İstanbul şenleniyor… Yazın ilk büyük festivali Gezgin Salon Parkorman’da
İstanbul konserler bakımından yılın en bereketli günlerini yaşıyor. Dün akşam İngiliz heavy metal efsanesi Judas Priest Parkorman'daydı. Sahnede fırtına estirdiler, Türkiye'yi ve Türk yemeklerini övdüler ve motorlarına binip gittiiler.
Metal müziğin efsaneleri dün akşam İstanbul’daydı. 1969 yılında kurulan ve o tarihten bu yana türün öncüsü olarak varlığını sürdüren Judas Priest binlerce müziksevere klasikleşen şarkılarını söyledi. Sıcak bir yaz akşamında üst üste iki akşam Parkorman’ın yolunu tutanlar vardı. Önceki gece Massive Attack ile farklı bir müzikal evrende yolculuk yapanlar bu kez sert tonlara tanıklık etti.
Konserin gerçekleşeceği Parkorman’a giderken cevap bekleyen iki soru vardı; Artık 72 yaşında olan Rob Halford sahnede neler yapacak? Konseri nasıl bir kitle izleyecek? Her iki gün de metroyla konser alanına ulaşmış biri olarak Judas Priest konserinde daha homojen bir kitle beklerdim. Ancak yanıldım. Evet, belki yaş grubu bakımından orta yaş ve üstü bir kitle vardı. Ancak kıyafet seçimleri pek de “siyah giyenler” imajıyla örtüşmüyordu. Kitle müziğe sadıktı, ancak moda da zamanla değişiyordu belli ki.
Havanın kararmasıyla sabırsızlanan müzikseverleri bekletmeyen İngililz grup görkemli açılışlarıyla sahneye geldi. Upuzun sakalıyla Rob Halford yıllara bir hayli meydan okuyan dış görünüşü ve sesiyle müzikseverleri hızlı bir şekilde büyüledi. Parkorman’ı dolduran binlerce Judas Priest dinleyicisinin yıllarca beklediği an gelmişti. ‘Panic Attack’ ile başlayan bu metal şöleninde herkesin keyfi yerindeydi. Sahnede yarım yüzyılı deviren grup gördüğü ilgiden, müzikseverler de böyle diri bir performanstan dolayı mutluydu.
BKM organizasyonuyla İstanbul’a gelen Judas Priest 55 yıllık kariyerlerine sığdırdıkları kült şarkıların yanı sra yeni albümleri ‘Invincible Shields’ten de parçalar seslendirdi. Grubun geçen mart ayında yayınladığı albüm dinleyicileri tarafından büyük beğeni toplamıştı. Konser boyunca seyirciyle hem jest ve mimiklerle hem de sözel şekilde iletişim kuran Rob Halford şarkı aralarında Türkiye’yi de övmeyi ihmal etmedi. Yıllar sonra yeniden Türkiye’de olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirten Halford Türk yemeklerine de değindi. Türk kültürüne ilgi duyduğunu söyleyen efsane müzisyene dinleyicilerin karşılığı elbette büyük bir alkış fırtınası olacaktı.
‘Breaking The Law’, ‘Riding of the Wind’, ‘Love Bites’, ‘Devil’s Child’, ‘Saints In Hell’, ‘Crown of Horns’, ‘Sinner’, ‘Turbolover’, ‘Green Manalishi’, ‘Painkiller’ ve ‘Electric Eye’ gibi Judas Priest’in sevilen şarkılarını seslendiren Rob Halford herkesin beklediği o klasikleşmiş seremonisini de yaptı. Harley Davidson marka motorsikletiyle sahnede tur atan efsane solist üç şarkılık bis esnasında da enerjisiyle dikkat çekti. Sahneden dakikalarca süren alkış ve tezahüratlarla ayrılan dinleyicilerinin onları anmaktan hoşlandığı şekliyle “Metalin Tanrıları” da muhtemelen kişisel olarak bu geceyi unutmayacaktır.