DEM Parti’den Bahçeli’ye yanıt: Cürmünüz kadar yer yakarsınız
Harp Okulu öğrencilerinin yemini siyaset sahnesinde tartışmalara konu oldu. Başta teğmenlere sahip çıkan MHP şimdi art niyet aramaya başlamış gibi. AK Parti'yse bu kez "Atatürk'e saygı gösterildiği zaman 'bu Erdoğan'a mesaj' demek sağlıksız" diyor.
Milli Savunma Üniversitesi eski adıyla Harbiye’deki mezuniyet törenlerinde yaşananlar siyaset gündeminde yeni tartışma yarattı.
102 yıl önce 26 Ağustos’ta sabaha karşı başlayan Büyük Taarruz dört gün içinde büyük bir zafere dönüşmüştü. Türk ordusunun başında ilerleyen dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri olacak Mustafa Kemal Paşa vardı. Bu sebeple 1926’dan bu yana ‘Zafer Bayramı’ olarak kutlanan 30 Ağustos’ta Atatürk ve silah arkadaşlarını anmak ‘tuhaf’ ya da ‘daha önce karşılaşılmamış’ bir durum değil.
30 – 31 Ağustos’ta yapılan Kara, Deniz, Hava Harp okulları mezuniyet törenlerine dönelim. İlk olarak her üç okulda da kadın teğmenlerin öne çıktığını, eğitim öğretimi birincilikle bitirdiklerini belirtelim.
Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu durumu bir ‘gurur nişanesi’ olarak övüyordu:
“Tabii bir mutluluğum var, onu söylemek durumundayım. Gerek Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde gerek Deniz Harp Okulu mezuniyet töreninde gerekse Hava Harp Okulu mezuniyet töreninde birincilikleri kızlarımız aldı. Bu tabii bizim için ayrı bir şeref nişanesi. Demek ki kızlarımız başarır, başarılı olmanın ötesinde özellikle de asker olarak başarır.”
Törenin ardından Erdoğan ve protokol Milli Savunma Üniversitesi’nde açılan camiye giderken genç teğmenler de günü geleneksel olarak askeri okullarda yapılan ‘kılıç çatma’ ile bitirdi. Önce bayrağı ve şeref tribününü selamladılar, sonra da halka olup “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan attılar.
Ardından Teğmen Ebru ortalarına geçti ve az önce Erdoğan’ın önünde topluca okudukları subay yemininin benzerini silah arkadaşlarına tekrar ettirdi:
“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene.”
Ve tartışmalar başladı.
Meraklısı için not düşelim; gençlerin sonradan okuduğu yemin çok eskilere dayanıyor. Ancak 2016 yılından sonra sessiz sedasız kaldırılmış, yerine İç Hizmet Kanunu’nda geçen ve her askerin askerliğe katılırken içtiği benzer bir metin konmuştu.
Teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dediği video sosyal medyada hit konular arasına girince AK Parti’ye yakınlığıyla bilinenler başta olmak üzere kimi çevreler rahatsız oldu.
Örneğin AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Emre Cemil Ayvalı ”Görüntüler çok rahatsız edici. İyi niyet aramak mümkün değil” dedi. AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Veli Böke de “Adı konmamış darbe. Küçük yılanlar devletin gerçek kılıcını görmeli” gibi sözler sarf etti.
İktidar partisinin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP ilk günlerde aynı görüşte değildi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında yaptığı paylaşımda direkt “Bu gençlerin ebedi başkomutanları, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi ve teğmenlere sahip çıktı:
“Türk Silahlı Kuvvetleri Büyük Türk Milleti’nin asil neferlerini ve nice kahramanları bağrından çıkarmış, ebediyete kadar da çıkarmaya devam edecektir. Onların görevi askerliğin namusunu ve Türk sancağının şanını korumak, ezanı dindirmemek, vatan nöbetinde icap ettiğinde seve seve hayatlarını inandıkları bu mübarek yolda feda etmektir.
Bu gençlerin ebedi başkomutanları, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da milletimizden aldığı yetki ile bu kahraman ordunun ve yeminlerini şereflice ilan eden teğmenlerimizin Başkomutanıdır. Genç Teğmenlerimiz kanun, nizam, amir ve başkomutanlarına sadıktır, vazifelerinin farkındadır. Bu gençler, Türkiye’nin beka mücadelesinin savunucuları olduğu kadar küresel ülkülerimizin de şerefli üniforma altındaki geleceğidir.
Kendilerine güvenimiz tam. Ordumuzla milletimiz arasındaki sarsılmaz bağa halel gelmesine müsaade edilmez. Bu sebeple hiç kimse farklı yollara ve algılara sebebiyet vermemelidir. Yeni mezun teğmenlerimizin yolu ve bahtı açık olsun. Cenabı Allah her birinin yar ve yardımcısı olsun.”
Bu sözler partinin resmi hesabında da paylaşıldı.
‘Fikir ayrılığı’ çeşitli haber kanalları ve gazetelerde ‘çatlak’ olarak yorumlandı. İki gün boyunca sessizliğini koruyan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise Özdemir’inkinden çok farklı yorumlara da yol açan bir açıklama yaptı.
“Siyaset ve toplum gündemine oturan, medyada her gün otopsi raporu yazılan vaki yeminin gayesi nedir?”, “Buna kim ya da kimler karar vermiştir?”, “Kanunla belirlenmiş yemini müteakiben mezun subayların bir bölümünün dile getirdikleri yemine ihtiyaç duyulmasının mana ve maksadı nasıl yorumlanmalıdır?”, “Yeminler arasındaki bir bölünmenin gelecekte Türk Silahlı Kuvvetleri içinde veya vatan savunmasında ayrılık ve aykırılık doğurmayacağının teminatı bugünden nasıl verilecektir?” gibi sorular yöneltti.
