Kütahya’da vahşet: 13 köpek diri diri sulama havuzuna atılıp boğulmuş
AK Parti'nin sokak hayvanlarını yakalayıp barınaklara kapatmayı ve hatta öldürmeyi öngören yasa teklifi komisyonda görüşülmeye başlandı. Sabah saatlerine kadar süren toplantıda gerginlik hiç bitmedi.
AK Parti’nin sokak köpeklerinin hayati tehlike oluşturduğunu ileri sürerek Hayvan Hakları Koruma Kanunu’nda değişikliğe gidilmesi için başlattığı çalışma TBMM’ye geldi. Meclis’e sunulan yasa teklifi sokak hayvanları konusunda sorumluluğu belediyelere veriyor ve sokakta sahipsiz hayvan kalmamasını hedefliyor.
Buna göre belediyeler sokaklardaki sahipsiz hayvanları hayvan barınaklarında toplamakla yükümlü. Belediyeler topladıkları bu hayvanları sahiplendirmeye çalışacak. Ama bunu yapamazlarsa hayvanların ne olacağı yasada belirsiz bırakılıyor. Kanunla belediyelere verilen ‘haklardan’ biri hastalık taşıyan, saldırgan olan sokak hayvanları uyutarak öldürmek. Yasada buna ‘ötanazi’ deniyor.
Komisyon görüşmeleri bugün başladı. Toplantıya çok sayıda kurum temsilcisi, milletvekili ve gazeteci katılması üzerine salonda yer sıkıntısı yaşandı. Bir sürü kişi ayakta kaldı. İlerleyen saatlerde laf dalaşlarının artması üzerine “Bu kadarı da şov artık” denecek diyaloglar yaşandı. Kimi konuyu bir şekilde ‘teröre’ getirdi, kimi gazetecilere ‘kendini siper etmeyi’ vaat etti.
Toplantının ilk dakikalarına gidecek olursak, aslında gazeteciler salondan çıkarılmak isteniyordu. Ancak CHP Grup Başkanvekili Murat Emir buna tepki gösterdi. Basın mensuplarına dönerek “Sizi buradan dışarıya çıkartmaya kalktıklarında biz kendimizi siper edeceğiz. Bu komisyonda ne konuşuluyorsa ne söyleniyorsa kim hayvan haklarını savunmuyorsa, kim ‘sokak hayvanları öldürülsün, katledilsin’ diye mücadele ediyorsa hepsini Türk milleti görsün” dedi.
Muhalefet partilerinin salonunun değiştirilmesi ve daha geniş bir salona geçilmesi talebi komisyon başkanınca uzunca bir süre dikkate alınmadı. İtirazların yükselmesi üzerine ‘Güvenli Sokaklar Platformu’ üyesi olduğu ifade edilen bir kişi komisyon başkanının yanına gelerek “Adabına uygun davranmayanları salondan çıkarın, burası Meclis” dedi.
Bunun üzerine muhalefet kanadının tepkisi arttı. Platformdan olduğu söylenen kişi dışarı çıktı.
Toplantının başkanlığını yürüten AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci’nin görüşmeyi başlatması üzerine talepleri dikkate alınmayan milletvekilleri sıralara vurarak itirazlarını sürdürdü.
Komisyon Başkanı geçilmesi önerilen Plan Bütçe Komisyonu’nun salonu ile mevcut salonun kapasitesinin aynı olduğunu savunarak tekrar toplantıyı başlatmak istedi. Ancak muhalefet milletvekilleri kabul etmedi.
Bunun üzerine CHP ve DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Koçyiğit ve Murat Emir söz alarak tüm kamuoyunun yakından ilgilendiği teklifin daha büyük bir salona alınması taleplerini yineledi.
Konuşmalar devam ederken AK Partili milletvekillerinin bulunduğu yerden tam yanlarında oturan DEM Partili milletvekillerine “Terörize ediyorsunuz, çocukların dağlarda ölmesine ses çıkarmayıp burada köpekleri savunuyorsunuz” dendiği duyuldu.
Komisyon Başkanı münakaşanın devam etmesi üzerine toplantıya yarım saat ara verdi.
Komisyon Başkanı Vahit Kirişçi görüşmelerin daha sağlıklı yürütülebilmesi için toplantının Bütçe Komisyonu Toplantı Salonu’nda devam edeceğini söyledi. Toplantıyı yalnızca milletvekilleriyle gazetecilerin takip edeceğini, ilgili maddelerde sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin salona alınacağını söyledi.
Plan Bütçe Komisyonu Toplantı Salonu’na geçilmesinin ardından toplantı yeniden başladı. Muhalefet sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılmasını talep etti. Bu talep için bir de önerge imzaya açıldı.
İçeride bu talepler sürerken kapıda STK temsilcilerinin bekleyişi sürdü. Teklif sahibi AK Parti Milletvekili Harun Mertoğlu itirazlar devam ederken teklifle ilgili sunumunu yapmaya başladı. Sunumun önerge gündeme alınmadan başlaması tepkileri artırdı, milletvekilleri sıralara vurmaya başladı. Mertoğlu tüm tepkilere rağmen konuşmaya devam etti.
Sahipsiz bir köpekten kaçarken trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Mahra Pınar’ın annesi Derya Pınar toplantı devam ederken kızının ayakkabısını göstererek muhalefet milletvekillerine seslendi.
