İstanbul’da büyük trajedi, İtalyan voleybolcu otelin altıncı katından düşüp öldü
İstanbul'daki bir mahallede bulunan maden sahası genişletiliyor ve halk kendilerine yaşatılanlardan şikayetçi. Evlerinin saha ortasında kaldığını söyleyen vatandaşlar şirketin para teklif ettiğini, bunu da tehditle kabul ettirmeye çalıştığını anlattı
İstanbul Sultangazi Cebeci Mahallesi’ndeki maden sahası büyütme projesi mahallelinin tepkisini çekiyor. Çünkü evlerin etrafını maden sahası tamamen sardı ve burada yaşayanlar evlerinin yıkılmasından korkuyor. Maden sahasının sahibi olan şirketin para teklif ettiğini bunu da tehditle kabul ettirmeye çalıştığını söyleyen vatandaşlar, evlerinin dibinde kazı çalışması yapıldığını anlatıyor.
Mahalle sakinlerinden Mürvet Erözkan “Tayyip’i biz baba bildik, abi bildik. Böyle olmaz. Tayyip Erdoğan’ı ben bu köye istiyorum kızım. Gelecek tek ayakla da olsa. Benim gibi ahı gitmiş vahı kalmış. Oyumu hep ona verdim. (Karşısında oturan hanımefendiyi gösteriyor) Bu kadınla senelerce konuşmadım. Babamız dedim, atın oyunuzu ona dedim Tayyip Erdoğan için. Ama bu sene boşa attım oyunumu. Taş ocağının sahibi bana söz verdi, gelip yıktığı çatımı yapacaktı. Tüm kış, kızım, su sildim. Bana da yazık günah değil mi? Herkese bu firma para verdi. Ben istemedim. Biz gavur muyuz bizim camimizi yıkacaklar. Mezarlığımızı kaldıracaklar” sözleriyle anlatıyor yaşadıklarını.
Maden sahasının bahçesini aldığını ve kendisine çok zarar verdiğini ifade eden yaşlı kadın 9 bin 400 lira maaş aldığını, anlattıklarından sonra maaşının kesilmesinden korkmadığını belirtti. “Rahmetli eşim ölmesine bir hafta var rüya görüyor. Bana diyor ki: Bu gece kimi gördüm diyor. Kimi gördün dedim. ‘Tayyip babayı gördüm oturdu buraya’ (masayı gösteriyor). Çok seviyordu. Eşim, ‘Tayyip’ten başkasına oyunu verirsen sana hakkımı helal etmem. Kızlarımı arıyor kızım, Tayyip’ten başkasına atmayın oyunuzu hakkımı helal etmem’ dedi. Bu muydu onun bize yapacağı? Eşim mezarı kaldırırlarsa ben de onu kaldıracağım” diyen yaşlı kadın evini satamayacağını da sözlerine ekliyor.
Doğma büyüme Cebecili olan Erdem Erözkan, ağaçların kesildiğini ve taş ocağından çıkan tozun sürekli onların bölgeye ulaştığını anlatıyor. Dinamitlerin atıldığını ve Kuzey ormanlarının yok olduğunu söyleyen Erözkan “Bunları dile getiriyoruz ama hiç bir devlet büyüğümüz bizimle ilgilenmiyor. Senelerdir sıkıntımız, sorunlarımız bunlar. Çok yere şikayette bulunduk. Çok yere ulaşmaya çalıştık ama kimse bizim sesimizi duymuyor. Belediyemiz, kaymakamlığa, kaymakamlığımız, ilçe emniyet müdürlüğümüze. Hepsi birbirine atarak konuyu suistimal ediyor. Hiç kimse bizimle ilgilenmiyor. Ne belediye başkanımız, ne yapı başkanımız. Hiç kimse ilgilenmiyor. Burada tehditvari işler oluyor. Murat Gülibrahimoğlu diye bir sahıs bu hale getirdi. Taşocağı ve dökümün sahibi. Çevre düzenlemeyi almış kendisi. Seralarımız hep talan oldu. Mobbing uygulanarak insanların evleri ellerinden alınıyor. Evlerin altı kazılıyor, ne yol ne geçiş hakkı bırakıp sonra senin duvarına girdim, senin bahçene girdim. Bahçende benim hakkım var diyerek insanların yerleri ellerinden alınıyor” diyor.