İç mimari eğitimi için uzun yıllarımı geçirdiğim New York’ta bugün yaşanmakta olan olumsuz gelişmenin ne yazık ki birkaç yıl içinde Bodrum ve Çeşme’de de aynen yaşanacağını ve bu olduğu takdirde bu iki güzel beldenin var olma koşullarının zorlanacağını Bodrum’a yerleşmiş arkadaşlarıma yazdım ve 8 ağustos ile 15’i arası orada olacağımı ve bir veya gerekirse birkaç gece oturup konuşmamız gerektiğini söyledim. Bu gecelerimizi ‘Bodrum nasıl kurtulur’ zirvesi olarak nitelendirebileceğimizi ve herkesin konuya katkısı olabilecek tanıdıklarını o gecelere davet etmesini söyledim.
New York çok yakın zamana kadar dünya sanatının ve yaratıcı düşüncenin merkezi gibiydi. Deneysel olmaktan korkmayan ve değişik konularda cesur düşünebilen yaratıcı insanlar nispeten yapılabilir koşullarda yaşayabildiğinden Manhattan bir süre yaratıcı düşüncenin merkeziydi sanki. Ancak sonra hem ev fiyatları hem de yaşam koşulları çok pahalı oldu. Ve çoğu henüz kariyerinin başında olan bu yaratıcı insanlar Manhattan’da yaşayamaz oldu. Onlar için Manhattan’da olmak önemliydi çünkü aynı yaratıcı dili konuştukları, aynı şeyi düşünen insanlar hep oradaydı yani yaratmak için gerekli ortam vardı. Ama sonra artık yaşanması imkansız olduğundan bu bölgeden göç etmek zorunda kaldılar. Çoğu ya Brooklyn’e ya da tamamen başka şehre göç etti. Manhattan’ın eski yaratıcılık fonksiyonu ve özellikle sanat merkezi konumu bitmeye başladı.
Ben ne yazık ki benzer sürecin Bodrum’da da yaşanacağını düşünüyorum. Bu yazın en yoğun konuşma konusu Bodrum’daki fiyatlar. İnanılması zor fiyatlarla servis veren bazı yerlerin nasıl dolu ve bunlar dışındaki yerlerinin nasıl boş olduğu tartışılıyor hep.
Bunu görmek için bilim insanı olmaya gerek yok. Bodrum yavaş yavaş sadece çok zengin insanların yaşayabileceği, gece çıkabileceği bir yer olmaya başladı. Bu tür insanlara hizmet verebilecek düzeyde olan işletmeler için bu iyi bir şey olsa da maalesef bu durum bir arkadaşımın dediği gibi en fazla beş yıl içinde Bodrum’un New York’un yaşamakta olduğuna benzer gelişmelerin yaşayacağını gösteriyor bana.
Eğer orta sınıfın da eskiden olduğu gibi arada bir de olsa gece çıkıp bir yemek yiyeceği veya eğleneceği bir ortam yaratılmazsa, fiyat düzeyleri bunlar için de ayarlanmazsa Bodrum sadece çok zengin insanların ortamdan sıkılıncaya kadar orada bulunup sonra terk edip gideceği bir yer durumuna dönüşecek.
Bugün size dayanılması zor bir haber verdiğimin farkındayım. 8-15 Ağustos arası Bodrum’da olacağımdan yazılarıma bir hafta ara vereceğim. Yazılarımı okumamaya bir hafta nasıl dayanabileceğinizi bilemiyorum ama unutmayın, sadece tatil, keyif için orada olmayacağım. Bodrum’u çok iyi tanıyan insanlarla o güzelliği nasıl kurtarabiliriz konusunu da tartışacağız.
Bence Bodrum’u sadece çok parası olan insanların elinden kurtarıp dinamizmde süreklilik sağlamak için orta sınıfa da var olabileceği koşullar sağlanmalı. Bunlar Bodrum’u terk ederse aynen Manhattan’ı terk edenlerin yol açtığı koşullar yaşanır Bodrum’da.
Bunu önlemek için her bütçeden insana eğlenme ve tatil yapmak imkanını sunmuş olan Yunanistan’ın uyguladığı politikalardan öğreneceğimiz bir şeyler olmalı.
Bodrum’daki zirve gecelerimizde bu konunun yoğun tartışılacağına eminim ben.