Bahçeli’den Soylu’ya bir destek de kürsüden
MHP’li Güven Adıgüzel ve iki çocuğunun adının karıştığı insan kaçakçılığı olayından MHP Milletvekili Musa Küçük'ün kardeşi de çıktı.
MHP İstanbul il yönetim kurulu üyesi olan Güven Adıgüzel’in oğulları Cihanay ve Tunahan Adıgüzel’in insan kaçakçılığı yapmasına dair ayrıntılar ortaya çıkamaya devam ediyor.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, MHP İstanbul il yönetim kurulu üyesi olan Güven Adıgüzel’in Yunanistan’a iltica eden oğlu Cihanay Adıgüzel ve Türkiye’deki kardeşi Tunahan Adıgüzel’in gerçekleştirdiği insan kaçakçılığında yeni gelişmeleri gündeme getirdi.
Saymaz, kayıtlarda geçen çakarlı ve milletvekili kartı bulunan araçlarla insan kaçakçılığı ağında yer alan ve “Nafiz abi”nin kim olduğunu ortaya çıkardı.
Yazıda yer alanlara göre “Nafiz abi”, İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Nafiz Küçük… Üstelik Nafiz Küçük, şu an MHP Gümüşhane Milletvekili olan kardeşi Musa Küçük’ün milletvekili kartını BMV marka aracında kullanıyor.
İşte yazının ilgili bölümleri:
MHP İstanbul il yönetim kurulu üyesi olan Güven Adıgüzel’in Yunanistan’a iltica eden oğlu Cihanay, Atina’da PKK’lılarla insan kaçakçılığına girişiyor. Türkiye ayağında kardeşi Tunahan var.
Adıgüzel ve üç suç ortağı 28 Mayıs 2024 günü Yunanistan’dan gelen tekneye, içlerinde HDP Parti Meclisi üyesi Hazal Karabey’in de olduğu beş kaçağı bindirdi.
Tekneden indirilen iki yetişkin ve bir çocuk ile 11,9 kilogram esrar yurda sokuldu.
Adıgüzel ve suç ortakları limandan çıkarken yakalandı.
Uyuşturucu yüklü valiz ele geçirildi.
Dünkü yazımda ise Cihanay Adıgüzel’in babası ve kardeşiyle yaptığı telefon görüşmelerinin içeriklerine yer verdim.
İddiaya göre…
Mülkiyeti Güven Adıgüzel’e ait olan, MHP İstanbul il teşkilatının da bulunduğu binanın güvenlik görevlisine 14 bin Euro bırakılıyor.
Adıgüzel, babasına kaçakçılıktan elde edilen bu paranın 5 bin Euro’sunu “Nafiz abi” dediği kişiye pay olarak vermesini istiyor.
Ayrıca “Meclis arabası” dediği aracın kaçakçılıkta kullanıldığımı belirtiyor. Aracın “Nafiz abi” adlı kişiye ait olduğu anlaşılıyor.
Nafiz ve Musa Küçük kardeşler
Yaptığım araştırmada ‘Nafiz abi’ adlı kişinin MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Nafiz Küçük olduğunu öğrendim.
Küçük ve Adıgüzel, aynı yönetimde görev yapıyordu.
Ancak benim kaçakçılıkla ilgili ilk yazımdan sonra Adıgüzel, partiden istifa etti.
Nafiz Küçük’ün kardeşi, şu an MHP Gümüşhane Milletvekili olan Musa Küçük.
Musa Küçük, her milletvekili gibi, kendisine tahsis edilen iki milletvekili kartından birini ağabeyi Nafiz’e vermiş. Nafiz Küçük, kartı BMW marka araçta aracında kullanıyor.
Araçta çakar da bulunuyor.
Dün hem Nafiz ve Musa Küçük ile hem de Güven Adıgüzel’le görüştüm.
‘Evet, araç katını ağabeyim kullanıyor’
MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük, TBMM tarafından verilen araç kartlarından birini ağabeyinin BMW marka aracında kullandığını doğruluyor.
Ağabeyinizin milletvekili kartının bulunduğu araçla kaçakçılık yaptığı iddia ediliyor.
İhtimal vermiyorum onun ağabeyim olacağına. Mümkünü yok. Kayıtlar, her şey ortaya çıkacak. Güven Adıgüzel, binanın (MHP İstanbul İl Teşkilatı’nın bulunduğu bina) sahibi, partide yöneticilik yapmış biri. Adıgüzel’in böyle bir şeyin içinde olacağını tahmin etmiyorum.
Size tahsis edilen iki milletvekili kartından biri ağabeyiniz mi kullanıyor?
Birisini ağabeyim kullanıyor, evet.
Araba bu amaçla kullanılmış olabilir mi?
