Erdoğan’ın Washington gezisi ertelendi, İsrail’e karşı da çok sert: Ticaretten başlayarak ilişkileri kesiyoruz
Channel 12’den sızdırılan görüntülerle gündeme gelen işkence merkezi Sde Teiman için “Cehenneme Hoşgeldiniz” isimli rapor yayınlandı. Raporda İsraillilerin Filistinlileri nasıl bir şiddete maruz bıraktığı karanlık gerçeği gözler önüne serildi.
“İsrail’in Guantanamosu” olarak adlandırılan Sde Teiman hapishanesinin adı zaten işkence iddialarıyla sık sık gündeme geliyordu ancak bu Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu ardından daha da arttı. Sde Teiman işgalci İsrail güçlerinin tutukladığı Filistinlilerin işkenceye maruz kaldığı hapishanelerden yalnızca biri.
Son olarak İsrail TV kanalı Channel 12’nin yayınladığı görüntülerle gündeme gelen Sde Teiman’dan sızdırılan görüntülerde 10 İsrailli askerin Filistinli bir tutukluya cinsel saldırıda bulunduğu görünüyordu. Olayın ardından bir asker tutuklanmıştı. Askerlerin yargılanacağı duruşmayı ise Filistinlilerin şiddete maruz kalmasını savunan aşırı sağcı İsrailliler basmıştı.
İsrailli insan hakları grubu B’Tselem’in 5 Ağustos’ta yayınladığı “Cehenneme Hoşgeldiniz” isimli rapora göre İsrail’de işkence ve ihmalin bulunduğu tek hapishane Sde Teiman değil. Onlarca ifadenin temel alındığı raporda İsrail’in 7 Ekim’den bu yana sistemli bir mahrum bırakma ve işkence politikası uyguladığı görülüyor.
Hapishanelerde yaşanan kabus ise serbest kalan Filistinlilerin ifadelerinde kendini gösteriyor. Birçok kişi hapishanede maruz kaldıkları şiddet olaylarını şöyle sıralıyor:
B’Tselem yöneticisi Yuli Novak rapor ile ilgili yaptığı açıklamada “Sde Teiman yalnızca buzdağının görünen kısmı. Bahsettiğim şey binlerce Filistinlinin insanlık dışı koşullarda tutulmasıdır. Bu insanların bazıları neden tutuklandığını dahi bilmiyor. Keyfi olarak tutuklanıp yargılanmadan serbest kalıyorlar. Bu bir işkence kampının tanımıdır. Kim olduğuna ve neden orada olduğuna bakmadan sana sürekli acı çektirirler” dedi.
B’Tselem tarafından geçen hafta yayınlanan rapor Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne de (UCM) sunuldu. Rapor, “Bu suçları planlayan, azleden ve bu suçlara karışan askerlere karşı cezai kovuşturma başlatmayı teşvik etmek” için teslim edildi.
Raporun UCM’ye sunulma gerekçesinin de İsrail yargı sisteminin bu işkence kamplarına objektif bir biçimde yaklaşmayacağına yönelik endişeler oluşturuyor. Hatta bu gerekçe “Yargı da dahil olmak üzere tüm devlet sistemlerinin bu işkence kamplarını desteklemek için harekete geçirildiğini” şeklinde dile getirildi.
Sde Teiman’dan yükselen iddialar uluslararası medyanın odağına girmişti. CNN’in iddiaları mercek altına aldığı geniş bir rapor dahi yayınlanmıştı. Mayıs ayında yayınlanan bir rapor işkence ve ihlal iddialarını tekrar manşetlere sokmuştu. Rapor Sde Teiman’daki Filistinlilerin pipetle beslenmeye, bez giymeye, yatağa bağlanmaya zorladığını gözler önüne seriyordu. CNN tarafından hazırlanan raporda ayrıca 7 Ekim’in ardından İsrailli askerlerin intikam motivasyonuyla sık sık şiddet eylemlerinde bulunduğu da açığa çıkmıştı.
Bu iddiaları inceleyen tek kurum CNN olmadı. Yine mayıs ayında bu kez The Intercept bir rapor hazırladı. Rapora göre de yüzlerce Filistinli doktor İsrail gözetimi altında Sde Teiman’da kaybolmuştu.
Ardından İsrail’in yüksek tirajlı gazetelerinden Haaretz’in yayınladığı raporda ise 36’sı Sde Teiman’da olmak üzere 48 kişinin yine İsrail’in hapishanelerinde öldürüldüğü bildirilmişti.
7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’nun üzerinden çok geçmeden İsrail İnsan Hakları Derneği avukatı Roni Pelli ve bazı insan hakları örgütleri aldıkları çeşitli duyumlar sonrasında Sde Teiman üzerinde bir soruşturmaya başlamıştı. İsrailli sanıklar, Filistinli tutuklular ve Sde Teiman’da bulunmuş bazı kişiler hapishanedeki insanlık dışı koşullar hakkında bilgiler vermişti.
CNN raporunda açıklandığı üzere Pelli beş insan hakları örgütü adına İsrail Anayasa Mahkemesi’ne dava açarak Sde Teiman’ın kapatılmasını istedi. Pelli, The Intercept’e “Durum o kadar vahimdi ki görmezden gelemezdik” demişti. CNN raporunun yayınlanmasının ardından Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığından gelen açıklamada ise “Gözaltındaki Filistinlilere dair ihmal iddialarını araştıracağız. ABD, İsrail de dahil olmak üzere herhangi bir ülkenin, tüm tutuklulara insanca, onurlu bir şekilde, uluslararası hukuka uygun şekilde davranması ve tutukluların insan haklarına saygı göstermesi gerektiği konusunda nettir” denmişti.
Uluslararası haber kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin işkence ve ölümleri ispat eden raporlarının ardından ABD sessizliğe gömüldü.