İhracatçının ‘TL değerli’ yakınması yeni yılda da sürecek
Halkın yüksek enflasyon beklentisi kırılamadığı için gerçekten otomobil ihtiyacı olanlar beklemeden alım eğilimini sürdürdü. Bu da oto ithalatının düşmek bilmemesini beraberinde getirdi. Görüldüğü gibi asıl mesele halkın beklentisinin kırılamaması.
Hemen aşağıdaki tablo kara taşıtları, yani oto ithalatının aylar bazındaki seyrini gösteriyor. Görüldüğü gibi yurtiçi talebi baskılamak için alınan onca önleme, onca faiz artırımına, onca makro ihtiyati tedbire rağmen oto ithalatında ciddi bir düşüş yok.
Türkiye kara taşıtları ithalatı için dünyaya her ay 3 milyar dolar civarında ödeme yapmaya devam ediyor. Neden böyle? Bunun iki sebebi var, birincisi ve yazının başlığı bağlamında daha önemlisi, vatandaşın enflasyonun düşeceğine inanmaması nedeniyle ne alacaksa geciktirmeden almaya devam etmesi.
Otomotiv satışları bunun çarpıcı bir örneği. Son olarak Temmuz ayında yurt içinde 94 bin oto satıldı. Bu geçen seneye göre ciddi bir düşüşe karşılık gelmekle birlikte uzun dönem ortalamasının belirgin biçimde üstünde.
2022 ve 2023 otomobil satışlarında tarihi rekorların kırıldığı yıllardı. Bunun ana sebebi vatandaşların enflasyon karşısında birikimlerini koruyabilmek için mala yani emlak ve otoya hücum etmeleriydi. Sözünü ettiğim yıllarda otomobili bir yatırım aracı haline dönüştürmüştü, hiç ihtiyacı olmadığı halde parasını korumak için ya da bu işin ticaretini yapmak için oto alanlar ortaya çıkmıştı. Bu da otomobil satışları ve fiyat artışlarında rekorlar kırılmasına neden olmuştu.
Sıkı para politikasına geçilmesi ve özellikle de Merkez Bankası’nın politika faizini bu yılın Mart ayında yüzde 50’ye yükseltmesi sonrasında otomobil ve konutta yatırım amaçlı talep ortadan kalktı. Ama halkın yüksek enflasyon beklentisi kırılamadığı için gerçekten ihtiyacı olanlar beklemeden alım eğilimini sürdürdü. Bu da oto satışlarının uzun dönem tarihi ortalamalarının epey üzerinde seyretmeye devam etmesini ve oto ithalatının düşmek bilmemesini getirdi.
Görüldüğü gibi asıl mesele halkın enflasyon beklentisinin bir türlü kırılamaması. Koç Üniversitesi ve KONDA işbirliğiyle yapılan ankete göre hane halkının yıllık enflasyon beklentisi temmuza göre değişmeyerek yüzde 113 oldu. Yıl sonu ve 12 ay ileriye yönelik enflasyon beklentileri hafif artışlarla yüzde 96 ve yüzde 101 olarak ölçüldü. Fiyatların önümüzdeki bir yıl içinde iki katına çıkacağını düşünürseniz ne yaparsınız? Elbette ne almak istiyorsanız bekletmeden almak istersiniz.
Kimi ekonomi yorumcuları halkın enflasyon beklentisinin o kadar da önemli olmadığını, önemli olanın Merkez Bankası’nın Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki beklenti olduğunu, vatandaşların enflasyon beklentisinin de er geç ona yakınsayacağını söylüyor. Oto talebiyle ilgili durum bu yorumun yanlış olduğunu, halkın enflasyon beklentisi yüksek kaldıkça enflasyonun kolay kolay düşmeyeceğini net biçimde gösteriyor.
Halkın enflasyon beklentisi neden düşmüyor? İktidarın enflasyonla mücadele edilmiyormuş gibi harcamaya devam etmesi olabilir mi bunun bir sebebi? Yılda bir kez bakanlar kurulu toplantısı yapılacak saraylara yüz milyonlarca dolar harcanması, söz konusu sarayların önüne dolar milyarderlerinin oyuncağı sürat teknelerinin çekilmesi? Vergi paketlerinin fare doğurması, yakın ilgiye mazhar sektörler ve şirket gruplarından vergi almaya iktidarın gönlünün el vermediğinin görülmesi? Onlardan vergi alamayan ekonomi yönetiminin ÖTV’ye, doğalgaza, elektriğe kallavi zamlara devam etmesi?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun(TÜİK) açıkladığı verilerin halk nezdinde hiçbir itibarın kalmaması da sebepler arasında mıdır peki? Kimsenin gerçek enflasyonu bilmemesi sebebiyle, herkesin kafasına göre fiyat belirlemeye devam etmesi?
Enflasyonla mücadelenin olmayan iletişimini de eklemek lazım tabii listeye. Enflasyonla mücadele ettiğini söyleyenlerin iktidara yakın medya dışında hiçbir yere çıkmasının hiç mi payı yok halkın ikna edilememesinde? Halkın kafasındaki soruları soracak bağımsız yerlere çıkmak yerine hiçbir itibar kalmayan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi üzerinden yalanlama açıklamaları yapmalarının?
Oto satışları ithalatının düşmemesinin iki sebebi olduğunu söylemiştim, birincisi vatandaşın enflasyon beklentisinin kırılamamasıydı. İkincisi ise uygulanan para politikasının TL’nin reel olarak değerlenmesine yol açması. Bu da özellikle Çin otomobillerinin yerli üretim kartındaki cazibesini çok arttırmış durumda. Ama bu ayrı bir yazının konusu.