Teğmenlerin bu hareketi üstünden ‘mahsurlu ve bayağı polemikler’ üretildiğini savunup şöyle devam etti:
“Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz anılarını ve kutlu eserlerini istismar etmeye, bu çerçevede kutuplaşma dalgası oluşturmaya kalkışmamalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin ortak değeridir, ilk Cumhurbaşkanımızdır, Milli Mücadele’nin yol başçısıdır.
Kanuni yemin dışındaki yeminin üzeri Aziz Atatürk’le örtülmemeli ve gizlenmemelidir. Türk milletinin her evladı vatanı ve bağımsızlığı için canını seve seve vermeye hamdolsun hazır ve kararlıdır. Hukuk ve demokrasinin hakim ve havi olduğu ülkelerde neyin nasıl olacağının ilke ve kuralları bellidir, üstelik kayıt altındadır.
Bunun dışında maceracı yaklaşımların, duygu tonu ağır basan adımların millet nezdinde rahatsızlıklar yaratacağı, spekülasyonlara yol açacağı, kuşkuları kamçılayacağı her türlü izahtan varestedir.
CHP’nin ve diğer yedeklerinin yemin meselesini istismara yeltenmesi, sokak röportajlarında millete hakaret eden edep yoksunlarını baş tacı etmesi elbette ahlaki ve demokratik bir ayıptır.
30 Ağustos’u gölgeleyen, ülkemizi meşgul eden, hasımları ümitlendiren, istismar lobisini heyecanlandıran ikinci yemin hadisesinin her bakımdan netliğe kavuşması zorunludur. Milliyetçi Hareket Partisi bu meselenin yakından takipçisi olacaktır.”
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sırasında gazetecilerin karşısına geçen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in de başlıca gündemlerinden biri genç teğmenlerdi. Çelik kendisine yöneltilen soru üzerine şunları söyledi:
“Konuyu ikiye ayırmalı. Dikkat çeken husus, ülkemizin ve dünya tarihinde ilk kez kara hava ve deniz harp okulunda kız öğrenciler birinci oldu. Kadınların yüzyılı olacak diyorduk, bu mottomuzu dolduran bir gelişme oldu. Geçmişte ordunun üzerinden askeri vesayet üretilmesinin en çok TSK’ya zarar verdiği görüldü.
Gençlerin mezuniyetini vatandaşımızın paylaşması kıymetlidir. Birilerinin açıklamasına bakarak kötü tecrübelerin hatırlatılması demokratik hakkını kullanan vatandaşların eleştirileri de saygıyla karşılanmalı. Burada iki kötü niyetli konu var. bir takım bu görüntülerden Erdoğan’a mesaj verildi, hükümete mesaj verildi, şeklinde konuşulması eski vesayet anlayışının diriltilmesi meselesidir. Bir de bunlara cevap vereyim derken teğmenlere hakaret edilmesi de kabul edilemez.
Bizim TSK içine vesayet sokulması konusunda hassasiyetimiz yüksektir. Tecrübemiz ortadadır. Dikkatimiz yüksektir. Demokratik denetim mekanizmaları en güçlü şekilde çalıştırılmaktadır, herhangi bir şeye müsaade edilemez. Görüntüler üzerinden hükümete kılıç çekti dediklerinde amaçlarının eski vesayet unsurlarını tekrar diriltmek olduğunu görüyoruz. Bu teğmenler ülkemizin geleceği için yetiştirilmiştir.
Göz bebeğimiz TSK’nın asli işine odaklanması konusundaki hassasiyetimiz yüksektir. bir disiplinsizlik varsa buna da bakılır. Silahlı kuvvetlerin ebedi başkomutanı Atatürk’e saygı gösterildiği zaman ‘Bu Erdoğan’a mesajdır’ şeklinde çarpık biçimde konuyu ele alanlar var. Atatürk’e gösterilen saygıyı cumhurbaşkanımıza dönük şekilde ele alınması sağlıksızdır. Teğmenlerimizin ailelerine tebriklerimizi ve saygılarımızı iletiyoruz.”
Bu sefer de eski AK Parti milletvekili Mehmet Metiner, Çelik’in açıklamasını doğru bulmadı ve “O teğmenlerin Atatürk’ü anmalarının gayet doğal olduğunu söyleyip orta yerdeki gayrı kanuni yemin törenine dair doğrudan tek laf etmeyen bakış açısını doğrusu içime sindiremedim” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut ise X hesabından Çelik’e destek verdi: “‘Teğmenler’ ve ‘yemin töreni’ ile ilgili Ömer Çelik ne diyorsa odur! Çer çöpün, dışlanmışların, büyük Türk milleti ve Türk Silahlı Kuvvetler arasında fitne çıkarma çabası nafiledir! Hangi partiden olursa olsun kripto FETÖ’cülerin fitne çıkarma çabasına karşı dikkatli olalım!”,
Bulut isim vermemişti ancak Metiner’in cevabı gecikmedi: “Haddini bil de konuş! Her karşı çıkanı veya eleştireni bu üslupla suçlaman hadsizliğin ifadesidir. Hangi ara herkesten çok AK Partili oldun da AK Parti’nin sopasıyla adam dövüyorsun! Senin gibi çer çöpler sayesinde AK Parti’miz bu hale geldi. Fitneci olan senin dilindir!”