‘Pazarlığa kapalıyız’ diyen Erdoğan, Sinan Oğan’la 1 saat görüştü
Türkiye, iktidarıyla muhalefetiyle tam kadro Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'inci yılı için adadaydı. Erdoğan, Miçotakis'e "20 Temmuz'da sataşmayacaksın herhalde" dediğini söylerken Yunanistan Başbakanı "işgalci birlikler" diyerek açıklama yaptı.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’inci yılı nedeniyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen anma törenlere ve etkinliklere, Türkiye, iktidarıyla muhalefetiyle tam kadro katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmada müzakerelere açık kapı bırakılması dikkat çekse de adada federal bir çözümün mümkün olmadığı vurgusu da yer aldı. Erdoğan , 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’taki darbeden Türkiye’yi sorumlu tutan Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’a da yanıt vermeyi ihmal etmedi.
Törene TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Erdoğan, Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’nde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekatı’nın 50. yıldönümünde KKTC’de olmanın bahtiyarlığını yaşadığını belirtti. Cumhurbaşkanı şöyle konuştu: “50’inci yılımızda sizlerle olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Yurdu yaşatmak için can veren kahraman şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyorum. Kıbrıs Türkü’nün varlığı için cesaretle savaşan gazilerimizin ellerinden öpüyorum. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı, davaya destek veren Alparslan Türkeş’i şükranla anıyorum. Merhum Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ı da rahmetle anıyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımızı tebrik ediyorum.”
Cumhurbaşkanı, iktidarıyla muhalefetiyle herkesin KKTC’de bulunmasının önemine şu sözlerle değindi: “Yarım asır önce olduğu gibi yine tek yüreğiz burada. İktidar ve muhalefet ayrımı olmadan hepimizin burada olması, Kıbrıs davasına verdiğimiz önemdir. Kuzey Kıbrıs bizim gözbebeğimizdir. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim eylesin. Tarihi gerçekleri haykırmak için de burada bulunuyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün sadece kahramanca bir mücadeleyi anmak için değil, aynı zamanda tarihi gerçekleri bir kez daha haykırmak için de burada bulunduklarını dile getirdi. Kıbrıs, Barış Harekatının ne için yapıldığını, Türkiye’nin böyle bir kararı niçin aldığını daima akılda tutmak zorunda olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “1963-1974 yılları, Kıbrıs Türkleri için adanın yüzde 3’lük bir kısmına hapsedildikleri, kan, gözyaşı, zulümle dolu bir dönem demektir. Kıbrıs Türk halkı hem kurucusu ve ortağı olduğu devletten dışlanıyor hem de eli kanlı EOKA’nın insanlık dışı baskı ve saldırılarına maruz kalıyor. Adaya konuşlandırılan Birleşmiş Milletler Barış Gücü bile cinnet furyasını durduramadı, katliamın önüne geçemedi. 1974 yılına gelindiğinde Kıbrıs Türkü’nün varlığına kasteden, insanlık dışı saldırılar zirveye ulaşmıştır. Tam 50 yıl önce bugün kahraman Mehmetçik, Kıbrıs Türkü’nün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihi bir adım attı. 20 Temmuz 1974 Anavatan ve garantör ülke olarak uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerimiz ile tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumlulukla harekete geçtiğimiz tarihtir.”
1959 sonunda Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumlarının ortak kurduğu o dönemki Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı yardımcısı Dr. Fazıl Küçük’e de değinen Erdoğan, “Ateşe verilen tarlalara, gül bahçesine iner gibi indi Mehmetçiğimiz. Dr. Fazıl Küçük o tarihi günü şöyle anlatıyor: ’20 Temmuz sabahı doğan güneş, Kıbrıs Türkü’nün 11 yıldır yaşadığı karanlığı söküp götürmüştür. O gün burada hangi gurur ve sevinç hakim ise Türkiye’de o gurur ve sevinç hakimdir.”
Kıbrıs Adası’nın bugün iki tarafında da farklı etkinlikler olacak. Adanın güneyinde de Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in konuşma yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Miçotakis ile bu konuyu konuştuklarını şöyle dile getirdi: “Adanın güneyinde ise maalesef kendilerini Kıbrıs adasının tek hakimi olarak gören şımarık bir zihniyet var. Öyle bir vahametle karşı karşıyayız ki Rum lider, EOKA teröristlerini anma törenlerine katılıyor, Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizi güneye geçtiklerinde saldırıya uğruyor, tutuklanıyor, güneydeki camiler kundaklanıyor. Rumlar, Kıbrıs Türkü’yle, siyasi gücü ve adanın doğal kaynakları da dahil ekonomik refahı paylaşma niyetlerinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Geçenlerde maalesef Yunanistan Savunma Bakanı, yine akla ziyan açıklamalar yaptı. Sayın Miçotakis ile yurt dışında bir araya geldik ve kendilerine ‘Ayın 20’sinde biz Kuzey Kıbrıs’tayız. Duydum ki sen de güneydesin. Herhalde oradan Dendias gibi bizlere sataşma yapmazsın.’ Böyle bir şey düşünmediğini söyledi. ‘Böyle bir şey düşünmüyorsan mesele yok’ dedik, yola devam.”
