Rap yıldızı Wiz Khalifa İstanbul’a geliyor
Iron Maiden ile yükseldiği efsane mertebesiyle yetinmeyen solo projeleriyle de büyük beğeni toplayan Bruce Dickinson dün gece İstanbul'daydı. İngiliz müzisyen yılın en unutulmaz performanslarından birine imza attı.
İstanbul dün akşam aylardır heyecanla beklenen bir âna tanıklık etti. Aylar önce açıklandığında büyük ilgi uyandıran konseri için Bruce Dickinson dün gece Küçükçiftlik Park’taydı. Sıcak hava ve nem alanı dolduranları zorlasa da yılın en coşkulu konserlerinden birine mâni olamadı.
Taksim’den Dolmabahçe’ye inen Gümüşsuyu Caddesi, pek çok İstanbullu için şehrin en güzel yollarından biri. Hele ki bu yolu yıllardır Türkiye’ye gelmesini beklediğiniz bir yaşayan efsane için katediyorsanız. Dün akşamüzeri tam da bu yaşandı. Simsiyah giyinenler ya da artık farklı renkleri de tercih edenler görkemli binalarla dolu Gümüşsuyu’ndan Küçükçiftlik Park’a doğru yürüyordu.
Yüzlerdeki ifadelerden kimlerin konsere gittiğini tespit etmek pek de zor olmasa gerek. Sıcak ve bir o kadar da nemli havanın tek tesellisi Boğaz’dan esen rüzgar değildi. hava kararınca başlayacak konser içindi her şey. Bu büyük buluşmaya şehrin karşı yakasından Kabataş’a yanaşan vapurlardan inenlerin de eklenmesiyle cuma akşamı trafiğine takılanlar hariç herkes mutluydu. Bilet kontrolünden geçenler Küçükçiftlik Park’ın iyi bir noktasında yer kapmaya çalışıyordu.
Bruce Dickinson’dan önce sahneye Malt çıktı. Ortamı ısındırma görevi onlardaydı. Şimdi 30’larını geçmiş hatta 40’larına ulaşmış kitlenin büyük sevgiyle dinlediği grup 2006’da yayınladıkları ilk albümleri ‘Deprem’e odaklanan performanslarıyla büyük beğeni topladı. Malt ‘İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek’ belgeselinde belki yoktu ama tam da o dönemi hatırlattığı için hazır gündemdeyken etraftaki dinleyiciler tarafından anıldı. Malt’ın performansı hafanın kararmasına yakın sona erdi. Artık her şey ve herkes büyük buluşma için hazırdı.
Işıklar birden açıldı ve o muhteşem tenor ses “Burada binlerce lanet olası insanı görmek inanılmaz bir şey! değil mi?” diyerek sahneye geldi. Sonrasında uğultu muhtemelen Teşvikiye’de dahi yankılanmıştır. Solo projesi ‘The Mandrake Project’ten şarkılar seslendirmeye başlayan efsane müzisyene Küçükçiftlik Parkı dolduran binlerce dinleyici de eşlik etti.
Bruce Dickinson’ın yedinci solo albümü olma özelliği taşıyan albüm belli ki müzikseverler tarafından ezberlenmiş. Demek ki sadece Iron Maiden hayranlığı değil aynı zamanda Bruce Dickinson hayranlığı da kazanmıştı. Gördüğü ilgiden belli ki o da memnundu. Tükenmez enerjisi ve hayranlık uyandıran sesiyle Bruce Dickinson ‘The Mandrake Project’in tamamını seslendirdikten sonra sürprizlerine geçti.
Normalde konserlerinde artık çalmadığını belirttiği 2005 tarihli ‘Navigate the Seas of the Sun’ı seslendiren Bruce Dickinson, ardından da 1998 tarihli ‘Book of Thel’ ile unutulmaz performansının sonuna geldi. 65 yaşındaki müzisyen sahnedeki tükenmez enerjisiyle Mick Jagger’ı anımsattı. Gerçi, şu anda turnede olan Jagger’ın tam 80 yaşında olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Konser sonrası sahnede dev bir Türk bayrağı açan Bruce Dickinson, “buraya yeni bir turne ve yeni bir albüm için mutlaka geri geleceğim” diyerek sahneden ayrıldı. Efsane müzisyenden sözü kapan dinleyicilerin konserin bitmesinin hüznü ve izledikleri muhteşem gösterinin mutluluğuyla; yani karmaşık duygularla Küçükçiftlik Park’tan ayrıldı.