Asla, asla, asla!
Neden ağabeyinizin adı geçiyor?
Para alışverişi olmaz ama Güven Adıgüzel’le partide beraber yöneticilik yaptılar uzun yıllar. Adıgüzel’in bu işlerde olacağını tahmin etmiyorum. Ama çocuklarını, duyuyorduk, kurtarmaya çalışıyordu.
Ağabeyinizin aracı BMW sanırım.
BMW araç. Ama şöyle: Bunu söyleyen, ispat edecek. Kendini korumaya almak ve kurtarmak için MHP’yi arkasına almak için de diyebilir bunu. Bu tip insanlar kendine koruma arıyor. Bu maksatla yapmış olabilirler.
“Ben Çanakkale’ye gitmedim”
Ağabeyi Nafiz Küçük, insan kaçakçılığından 5 bin Euro aldığı iddiasını reddediyor.
28 Mayıs’ta Çanakkale’ye gitmediğini iddia ediyor.
Cihanay Adıgüzel’e göre binaya 14 bin Euro bırakmışlar. “5 bin Euro’su Nafiz abinin, gerisi bizim” diyor.
Yok, öyle bir şey. Para mara almadım. Bizi arkasına almak için telefonda, para isteyen ve tehdit edenlere öyle bir şeyler zırvalamış.
Adıgüzel, “Meclis arabasıyla gelecekler” diyor. Kardeşiniz milletvekili. Böyle bir araba kullandı mı?
Yok hocam yok. Kesinlikle.
Neden “Meclis arabası” diyor?
Babası diyor ki “Oğlanı tehdit ediyorlar, bu şekilde konuşuyor.”
Güven Adıgüzel’le 28 Mayıs’ta Çanakkale’ye gittiniz mi, milletvekili kartının bulunduğu bir arabayla?
(Bir süre düşündükten sonra) Yani…
Efendim?
Yani.
Yani ne?
Hocam, bu çocuk bizi arkasına almak için telefon görüşmelerinde sürekli isimler kullanıyor. Herhalde benim ismim de geçiyor.
Üç tanığın ifadesinde geçiyor. BMW araçtan söz ediliyor. Adıgüzel’le Çanakkale’ye gittiğiniz belirtiliyor.
Ne diyeyim hocam şimdi?
Gitmediniz mi?
Ben gitmedim.
Araba gitmiş olabilir mi? Arabayı vermiş olabilir misiniz?
Yok be hocam. Ben Güven’i (Adıgüzel) aradım, bu işler nedir diye. Arayacağım sizi.
(Küçük, bu görüşmeden sonra beni aramadı.)
“Nafiz’le Çanakkale’ye gittik”
Son olarak Güven Adıgüzel’le konuştum.
“Çanakkale’ye gitmedim” diyen Nafiz Küçük’ü yalanlıyor. O gün oğlu Tunahan ve arkadaşları gözaltına alınınca Nafiz Küçük’e ait, milletvekili kartının bulunduğu araçla Çanakkale’ye gittiklerini söylüyor.
28 Mayıs’ta oğlunuz sizinle ve kardeşi Tunahan’la konuşuyor. 14 bin Euro teslim edildiğinden ve ‘meclis arabasından’ bahsediyor.
Hepsi düzmece. Örgüt bu işi tezgahladı.
Hangi örgüt?
Yunanistan’daki.
Konuşan sizin oğlunuz.
Tamam, doğru. Çocuk bunlara sığınıyor. Bunların nasıl insan olduklarını. Bu çocuğu bunlar kullandı.
Kayıtlarda neşeli görünüyor.
Çocuk benim siyasi kimliğimi kullanarak…. Bunlar çocuğa bu işleri yaptırıyor.
28 Mayıs’ta Çanakkale’ye gittiniz mi?
“Çocuklar yakalandı” diye telefon geldi. Biz de atladık gittik. Karakola gittik, görüşmedik zaten.
Nafiz Beyle mi gittiniz?
Evet.
BMW ile gittiniz.
Evet, tabi.
Bu Nafiz Bey’in arabası değil mi?
Evet, doğrudur.
İfadelerde deniyor ki, “Üçüncü araba geldi, yolcuları alıp gitti.” Bu o araba mı?
Böyle birşey yok.
Oğlunuzun arkadaşları “BMW araç limana geldi, yolcuyu aldı, gitti” diyor.
Kesinlikle öyle birşey yok.
Neden Nafiz Bey’in arabasıyla gittiniz?
Benim arabam yok. Biz Nafiz’le 25 senedir beraberiz. Siyaset yapıyoruz.
O gün binaya 14 bin Euro bırakıldı mı?
Üstadım, böyle bir yok ya. Tamamı hayal ürünü.