Erdoğan, “Adada federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. Müzakerelere biz her zaman açıktık. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafı ile eşit olarak masaya oturmalıdır. Biz müzakereye, kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın Cenevre’de ortaya koyduğu iki devletli çözüm önerisi çok kıymetlidir. Çözüm istiyorsanız Kıbrıs Türkü’nün haklarını tescil edin. Ada’nın garantör ülke devlet liderlerinin de her iki ülke liderlerini birlikte ziyaret edeceği günleri de görmek isteriz” dedi.
15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta Başpiskopos Makarios’a yapılan darbeyle aşırı sağcı Nikos Sampson iktidarı ele ele geçirmişti. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit Afyon gezisini yarıda kesip Ankara’ya dönmüş, Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu olağanüstü toplantılar yapmıştı. Olaylar zincirini de 20 Temmuz’daki Kıbrıs Barış Harekatı izlemişti. Sampson Enosis için uğraşan Kıbrıslı Rum silahlı terör örgütü EOKA’nın komutanlarındandı.
Yunanistan Savunma Bakanı Dendias, Makarios’a yapılan darbeden Türkiye’yi sorumlu tuttuğu bir açıklama yaptı. Yunan Bakan 15 Temmuz’daki açıklamasında “Bugün Kıbrıs’ta pusuda bekleyen işgalciye sızma noktasının kapılarını açan etnik bir darbenin tarihi olan 15 Temmuz 1974’ün üzerinden elli yıl geçti. Demokrasinin Kıbrıslı (Güney) ve Yunan savaşçılarına ve 1974’te işgale karşı yaşanan eşit olmayan mücadelede en derin saygımı ve vatansever şükranlarımı sunuyorum. Kardeş katili darbenin ağırlığı altında çok üstün askeri güçlerle karşı karşıya kaldılar. Onları saygıyla anıyor ve katkılarını sonsuza kadar onurlandırıyoruz. Ve elbette Kıbrıslı Türklerin utanç şenliklerini ve işgalci Türk Ordusu’nun yarım asırdır Kıbrıs’ta hukuk dışı varlığını en kesin şekilde kınıyoruz” demişti.
Açıklamaya Milli Savunma Bakanlığı’ndan yanıt geldi. Bakanlık Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’ın Kıbrıs Türkleri ve TSK hakkındaki sözlerine sert tepki gösterdi. Açıklamada “Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’ın Kıbrıs Türklerini ve kahraman Türk ordusunu hedef alan düzeysiz, yalan ve iftira dolu açıklamasını şiddetle kınıyoruz. Kahraman Türk ordusu Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkı uyarınca harekete geçmiş ve 1963 – 1974 yılları arasında Rum tarafınca her türlü zulme maruz bırakılmış olan Kıbrıs Türk halkını bir soykırım girişiminden kurtarmıştır. Türk askerinin cesareti ve varlığı sayesinde 1974 yılından bu yana Kıbrıs’ta kan dökülmemiş, Yunanistan’ın Kıbrıs Rum halkı üzerindeki cuntacı baskısı ortadan kalkmış ve Yunanistan’daki askerî rejim yıkılarak demokrasiye dönüş mümkün hale gelmiştir” denilmişti.
Bugün Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde bulunacak olan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis Güney Lefkoşa’da akşam saatlerindeki konuşması öncesinde bir açıklama yayımladı. Miçotakis, hayatını kaybedenleri saygıyla andığını ifade ederek BM tarafından onaylanan federe ada planı doğrultusunda bir barış anlaşması yapılması çağrısında bulundu.
Miçotakis Türk birliklerinden “işgalci” diye bahsederek şöyle dedi: “Kaybettiklerimizi saygıyla anıyoruz. Ve BM kararları temelinde birleşik bir Avrupa devleti için çabalıyoruz. Yabancı işgal birlikleri olmadan.”
Miçotakis’in saat 20:30’da Lefkoşa’daki Başkanlık Sarayında işgali anma etkinliğinde bir konuşma yapması planlanıyor.
Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da aynı törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türkleri’ni yok etme planını ortaya koydular. Köylerimizi yaktılar ve 10 yıl boyunca göçmen çadırlarında kaldık ancak Türklüğün onur ve şerefini ezdirmedik. Rumlar adanın tek hükümeti olarak kabul ediliyordu. 1974’e kadar bu süreç devam etmiştir. Yunanistan’daki askeri cunta ve EOKA yönetimi, halkımızı yok etmek istedi. Halkımızın gözü Toroslar’da, kulağı Ankara’daydı.
Tatar şöyle devam etti: “Bülent Ecevit onlara ‘ülkenize dönmek istiyorsanız bir an önce dönün, birazdan hava limanları kapanacak’ demişti. Gökleri yırtan Türk uçakları 20 Temmuz 1974 sabahı geldi Türk askeri. Paraşütle yağmur gibi gökten yere iniyordu Mehmetçiğimiz. Ulu Önder Atatürk yolumuzu çizmiştir. Bu yol bağımsızlık ve özgürlük yoludur. Türk tarafı olarak müzakere süreçlerinde her zaman yapıcı bir tutum sergiledik. Ancak Rum zihniyeti değişmedi hep hâkimiyetçe davrandı. Kıbrıs Türk’ünü azınlık olarak gördü. Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmayı talep ediyor. Biz bunu asla kabul etmeyeceğiz. Kıbrıs Türkeri’ne uygulanan ambargolar asla kabul edilebilir değildir. Kıbrıs Türklerini kendilerine muhtaç hale getirmek istemektedirler. Beklentimiz eşit egemen statüde hakimiyetimizin tescil edilmesidir. Rum yönetiminin güneyi askeri bir operasyon merkezi haline getirmesi Ada’yı hedef yapmaktadır. Yunanistan Savunma Bakanı güneyde Larnaka’ya yaptıkları ziyarette burada askeri bir liman yapmayı düşündüklerini söylemişlerdir.”
Dışişleri Bakanlığı’ndan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’na ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümünün müstesna bir coşkuyla kutlanmasından büyük memnuniyet duyulduğu belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Türkiye’nin uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülükleri uyarınca gerçekleştirdiği harekat, Ada’nın tamamına barış getirmiştir. Ada’daki olayların tarihini ve uluslararası hukuku keyfi biçimde yorumlayanların bu gerçeği artık kabullenmesi gerekmektedir.”
Ada’da hakça ve kalıcı çözümün ancak Kıbrıs Türkü’nün eşit statüsünün ve Ada’da iki halk ve iki devletin varlığının kabulüyle mümkün olduğuna dikkat çekilen açıklamada “Bizler geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs davasının savunucuları olmaya ve tarihi sorumluluğumuzun gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz” dendi.
TSK’nın Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümü vesilesiyle düzenlediği etkinlikler kapsamında KKTC’nin Girne kentinde, TCG Anadolu gemisinin de aralarında bulunduğu 50 gemiyle denizde geçit töreni icra edildi. TCG Anadolu tarafından 21 pare top atışı yapılan geçiş töreninde Bayraktar TB-3, Bayraktar Kızılelma, 3 deniz karakol uçağı ve F-16 savaş uçakları da yer aldı.
TSK’nın Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü vesilesiyle düzenlediği etkinlikler kapsamında KKTC’nin Girne kentinde, TCG Anadolu gemisinin de aralarında bulunduğu 50 gemiyle denizde geçit töreni icra edildi https://t.co/pcufitKyeF pic.twitter.com/Vw7B0DYp3n
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) July 20, 2024
Türk Yıldızları Akrobasi Timi de Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümü kapsamında Girne semalarında gösteri uçuşu yaptı. Girne Atatürk Anıtı etrafında geçit törenini ve gösteri uçuşunu takip edenler, bu anları coşku içerisinde cep telefonlarıyla kayda aldı. Tören sırasında Erdoğan ve Özel arasında geçen konuşma da sosyal medyada gündem oldu:
Özgür Özel‘in Tavrı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın en büyük başarısı; muhalefeti istediği şekilde dizayn edebilmesidir.
Türkiye’nin de en büyük problemi muhalefet rejimidir.@eczozgurozel
pic.twitter.com/9kBeJ8EY19— Hakim Albay Dr.Cemil Çelik (@DrCemilCelik25) July 20, 2024
Geçit töreni ve gösteri uçuşunu KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nun yanı sıra bakanlar, kuvvet komutanları ve askerler izledi.