Muhalefet kanadıysa çocukların ölümünün sebebinin şimdiye kadar gerekli çalışmaları yapmayan iktidar olduğunu ifade etti.
Teklife karşı çıkan sivil toplum kurulu temsilcileri salona alınmazken salonda mağdur aileleri ve Güvenli Sokaklar Platformu’ndan temsilciler olması da tepki çekti.
Komisyon Başkanı salondaki tüm sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin dışarı çıkmasını istedi.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddeler üzerindeki görüşmelere geçildi.
İyi Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, komisyon toplantısı bilim insanlarının alınmadığını ancak hayvan ticareti yapanların toplantıda yer aldığını bildirdi.
AK Parti Rize Milletvekili Harun Mertoğlu, kanunların ihtiyaçtan doğduğunu, bu teklifle ‘önce insan’ dediklerini belirtti. Mevcut düzenlemelerin günümüzdeki ihtiyaçlara cevap vermediğinin anlaşıldığını öne süren Mertoğlu, şöyle konuştu: “Yaşanan olaylar, kanun değişikliğine gidilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Kanunlar, insanların güvenlik içinde yaşamasını sağlar. ‘Hayvanları yakala, kısırlaştır, aşısını yap, tekrar sokaklara bırak’ anlayışı ihtiyaçlarımıza cevap vermemiş, onlarca insanımızın, çocuklarımızın ölmesine sebep olmuştur. Geldiğimiz bu noktada gerek AİHM kararları gerek Danıştay kararları sokaklarda yaşanan ve hayvanlardan kaynaklı meydana gelen trafik kazalarının sorumluluğunu idarelere vermiştir. Dolayısıyla sokaklar hayvanlar için bir yaşam alanı olamaz. Sokaklar değil hayvanlar için insanlar için bile güvenli bir yaşam alanı değildir. Sokaklarda açlık, susuzluk, bulaşıcı hastalıklar var. Sokaklar tekin değil.”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da kanun teklifi üzerine şunları söyledi: “Anayasa uyarınca, Meclis İç Tüzüğü uyarınca 1 Temmuz’dan itibaren parlamentonun kapanması gerekirken; Adalet ve Kalkınma Partisi sokak hayvanlarıyla ilgili bu yasayı toplumun gündemine soktu ve tüm Türkiye’nin gündemi bu oldu.
Şunu biliyoruz; Adalet ve Kalkınma Partisi, toplumun bir bölümünü veya genelini ilgilendiren bir sıkışıklık yaşadığı zaman siyasi mühendislikle, gündem mühendisliğiyle toplumun odağını başka bir yere çeker. Adalet Komisyonunda 9. Yargı Paketi sabah 06.00’da kabul edildi; itirazlar kabul edilmedi. O pakette 4 tane önemli Anayasaya aykırılık durumu var. Herkes o gündeme odaklanmışken bir de baktık ki aynı gün saat 16.00’da Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı ve Milletvekilleri bunu Türkiye’nin gündemine getirdiler ve dokuzuncu yargı paketindeki Anayasa’ya aykırılıklar, kadın-erkek eşitliğiyle ilgili mesele gündemin dışında kaldı, sokak hayvanlarıyla ilgili gündem tartışılmaya başlandı.
Bugün neden komisyona geldi? Çünkü vergi paketi var, vergi paketiyle ilgili olarak açlık sınırının dibinde yaşayan, yoksulluğun dibinde yaşayan emeklilerle ilgili düzenleme var. O düzenleme yarın Parlamentoda konuşulacak. Sokak hayvanlarıyla ilgili düzenlemeler zorunlu bir toplumsal ihtiyaca cevap vermediği halde bu şekilde gündemleştirildi ve diğer gündemler örtülmeye çalışıldı.
Mevcut yasa, sokak hayvanları için ‘Yakala-Kısırlaştır-Sal’ yöntemini benimsemişti. Yıllardır uygulanan bu yasayla belediyeler sokak hayvanlarını önce yakalıyor, bunların temel aşılarını yapıp onları kısırlaştırıyor, kulaklarına küpe takıp sonra da yakaladığı yere geri bırakıyordu. Ama yeni yasa bu uygulamayı tamamen ortadan kaldırıyor.
Yeni yasa, eğer Meclis’te kabul edilecek olursa sadece ‘Yakala-Kısırlaştır’ yöntemini içeriyor, yani belediye bu hayvanları geriye sokağa salamayacak, onun yerine barınakta tutmaya devam edecek ve mümkün olursa bu hayvanları sahiplendirmeye çalışacak.
Tam sayısı bilinmiyor ama bazı tahminlere göre Türkiye’de 10 milyona yakın sokak hayvanı var. Belediyelerin imkanları ne bu hayvanların yakalanmasına ne de kısırlaştırılmasına yeter. Ama yeni yasa gerçekten uygulanacak olursa (ki bazı belediyeler uygulayabilir) bunca sokak hayvanına yuvasını açacak birilerini bulmak mümkün olmayacak.
Belediyelerin de milyonlarca hayvan için barınak kurup onları sağlıklı koşullarda işletmesi söz konusu olamayacağı için hayvanlar barınaklarda bile öldürülmeye başlanabilir.