekin. ‘O yasaya bu haliyle hayır oyu verin’ demek için buradayız” diye konuştu.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği de sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik hazırlanan kanun teklifinde yorum farkına bağlı olarak suistimal edilebilecek hükümler yer aldığını, “kuduz şüphesi”, “saldırgan hayvan” gibi geniş anlam taşıyan ifadelerin kanun yapma tekniğine aykırı olduğunu ve belediyeler hayvan bakımevi kuruncaya kadar geçecek süreçte toplanacak hayvanlara ne olacağına ilişkin eksik noktalar bulunduğunu belirterek, bu haliyle teklifin yanında olmayacaklarını belirtti.
Açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi:
“İlk değerlendirmelerimize göre, yapılacak uygulamalarda hiçbir sınır getirilmediği ve yorum farkına bağlı olarak suistimal edilebileceği, belediyelere 2028 yılına kadar hayvan bakımevi kurma zorunluluğu getirirken bu süreçte toplanan hayvanların ne olacağına ilişkin açık noktalar bulunduğu, ‘kuduz şüphesi’, ‘saldırgan hayvan’ gibi geniş anlam taşıyan ifadelerin bilime ve kanun yapma tekniğine de aykırı olduğu, bu haliyle kanunlaşırsa sorunun çözümüne hiçbir katkı sağlamayacağı gibi ekosistemin zarar göreceği, yeni toplum sağlığı sorunlarına neden olacağı, toplum vicdanında onarılamayacak zararlar oluşturacağı, hayvanların sokaklarda olmaması gerektiğini savunan vatandaşlarımızın bile bu yöntemle ilgili memnun olmayacağı sonuçlar doğuracağı düşüncesindeyiz. Diğer taraftan meslek adımızın (Veteriner Hekim) bile birçok defa hatalı (Veteriner) yazılmasının taslağın oldukça özensiz hazırlandığını bize düşündürmektedir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak bu haliyle bu taslağın yanında olmayacağımızı, yaşatmanın temel alındığı çözümlerin hala mümkün olduğunu, bu konuda inisiyatif almaya hazır olduğumuzu ve Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini görüşmek üzere Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nun toplantısında yer alacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan tasarıyla ilgili ayrıntılı bir açıklama geldi.
X hesabı üzerinden açıklama yapan İmamoğlu, “TBMM gündemine gelen, sokak hayvanlarıyla ilgili yasa tasarısı neden uygulanamaz?” başlığıyla tasarının neden uygulanamayacağını madde madde anlattı.
İmamoğlu’nun itirazları şöyle:
-Mevcut yasa bile tam uygulanmamış, ilgili yönetimler tarafından yeterli sayıda barınak açılmamış, kısırlaştırma yapılmamış, personel ve kaynak ayrılmamıştır. İlgili bakanlıklar da bu konuda gerekli desteği vermemiştir.
-Özellikle bazı bölgelerde sahipsiz sokak hayvanları tarafından saldırıya uğrayan vatandaşlarımız olduğu bir gerçektir ancak bu vakaların hangi bölgelerde yoğunlaştığının analizi yapılmadan her yere aynı uygulama dayatılmak istenmektedir. Hayvan ve insan refahının sağlandığı, bu yaşam dengesinin çok başarılı bir şekilde sağlandığı birçok bölgemiz, ilimiz, ilçemiz mevcuttur.
-Sahiplendirme çalışması bugüne kadar yeterince yapılmamıştır. Bu konuda başarılı birçok örnek olmasına rağmen yaygın ve etkili bir teşvik çalışması yapılmamıştır.
-Yasa tasarısında hedeflenen sürede sokak hayvanlarının barınaklara toplanması hem olanaksızdır hem de bu tarz toplamanın popülasyonu daha da artıracağı bir gerçektir.
-Bazı bölgelerde kedi ve köpek popülasyonunun azaltılması ya da bitirilmesi biyolojik dengeyi bozup başka kemirgen ve vahşi hayvanların çoğalmasına yol açacaktır. Dünyada bunun birçok örneği mevcuttur.
-İllegal ya da denetimsiz evcil hayvan satışı ve üretimi kontrol altına alınmamıştır.
-Bu konuda gerekli çalışmaları yapmayan yerel yönetimlere yönelik denetim ve uygulama yapılmamış, gerekli durumlarda bakanlık devreye girmemiştir.
-Yeni yasa tasarısının uygulanması için gerekli bütçe mevcut yasanın uygulanması için gerekli bütçeden çok daha büyüktür.
-En önemlisi de uzun bir tarihsel sürede evcilleştirdiğimiz, yaşamımızın bir parçası olmuş bu canlıların yasa gereği milyonlarcasının uyutulmasının vicdanlarda oluşturacağı derin tahribattır.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu itirazlarının ardından şu sözleri kullandı:
“Çözüm; bu konuda ortak akılla hareket etmek, pratikte başka sorunlara yol açan adımlar yerine uygulanabilir bir yasa hazırlamak. Mevcut yasada tanımlanmış ama bir türlü pratikte uygulanmamış adımları tek tek hayata geçirmektir. Sosyal olarak topluma uyum sağlamış, rehabilitasyonu yapılmış canlıların gönüllüler işbirliği ve desteğiyle alındığı yere bırakılması, takibinin yapılması, kayıt altına alınması, çip takılması, “bakımını yap, aşıla, kısırlaştır ve sahiplendir” yaklaşımı temel olmalıdır. Sorun yaşanan bölgelere özel olarak eğilmek, Bakanlığın da dahil olduğu altyapı, personel ve kaynak ile kültürümüze, geleneklerimize, canlılığımıza, insanlığımıza yakışan pratik uygulamaları hayata geçirmektir.”